Google'da araştırırsanız karşınıza şöyle bir açıklama geliyor.
"Kişiye kendi davranışları ile ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlakı değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını saplayan kişiye, doğru ve iyiyi yapma yükümlülüğünü de yükleyen içsel bir güç" diyor.
Yeterli bulmadım bunun manevi değerleri, dinsel olarak karşılığı nedir biraz daha araştırayım dedim.
Wikiligs şöyle bir açıklama getirmiş; Vicdan, kişinin kendi niyeti, veya davranışları hakkında kendi ahlâki değerlerini, temel olarak yaptıklarını, veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. (Dikkat edin kişilik özelliğidir diyor)
Vicdan bir çok dinde, bir çok felsefi akıma MİSTİSİZM de önem verilmiş bir kavramdır diyor...
Yani ALLAH yarattığı her kuluna bu kişilik özelliğini bahşetmemiş veya vermiş kişi bu duygusunu nefsinin altına gizlemiş.
Vicdanı körelmiş.
Bir müddet sonra kimliğini, kişiliğini doğru olmadığını bildiği halde içsel yürek sesini kulaklarını tıkayıp, vicdanını susturup, kârının peşinden koşmuş.
Büyüklerimizin güzel bir sözü geldi aklıma.
Pişkin kişilere çok söyleriz; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
Kaz burada biz oluyoruz, tavukla kandırılıyoruz.
Kârın geleceği yerden tavuğu esirgeme ki kazı kazan.
Dünyada herşey sanki aldatılmak, aldanmak üzerine kurulmuş.
Peki iyi niyetli, doğru, dürüst insanlar saf mıdır?
Yoksa vicdanlı mı?
Kendisine taş atana ekmek atarak mı karşılılık verir?
Maksat kötü ile kötü olma mıdır?
kötüyü iyiliğe çekmek midir asıl doğru davranış?
Yüzü köseleye dönmüş insana ekmek atsan yine taş atmaya, kafanı yarmaya devam ediyor günümüz de.
Neden?
Çünkü her taş attığını da ekmek atarak aşırı doyurduk.
Vicdan, taş atanı da affetmeyi, büyüklük yapmayı emrediyor.
Ne kadar vicdanlı ve iyi kalabiliriz? Üçkağıtçılara, yalancılara, vicdansızlara, kendisinin olmayan bir şeye el atanlara, haram yiyenlere, vicdansızlara ne kadar direnç gösterebiliriz?
Şüphesiz ki ALLAH görendir işitendir.
Yarına bıraksa da böylelerinin yanına bırakmaz.
Toplum olarak vicdanımızın, vicdansızlar tarafından yok edildiğini, insani değerlerimizin giderek azaldığını, siz karşı dursanız da atı alanın Üsküdar'ı geçtiğini üzülerek görüyor ve müşahade ediyorum.
Herşey her manevi değer alt üst ediliyor..
Doğru kendini ispat peşinde koşuyor ve herkes eğrinin yanında görünüyor.
Yani eğri, doğrudan daha mı güçlü?
Aykırı olan, toplumun öz değerlerini hiçe sayan herşey manevi değerlerin önüne geçiyor ve pirim yapıyor.
Çalıyoruz ,çırpıyoruz kandırıyoruz, alıcısı giderek artıyor böyle düşünenlerin.
Oturup biz düşünüyoruz sonra vicdan neydi?
İyilerin sesi kötülerden daha çok çıkmadıkça, itiraz sesi yükselmedikçe, vicdan yüreklerde hapsediliyor ortaya çıkarmaya korkar oluyoruz. Savunamaz oluyoruz.
Gerçekleri bildiğimiz halde nedense susuyoruz.
Üç maymunu oynuyoruz hepimiz itiraf edelim ki.
Duymuyoruz, görmüyoruz, konuşmuyoruz.
Konuşursak başımıza geleceklerden mi korkuyoruz acaba haksızlığın karşısında?
Yani dilsiz şeytanlığı bir bakıma kabul etmiş oluyoruz.
Dinimizin emrettiği gibi mazlumun yüksek sesine kulak tıkıyoruz.
Oysa haksız olanın kendini savunduğunda, beden diline baktığınızda, aşikâr bir şekilde belli oluyor yalan söylediği.
Biraz dikkâtli baktığımızda görüyoruz ki kendi gerçeğini bildiği için sanırım yüz ifadesine yansıyor yalan söylediği.
O zaman aklıma ayetlerden şu söz geliyor, inanan tevvekül eden bir insan olarak ; Şüphesiz ki biz onlara doğruyu kendi ağızlarından söyletiriz.
Duyan bir kulak var mı?
İşte o biraz şüpheli.
Burada vicdan devreye giriyor.
Yüreğin körelmediyse , inancın zayıf değilse, ALLAH tan korkun varsa, imanın zayıf değilse vicdanının sesini duyarsın.
Doğrunun, iyinin sesi olun.
İyiler mutlaka kötülüğe galip gelir.
O gün, bu gün olsun.
Elinizi vicdanınıza koyun.
Duruyor mu bakın.
Yürek sesinizi dinleyin.O sesi kaybetmeyin.
Hesabını veremezsiniz ahiret inancınız varsa.
Kazancınız insanlığınız olsun.
Ah edenin ahı yerde kalmaz.
Vicdanı olanın imani da sağlamdır.
Siz korkmadan bir adım atın.
Gerisi gelir.
Unutamayacağınız tek şey RABBİM doğrunun, iyinin yanındadır.
Vicdanınızı kaybetmeyin yeter..