Ülkemiz hepimizin malumu ve nefretle hatırladığı bir kalkışma yaşadı...
15 Temmuz...
Ülkenin can damarlarına sızan bir virüs misali buralarda yaşayan, büyüyen bir yapı karanlık bir geceye imza attı..
Maalesef bu geceden sonra ülkede yaşananlar o geceyi daha çok kararttı!
Mevcut siyasi iktidarın ülkenin itibarından, haktan, hukuktan, adaletten çok kendi ikbalini düşünmesi, Makyavelist bir bakışla amaca giden her yolu mubah görmesi daha öncede Ergenekon davasıyla başlayan seride karşımıza çıktı.
Herkese, herşeye kulak tıkayan, yandaşı bir şekilde ak-layan, güçlüyü saklayan, partili olanları paklayan iktidar partisi cadı avına dönüştürdüğü süreç ve ablukaya aldığı yargı yüzünden onlarca değil artık binlerce masumun hakkını gasp ediyor.
Azılı bir terörist daha yakalandı gibi sunulan haberlerin sonrasını kimse bilmiyor...
Kişilerin savunması, mahkeme kararı, eldeki deliller...
Ve bu insanların aileleri, çevreleri,dostları...
Okuluna çocuk vermek,gazetesini almak veya kurduğu bir sendikaya üye olmak garibanı terörist yapıyor...
Gariban "Allah'tan af dilese de duyan olmaz, pişmanım dese zaten sopayı yer"...
Gariban öyle...
Şehit olur gariban,mahkum olur gariban,vergi verir gariban...
Ama ülke için bir değerleri yok,sahip çıkanları olmaz...
AKP eliyle balazlanan, AKP eliyle sponsor bulan,toplantılar düzenleyen bu yapı, AKP'nin de desteği olması hasebiyle üzerindeki ilgiyi artırdı.
Bu yapı ne istediyse AKP verdi.
Bir de Devlete giden yolların kavşağına bu yapıyı AKP oturttu.
Bu vesileyle de insanlar bu yapıyla ilintili olmadan memur olunamayacağı kanaatine vardı.
Bu yapı birçok alanda insanlara gücünü kabul ettirdi.
Basın da bunu pompaladı...
Doğal olarak bu yapıya sosyolojik ilginin güçlü bir saç ayağı da gelecek kaygısı oldu.
Öyle bir kanaat vardı ki "AKP varsa bu yapı var, bu yapı varsa AKP var"..
Çabuk unuttuk... Unutur gibi yaptık... Yapıyoruz...
Dün "Türkçe Olimpiyatları'na cennetten müjde vererek sponsor bulan, arayan siyasiler bugün bu yapıya destek veren siyasi figür tanımıyorlar"...
Aynaya da bakmıyorlar...
Siyaseti parmağında oynatan yapı tek bir siyasiye temas etmemiş, nufüz etmemiş...
Her partiden kontenjan alan ancak AKP ile yarı yarıya anlaşan bu yapı, bunu da konuşmaktan imtina etmeyen her iki taraf bugün sorsan birbirlerini hiç tanımamışlar...
Onlar mı safa yatıyor bizi mi safa yatırıyorlar..?
Bilemedim..!
Hep söyledim..
Siyasi ayağı yoksa bu yapının hiçbir ayağı yoktur...
Ama ihale ORDU'ya ve GARİBAN'a kaldı.
Her zaman öyle olmadı mı..?
Ordu günah keçisi... Gariban zaten abalı...
Hava Kuvvetleri neredeyse dağıldı...
Bakmayın bunların Damat parlatma operasyonlarına...
Savaş uçağımız ve savaş pilotumuz Yunanistan'dan az...
Partili ordu yetiştirmek mi amaç, çok çözemedim ancak Harp Okulları'nın kapatılması, asker sayısının azaltılması ülke için çok ciddi tehlike arzediyor ve güvenlik sorunudur.
Bakmayın Bakanların helikopter uçurup, yer sofralarında siyasi şov kokan piar çalışmalarına...
Bana göre sorgulamak için geç kaldık.
Suni gündem,polemikler...
Her gün terörist diye tutuklanan garibanlar, muvazzaf askerler...
Ve her köşeyi tutmak isteyen ,her kurumu siyasallaştırmak isteyen bir zihniyet...
Belki de bu insanlar hakikaten teröristtir.
Ancak "bir masumun hakkına girmemek için 99 suçluyu bırakın" diyen bir din öğretisinden "bir suçluyu cezalandırmak için 99 bin masumun hakkına dokunmaktan" imtina etmeyen bir zihniyete nasıl evrildik..?
Başınıza gelen bir felaket, kaza olursa hemen kendinizi hesaba çekin diyen bir İLAHİ EMR'İ unutup, her felaketten birilerini mesul tutmak, birilerini hedef yapmak,birilerine bedel ödetmek; "herşeyi yoktan vareden ALLAH'tır" ayetini unutup her güzel şeyi ben yaptım diyecek noktaya gelmek...
Ya HAKK'A DOKUNMAKSA...