Vergi uygulamalarında sıkça karşılaşılan sahte (naylon) fatura ve "Artagan"

Ömer Lütfi ÖZENÇ

Vergi sistemimizde harcama üzerinden alınan vergiler önemli bir kalem olarak yer almaktadır. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ile vergi sistemimizde yer alan KDV satış, hizmet görülmesi, devir ve teslim zincirlerinin her birinde tahsil edilen yayılı bir muamele vergisidir. İsminden de anlaşılacağı üzere üretim-satış-tüketim zincirindeki her birimin aldığı girdiye kattığı değerin vergilendirilmesi şeklinde açıklanabilecek bir vergilendirme sistemidir.

3065 Sayılı Kanun ile satıcının tahsil ettiği KDV’den alışları nedeniyle yüklendiği KDV’nin mahsup edilmesi yöntemiyle Hazineye ödenecek KDV’nin hesaplanması yöntemi tercih edilmiştir. Kayıt dışı ekonominin emsal ülkelere oranla oldukça yüksek olduğu ülkemizde, vergi mükelleflerince ödenecek KDV tutarının azaltılması için başvurulan yöntemlerden bir tanesi sahte (naylon) fatura kullanımıdır.

Yukarıda açıklanan üretim-satış-tüketim zincirinin herhangi bir aşamasında yer alan orta sınıf esnaf, çeşitli nedenlerle sahte (naylon) fatura kullanımına yöneldiğinde ilk etapta kendisine sağladığı ek finansal kaynakla gününü kurtardığını düşünse de aslında sahte (naylon) fatura kullanmak suretiyle ödemekten kaçındığı vergi bazı durumlarda çok büyük ve onarılması güç olumsuzluklar olarak dönüş yapmaktadır.

Sahte (naylon) fatura kullanan mükelleflerin karşılaşabileceği muhtemel senaryolardan en iyisi ve en kötüsü olarak örneklendirebileceğimiz iki farklı durum aşağıdaki gibidir;

- Mükellef sahte (naylon) fatura kullanır, Hazineye ödemesi gereken KDV cebinde kalır bu sayede kendisine sağladığı ek finansal kaynakla kendisine bir miktar hareket alanı açılır. Kamunun denetimine takılmadığı varsayımında tarh zaman aşımından faydalanır böylelikle de ödemekten kaçındığı verginin Devlet tarafından tespit edilememesiyle birlikte vergi ve ceza ödeme riskinden kurtulur. Bu en iyi görünen senaryoda vergi kaçıran mükelleflerin çokluğuyla birlikte Hazineye aktarılması gereken para sahte (naylon) fatura ticareti yapan gayrimeşru ticareti meslek edinmiş insanların emeksiz ve kestirmeden zengin olmasına, toplumsal ahlakı ve üretimi önemsemeyen, kanunun suç olarak tanımladığı fiilleri işleyen kimselerin kolay yoldan haksız kazanç sağlamasına neden olur. Ayrıca Hazine(ye aktarılmayan tutar nedeniyle kamu kaynaklarında gerçekleşen eksik tahakkuk, Devleti yeni vergiler üretmeye ve kayıtlı çalışan mükellefleri daha fazla zorlamaya sebep olur. Nitekim günümüzde OECD ülkeleri arasında kayıtlı çalışan mükelleflere uygulanan vergi oranlarına rağmen tahsil edilen vergi oranındaki düşüklük herkesin malumudur. Ayrıca gelecek ek vergi yüküyle beraber, mükellefin gündelik yaşantısında yaptığı harcamalardan alınan vergilerde de artış meydana gelecektir. Ülkemizde ÖTV ve benzeri vergi türleri üzerindeki yüksek oranlar da yukarıda anlatılan senaryonun halkımıza yansıyan maliyetlerinden birisidir. Aynı zamanda kamu kaynaklarındaki azalma nedeniyle sahte fatura kullanarak vergi kaçırma yoluna tevessül eden mükellef ve ailesi faydalanmak istediği kamu hizmetlerinin niteliğinde sürekli bir düşüşle karşılaşacaktır. Yukarıdaki senaryoyu özetlersek; kayıt dışı ekonomiye yönelen her bir mükellef en iyi senaryoda bile sürekli hale gelen bir fakirleşmenin parçası olmaktadır.

- Aklımıza gelen en kötü senaryoda ise mükellef inceleme birimlerinin kontrolüne takılacak, inceleme neticesinde sahte faturayı bilerek kullandığı tespitinin varlığı halinde ödemekten kaçındığı vergiyi gecikme faiziyle ve 3 kat vergi ziyaı cezasıyla birlikte ödemek zorunda kalmaktadır. Yaşanan bu ekonomik sarsıntının yanında ilgili mevzuatta hapis cezasını gerektiren bir suç olarak yer alan fiil nedeniyle özgürlüğünden de mahrum kalmaktadır. Bir önceki iyi ihtimal olarak değerlendirilen senaryodaki ekonomik ve toplumsal kayıp uzun vadeli ve süreli bir fakirleşmeye götürmekteyken şimdiki senaryoda mükellef çok büyük kayıplara çok kısa sürede uğramaktadır.

Yukarıda kısaca özetlenen senaryolar kayıt dışı ekonomiye ilişkin sıradan ve basit görünen bir fiilin şahsi ve toplumsal çöküşe dönük etkilerini göstermesi bakımından oldukça anlamlıdır. Farklı zamanlarda, farklı platformlarda, (Twitter vb.) sosyal ağlarda VUK 359 mağdurları olarak gündemlere rastlamak mümkündür. Kamunun denetimine takılan ve sahte (naylon) fatura kullanımını bilerek işlediği tespit edilen mükelleflerin yaşadıkları bu mağduriyet ailelerini ve toplumsal huzuru da olumsuz yönde etkilemektedir.

Sahte (naylon) fatura kullanıcılarının sahteciliği kamufle etmek için yaptıkları fiktif ödemelerini banka ve finans kurumları aracılığıyla gerçekleştirdikleri durumlarda sahte (naylon) fatura ticaretini gerçekleştiren mükelleflere yapılan ödemeler, sahte belge düzenleyicisi tarafından sahte fatura kullanıcısına iade edilmektedir. Denetim birimlerince, düzenlenen belgenin sahte (naylon) fatura niteliğinde olduğunun tespit edilmesi, kullanıcı nezdinde inceleme yapılması, oldukça uzun ve bürokratik süreçlerin gerçekleşmesini gerektirmektedir.

Halbuki; ülke içerisindeki her para hareketini kayıt altına alarak Devletin bilgisine sunan Artagan, sorunu henüz kaynağındayken çözme imkanı sunan dijital bir ekosistemdir.

Artagan’ın uygulamaya geçirilmesiyle birlikte, kayıt dışılık ve sahtecilik işleri henüz kaynağındayken önlenmiş olacaktır…

 

Artagan projesinin detayları nedir?
Artagan kelimesinin anlamı nedir?
Artagan isminin anlamı nedir?
Artagan projesinin amacı nedir?
Gibi soruların cevabını bu linke tıklayarak, ortakses.com haber sitemizde yer alan özet haberi okuyarak öğrenebilirsiniz....