Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden Recep Tayyip ERDOĞANın koalisyon istediği veya erken seçim ile istikrar fikri ekseninde tekrar AKPyi iktidara taşımaya kalkacağı seçim akşamından itibaren belli olmuştu.
Cumhurbaşkanının toplumsal anlamda yüksek bir ikna kabiliyeti olduğunu biliyoruz. Bize göre son seçimde meydanlara inerek yine ikna kabiliyetini kullanmış ve AKPnin erimesini durdurmuş hatta 1-2 puan ilave etmiştir. Yine sahne alırsa yine etkili olacaktır, ancak istediği faydayı sağlaması için koalisyon turlarının tamamlanması ve muhalefetin özellikle MHPnin uzlaşmaz olduğunu ilan edebileceği ortamın yakalanması gerekecekti.
Koalisyon turları sürecinde olan biten koalisyon için gard alma işlemleri olduğundan sonucu etkilemez, son viraj önemli olacaktır. Muhalefete açısından AKP ile koalisyonun eksilerini değil artılarını önemli olacaktı. Ancak koalisyona samimi olarak razı olacak bir AKP ile…
Koalisyon kurulsaydı 13 yıllık AKP hükümetinin ayakkabı kutularından çözülme süreci ve Oslo görüşmelerine kadar yediği herzelerin koalisyon ortakları ile paylaşılması gerekecekti. Üstelik bunlar buzdağının görünen yüzü olduğu için AKPnin bir şekilde koalisyona girmeyeceği ve suçu muhalefete yüklemeye çalışacağı gün gibi ortada duruyordu.
Bütün bunlardan ayrıca koalisyon kurulsaydı RTE karakteri gereği müdahaleci olacaktı. Koalisyon kurulduktan sonra saatler hem RTE hem de AKP için geri sayıma başlayacaktı. Çünkü RTE müdahale edince partide bir huzursuzluk belirecekti. Bu müdahaleye karşı AKPlilerin teslimiyetçi tutumları RTEyi isyanları ise AKPyi eritecekti.
İşte bu gerçeği çok iyi bilen saray uleması erken seçime oynamayı seçti. Çünkü erken seçimde bir miktar oy kaybetse fazla değişen bir şey olmayacak ama bazı illerde kıl payı kaybettikleri milletvekilliklerini alsalar kıl payı iktidar olacaklardı.
Bu saatten sonra AKP seçimden oy kaybederek çıksa zaten kaybedecek, bir miktar oy arttırarak ta çıksa yine kaybedecektir.
Çünkü bu saatten sonra dönüşü olmayan yola girilmiştir. Kendi istekleri bile gerçekleşse taşıma suyla saltanatın uzun sürmesi mümkün değildir.
Birkaç milletvekili üstünlükle kurulan hükümetin süresi birkaç milletvekilinin kararlarının veya Azrailin elinde olacaktır. Bu hükümet hiçbir zaman için eski gücüne ulaşamayacaktır.
Cahil AKPli vatandaş bu hakikatin farkında değil ama saltanat özentileri durumun farkındadırlar. Sonlarının kötü olduğunu veya olacağını biliyorlar.
Devlet BAHÇELİnin kendilerine uzattığı eli tutsaydılar adil bir sürece dahil olacaklar memleket içinde iyisini yapacaktılar. Ama başlarında bulunan zevat karakteri gereği vuruşarak çekilmeyi seçti.
Ne kadar uzatmaları oynasanız da, ne kadar maçın sonuna dakikalar ekleseniz de, ne kadar hakemi da, ne kadar rakip oyuncular arasından Baykal gölü ile alakası olmayan işbirlikçiler bulsanız da sonuç bellidir.
Artık cenaze aracı yola çıkmıştır, cenaze namazından kaçmanın gereği yok.