"Bilindiği üzere son 2 aydır birçok ülkede koronavirüsün mutasyona uğramış değişik tipleri ortaya çıkmış ve hızla yayılmaya başlamıştır. Ülkemizde de bu mutant virüs vakaları görülmektedir. Bugün itibarı ile bilim insanları mutasyonların ve pandeminin önünü kesmenin en etkin yolunun aşı olduğu görüşünde birleşmişlerdir. Ne yazık ki son haftalarda hem ülkemizde hem de dünyanın birçok ülkesinde aşı karşıtlığı hortlamaya ve yayılmaya başlamıştır. Bu nedenle İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanlığı olarak bu konudaki görüşümüzü kamuoyumuzla paylaşmak istedik.
Dünyada aşı karşıtlığı çocukluk çağı aşılarına karşı ortaya çıkmış, anne ve babaların kafalarının karışmasına ve aşı tereddütlerine yol açarak yıllarca kamuoyunu meşgul etmiştir. Çiçek hastalığı aşı ile yok edilmeden önce dünyada 500 milyon insanı öldürmüştür. Bugün biliyoruz ki sadece 1 doz kabakulak-kızamık-kızamıkcık aşısı yüzde 90-95, 2 doz yüzde100 koruma sağlıyor. Yine çocukluk çağı aşılamalarında yüzde 5’lik bir azalmanın kızamık vakalarını 3 kat arttırdığı gösterilmiştir. Günümüzde dünya çocuklarının halen yüzda 80’i aşılanabiliyor. Aşılama ile her yıl yaklaşık 9 milyon hayat kurtarılıyor. Dünyada tam aşılama yapılabilse kurtarılan çocuk hayatların sayısının 16 milyona çıkacağı bildirilmiştir.
Dünya ülkelerinde yü zde5-10 oranında aşı karşıtı gruplar vardır. Bu grupların propagandaları toplumun bazı kesimlerinde aşı tereddütüne yol açmakta ve özellikle çocukluk çağı aşılarının aksamasına ve bazı ülkelerde görüldüğü gibi ölümcül çocukluk çağı hastalıklarında patlamalara yol açmaktadır. Son yıllarda aşı karşıtlığı dünya genelinde kızamık vakalarının yüzde 30 artışına sebep olmuştur. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aşı karşıtı hareket ve grupları 2019 Yılında dünya sağlığını tehdit eden 10 önemli tehlikeden biri olarak listelemiştir.
Hiçbir bilimsel temeli olmayan aşı karşıtlığı bazı ülkelerde Kovid-19 pandemisi döneminde de hortlamış ve gelişmiş batı toplumlarında ve ülkemizde aşı karşıtı ve tereddütü olanların oranları yüzde 20-25'lere ulaşmıştır. Kovid-19 pandemisinde dünyada resmi rakamlara göre 3 milyon insanın öldüğü, gayri resmi rakamlara göre bu sayının çok daha yüksek olduğu göz önüne alınırsa aşılamanın ne kadar elzem olduğu ve aşılama olmadan pandeminin ortadan kaldırılamayacağı gayet açık olarak görülmüştür. Bugüne kadar milyar dozun üzerinde uygulanan mevcut Kovid-19 aşılarının ciddi bir yan etkisi gösterilememiştir. Özellikle vurgulamak istiyoruz ki Kovid-19 aşıları kesinlikle kısırlığa yol açmıyor ve iddia edildiğinin aksine bu aşıların insan DNA’sı üzerinde de olumsuz bir etkisi yoktur.
Aşı karşıtlarının koronavirüsün izole edilemediği iddiaları çok gülünçtür. Koronavirüs ülkemizde ve birçok ülkede izole edilmiştir. Koronavirüs izole edilmeseydi milyonlarca doz Sinovac ölü aşısı, Biontech ve Moderna aşıları gibi yüzde 90-95 etkinliği çalışmalarla gösterilmiş aşılar üretilebilir miydi?
Koronavirüs maalesef sık sık mutasyona uğramakta ve bu mutasyonlar sonucu virüsün bulaşıcılık oranı ve yayılma hızı alarm verici bir şekilde artmaktadır. Mutant virüslerin özellikle aşılanmamış ve bağışıklığı düşük insanlarda geliştiği ve hızla yayıldığı tesbit edilmiştir. Alfa, Beta, Gama, Delta ve Delta-Plus mutant varyantlarını Güney Amerika’da ortaya çıkan lambda varyantı takip etmiştir. Hindistan’da ortaya çıkan koronavirüsün mutant Delta virüsü çok ağır tahribat yapmıştır. Günde 400 bin yeni vakanın ortaya çıktığı ve ölü sayısının 1 milyonu geçtiği Hindistan’da sağlık sistemi çökmüş, oksijen kıtlığı ortaya çıkmış, mezarlıklar dolmuş ve adeta hayat durmuştur. Aynı mutant virüs İngiltere ve Rusya’da da görülmeye başlamıştır. Üç haftada İngiltere ve Rusya’da vakalar 3 katına çıkmış ve yeniden kısıtlamalar arttırılmıştır. Güney Amerika’da ortaya çıkan lambda mutant varyantı şu ana kadar 27 ülkede görülmüş ve özellikle Kolombiya, Peru, Arjantin ve Şili gibi ülkelerde ağır tahribat yapmaya devam etmektedir. Kovid 19 pandemisinde Güney Amerika’da ölenlerin sayısı 1 milyonu geçmiştir.
Bu nedenle pandeminin dünya genelinde kontrol altına alınabilmesi için herkesin aşılanması ve 2 doz aşı olanların da mutlaka bağışıklığı perçinleyici üçüncü hatırlatma dozunu yaptırmaları gerekmektedir. Kovid-19 pandemisi ülkesel değil küresel bir problem olup bütün dünya insanlığının aşılanması elzemdir. Aksi takdirde bu öldürücü hastalık yıllarca devam edecektir.
Kovid-19 aşılarının ölümleri, ağır hastalığı ve hastaneye yatışları önlemede yüzde 90-95 oranında etkili olduğu yapılan çalışma ve analizler ile net bir şekilde gösterilmiştir. Mevcut aşıların şu ana kadar mutant virüslere de %70-80 oranında etkili olduğu bildirilmiştir.
Ülkemizde de mutant virüs vakaları görülmekte ve hatta vaka sayılarında son günlerde bir artış da dikkati çekmektedir. Bu nedenle yukarıda değindiğimiz hususları göz önünde bulundurarak büyüklerimizi, çocuklarımızı, sevdiklerimizi kaybetmemek için, vatandaşlarımızı ve tüm insanlığı korumak, kapanmalara son vermek ve eski normallerimize dönebilmek için, yeni mutant virüslerin ortaya çıkmasını önlemek için, çocuklarımızın sonbaharda yüzyüze eğitime tekrar dönebilmeleri için mutlaka herkesin aşılanması bir zorunluluktur. Bilim insanlarımızın, Sağlık Bakanlığı’nın, Tabip Odalarının ve Türk Tabipler Birliği’nin uyarılarına kulak verelim ve mutlaka aşımızı olalım."