Onu ilk görüşümde kanım kaynadı. Tanıştırıldığımız sırada bana “Kırk yıldır ayrı kaldığın amca oğlun işte karşında…” deseydiler, inanırdım. İnanırdım ve hemen boynuna sarılırdım. Nevaî Metin elimi sıkarken candanlığını bana aktarıyordu.
Öylesine sevecen, öylesine güleç, öylesine mütevazı ve öylesine bizden biri…
Okurlarımızın pek çoğunun adını henüz işitmediği bir sanatçımız, Nevaî Metin Mehmetoğlu’dan söz ediyorum. . Gözbebeğimiz Azerbaycan’ımızın “kıymetli” si Nevaî’yi yıllar önce tanımış olmanın gururunu yaşıyorum… Bu mutluluğumu da Çankırı’mızın seçkin çocuğu ressam yazar yakınım Hülya Sezgin’e borçluyum.
Nevaî’den söze başlarken niye “Ressamımız” dedim. Biz öteden beri Azerbaycan’la Türkiye’yi dile getirirken “İki devlet bir millet” demiyor muyuz. Nevaî Metin yeryüzünde geniş sanat çevrelerinde Türk dünyasının bir sanatçısı olarak biliniyor. Biz de bilinen bu gerçeğin altına mührümüzü basmış oluyoruz.
1965 yılında Azerbaycan’ ın Kazah bölgesinde doğmuş. Allah uzun ömür versin, Nevaî benim küçük kızımdan daha genç. 1982 yılında Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar Fakültesine girmiş. O yıllar Sovyet boyunduruğu dönemidir. 1983-1985 yıllarında Sovyet ordusu askeri olarak Almanya da görev yapmış.
1989 yılında üniversiteyi başarıyla tamamlamış.
Üniversite yıllarındayken ülke çapında ünlenmeye başlamış. Bir çok kitabın kapak resmini yapmış. Yazılı basında sürekli eserlerinden söz edilmiş. 1990 yılında kendi atölyesini açmış. Bundan sonrasından artık bizim de haberimiz var. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de oturuyor. 1998 yılından bu yana MetIN-X adını taşıyan reklam şirketini yönetiyor.
Bu arada resim çalışmalarına da devam ediyor. O bir ressam… Hem de iyi bir ressam.
Bakü’de şehir merkezinde yazıhanesi var. Evinin bahçesinde ise resim atölyesi ile bir de grafik atölyesi var. Grafik atölyesinde şilt ve anı objeleri gibi her biri ayrı değerde eserler üretiliyor. Bu atölyede elemanlar da çalışıyorlar.
Nevaî Metin mehmetoğlu 2005 yılından bu yana Azerbaycan Ressamlar Birliğinin yanı sıra Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliğinin de Onur Üyesidir.
Nevaî’nin zengin bir plak koleksiyonu olduğunu da çok az kişi bilir. Sanatçımızın Zeynep Hanlarova ve Teymur Mustafayef ile Memmed Bakır gibi sanatçıların seslerini dinleyerek yorgunluk giderdiğini biliyoruz. Konuklarına da bu plakları dinletmekten geri durmuyor.
Ve o büyük bir portre ustası. Nevaî’nin bir ayağı da Türkiye’de.
Nevaî Metin hakkında yazar ve ressam arkadaşımız Hülya Sezgin’in görüşü şöyle:
“Nevaî Metin iyi bir ressam, yüreği temiz biri… Yani iyi bir insan. Çok iyi bir portre ressamı. Bu güne kadar gerek Azerbaycan'da gerek Nahçıvan'da, gerekse de Türkiye'de resim çalıştaylarında ve festivallerde yolumuz kesişti. Her görüşmemizde grubumuzun neşe kaynağı oldu.
Fıkra gibi unutkanlık hikâyeleri hepimizi güldürüyor. Hiper aktif bir çocuk gibi yerinde duramayan bir arkadaş, bir dost, bir kardeş o... Türkiye’nin pek çok yerinde pek çok festivale davet aldığını biliyorum. Bunların çoğuna da katıldı.
Sözün özü Nevaî Metin Mehmetoğlu Türkiye’de çok seviliyor.”
Bu yazıyı sanatçımız Nevaî Metin’den dinlediğimiz ibretlik bir “görüşme” ile bitirmek istiyorum. Dünya durdukça gerçeklik payından hiçbir şey yitirmeyecek olayı şöyle anlattı:
“Millet meclisinde “Eşek sözcüğü tek Ş ile mi yazılsın, yoksa çift Ş ile mi yazılsın” görüşmesi vardır. Kimi Milletvekilleri “Tek Ş yeter” diyor. Kimileri iki Ş kullanılmasından yana çıkıyor. Bu arada Bir Milletvekili söz alıyor ve şöyle diyor:
“Arkadaşlar! Öyle geri zekâlı adamlar var ki, onlara “Eşek” diyeceksin ama eşek derken çift Ş bile yetmez. En az üç Ş kullanmak gerekir. Eşşşek demekten insan geri duramaz.”
(Zeynel Kozanoğlu - 20 Mayıs 2015, İzmir)