Geçtiğimiz aylarda Koleksiyonör Vecdi Uzun ile bir söyleşi yapmıştım. Konu o kadar derin ve ülkemizde genelde bilinmiyor ki devamını getirme gereğini duyduk. Aslında çok önemli... Daha doğrusu sanat göze, gönle ve ruha iyi gelirken iyi bir de kazanç kapısı olabiliyor. En iyisi ben sözü Vecdi beye bırakayım, o anlatsın...
YENİ NESİL KOLEKSİYONÖRLER
Türkiye’de resim de diğer mal ve hizmetler gibi bir piyasa içinde üretilip satıldığı için iktisat kuralları açısından incelenince bizdeki resim piyasası “Eksik Piyasa”dır.
Hemen kızmayalım ve sanat alınıp satılmaz gibi konuyu iktisat ve piyasa kuralları çerçevesinde değerlendirmekten uzaklaşmayalım. Özeti şu; fiyat piyasadaki arz-talep dengesinde oluşur. Bu arz veya talepte bir eksiklik olursa denge oluşmaz ve bu eksik piyasada mal/hizmet üretenler de, alanlar da sıkıntı yaşar. Bu sıkıntı kaliteye kadar uzanır...
Bizim resim piyasamız resim alan yani talep tarafında çok sığdır. Bir şeklide resim almaya başlamış kişilerin artış hızı ile resim alıcılarının piyasadan çekilme hızı (ölüm, mali kriz, sağlık sorunu, gelir yetersizliği vb.) paralel seyrettiği için talebi hızlandıracak yeni resim alıcıları ortaya çıkmamaktadır. Resme talebin düşük olduğu için rekabet eksikliğinden fiyat ve kalite de doğal olarak sıkıntı oluşmaktadır. Bu düşük talep resim üreticilerinin sayısını da sınırlı tutmakta, zaman içinde de gerçek olarak resim üretici sayısında azalışlar yaratmaktadır. Resimle ilgili sıkıntılar gündeme gelince bu talep yetersizliği geçiştirilmekte ve sadece resim üretenlerin sıkıntıları anlatılmaya çalışılmaktadır...
Resim piyasasının talep problemi anlatılmadan resimde sorunlar tamamen anlatılmış olmaz. Türkiye'de resim alıcısını artırmak için çaba sarf etmemiz gerekir. Sistemli bir şeklide resmin satışında bulunan galericiler-müzayedeciler vb. adlarla resim satanlar yeni resim alıcısı yaratılmak zorundadır.
Bir dönem galericilik yapmış ve daha sonra bırakmış olan bir sanatçı ile konuşmamızda “” Benim resim alıcılarımın hiç yaşlanmayacağını ve mali krize düşmeyeceğini sandım. Bir baktım ki; resim alanlar azalmış. Bu gün tekrar galeri açsam genç koleksiyonör yaratmaya bakardım.” Derken konunun özünü anlatmaktadır...
"""Yeni Nesil Koleksiyonör ! """ Bu çok iddialı bir kavram olabilir. Gençler açısından konuyu cazip hale getirmek adına bir an için “Resim alıcısı” yerine “Resim Koleksiyonör”ü diyelim. Yeter ki, onlar resim alsın ve resmin gereken talep yönünü güçlendirsinler. Varsın olsun, onlar da zaten resmi anlayıp alıcı sıfatından koleksiyonör düzeyine geçtiğinde hedefe ulaşılmış olur. Resim alıcısını artırmak amacıyla tüm olumlu çabaları destekliyorum. Gençlere resmi tanıtmak için tüm iletişim kanallarını ve yöntemlerini kullanmakta yarar vardır. “”Yeni Nesil Koleksiyonörler””Bir sosyal proje ile desteklenmiş, bir STK grubu gücünü arkasına almış ve koleksiyon satış yöntemi ile hızla sonuca ulaşmayı hedeflemiş ve galeri-müzayede şirketi tarafından yürütülmeye başlanan bir projedir.
Ben “Yeni neslin resim üretenleri” ile gönüllü olarak çalışmaktayım. Gençleri destekleyip onların varlığına ses olma gayretindeyim. Ne kadar eksik ve hataları olsa bile, sistem içinde ve ahlak kurallarına bağlı olunması şartıyla galeri ve müzayedelerin resim piyasası için gerekli ve önemli olduğu düşüncesindeyim. Türkiye’de "Yeni Nesil Ressamlar" ile "Yeni Nesil Koleksiyonörler" bir alım satım kanalında (piyasada) araya gelirse bazı sıkıntılar kendiliğinden ortadan kalkabilecektir.
Türkiye'de karı-koca çalışan, küçük bile olsa evleri olan gençlerin oluşturduğu çok sayıda aileler var. Onlara ulaşmak ve adım adım onları resim alıcısı hale getirmek için tüm yollar denenmelidir. “Geçim sıkıntısı olan bir ülkede kim resim alır?” diye sorulduğunu duyar gibiyim. Bu sıkıntı dün de vardı, yarın belki daha fazla olacaktır. O zaman herkes resim yapmayı da bıraksın ve evlerinde otursunlar. Ekim ayında RC Galery –Raff Dergi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Rafftaki Gençler Sergisi” oldukça çok ilgi toplamıştır.
Bugün bu galerinin müzayede kanadının satışa koyduğu genç ressamların göreceği talebi izlemek için müzayedeye katıldım. Müzayede yöneticisi tarafından bu gençler hakkında uzun uzun detaylı bilgiler verildi, gençlerde yüksek fiyata satılan resimlerdeki gibi fiyat çekişmesi olmasa da çok alıcı küçük küçük fiyatlarda artış sağladı. Müzayede çıkışında da bu gençlerin resimlerini görmek istediler ve bizzat beni bulup bu gençler hakkında bilgi aldılar. Bu alıcıların yaklaşık %70 lik kısmı 35-45 yaş grubuydu.
Geleceğin Kolesiyonörleri bunların içinden çıkacaktır. Bunlar yeni nesil alıcılar, onları gururlandırmak açından söylersek başka bir deyimle “Yeni Nesil Koleksiyönörler”di! Yeni nesil ressamlar ile Yeni nesil koleksiyonörleri bir araya getirecek tüm çabaları destelemek gerektiğini düşünüyorum. Genç ressamlara yeni talepler yaratılmazsa sıkıntı daha da artacaktır.
Okullara, Okul mezun derneklerine, mezuniyet günlerine, mezunlar yıl dönümü günlerine vb. şirket toplantıları gibi merkezler değerlendirilmelidir. Zaman koleksiyonörlere ulaşmak için oturarak pantolon değil, yürüyerek ayakkabı eskitmenin gerekli olduğu zamandır. Bu yoldaki çabalarda eksiklik varsa bilgi ve tecrübeler paylaşılsın ki; eksik piyasa tam piyasa olsun, bu sığ piyasada geniş ve derin bir piyasa oluşturulsun...
Hülya Sezgin/ hulyasezgin@hotmail.com