Geçtiğimiz günlerde "Dünya Yaşlılar Günü"nü kutladık. Tıbbın ilerlemesi, gıdaya ulaşımın kolaylığı insan ömrünü uzatmıştır. Gelişen teknoloji ve teknolojinin sunduğu olanaklar daha uzun yaşamaya zemin hazırlamaktadır. İnsanlar yaşlanmakla birlikte günlük yaşamında bir çok sorunla karşılaşmaktadır. Özellikle dijital ortamın hızlı bir şekilde, gündelik hayatımıza girmesi yaşlıları zor duruma sokmuştur. Daktilonun yerini bilgisayarın alması ile birlikte çok farklı teknolojilere sahip ve çeşitli uygulamalarda klasik kayıt, iletişim uygulamaları yerini dijital uygulamalara bırakmış durumda. Üst yaş grubundaki insanlar bilgisayar eğitimi almamış, bilgisayar kullanmayı becerenler ise kendi kişisel gayretleri ile dijital ortama uyum sağlamaya çalışmaktadır.
Basında yer alan bilgilere göre: Yaşlı nüfusun dijital ortama uyum sağlaması çok düşük seviyelerde kalmıştır. Dijital ortamı kullanmayan yaşlı sayısı 8 milyon 245 bin olup, internet kullanmayanların oranı yüzde 75'tir. Yani 8 milyon 245 bin kişi bilgisayar kullanmıyor. Yaşlı nüfus içinde bilgisayar kullanım oranı kadınlarda yüzde 25.9,erkeklerde yüzde 40. Resmi ve özel işlemler dijitalleşmiş olup, internet dışında işlem yapmak her geçen gün azalmaktadır. İnternetten yararlanamayanlar ya bir yakınının veya çocuklarının, torunlarının yardımıyla işlerini yürütmektedirler. Bu bağlamda yaşlılara eğitim verilmesi kaçınılmaz olmasına rağmen, yönetim bu konuda her hangi bir çalışma yapmıyor. Yaşlıları, yaşlılığa hazırlamak için sosyal politikalar, program ve uygulamaları en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.
Türkiye’de internet kullanan yaşlı bireylerin sayısı 2016 yılına göre 4 kat artmış olmasına rağmen, yaşlıların neredeyse yüzde 70’i halen internet kullanmıyor. Uzmanlara göre artık yaşlıların birçok temel hakka erişebilmesi için, dijital araçları kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Örneğin e-devlet, sağlık, vergi, alış veriş, yeme içme, seyahat gibi… Yaşlılar, sağlıktan internet bankacılığına kadar pek çok temel hak ve hizmete erişebilmek için teknolojiyi belli bir seviyede kullanmak zorundadır. E-devlet, e-nabız ve pek çok çevrimiçi kamusal hizmete erişebilmeleri için ya tecrübeli bir akranından ya da daha genç aile bireylerinden yardım almaları gerekiyor. Pandemi süreci ise bu ihtiyacı daha da belirgin hale getirdi ve akıllı telefon ve internet kullanımındaki eksiklerin sebep olabileceği sosyal izolasyonu gözler önüne serdi.
Türkiye’de internet kullanan yaşlı bireylerin sayısı 2016 yılına göre 4 kat arttı. Ancak yaşlıların neredeyse yüzde 70’i halen internet kullanmıyor. Uzmanlara göre artık yaşlıların birçok temel hakka erişebilmesi için, dijital araçları kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Örneğin, basit bir televizyon kumandası bile çok karışık olabiliyor. Yaşlılar genellikle hep aynı kanalı seyrediyor çünkü bir kere oradan çıkarsa, tekrar o kanala nasıl döneceğini bilmiyor.
"Dijitalin dışında kalmamak artık bir insanlık hakkıdır. Dünyadaki dijital değişim hayatın her alanına o kadar nüfuz etti ki, hakkımız olan birçok hizmet dijitalden yürüyor. Yaşlıları bunun dışında bıraktığınız zaman, hayatın da dışında bırakıyorsunuz."
Dijital ortamda işlem yapabilmek için en az dijital bir telefon ve internet bağlantısı olması gerekiyor. Bunlar olduğunda dijital ortam ister kullanılsın ister kullanılmasın bugün için en az aylık 200 lira ödemek gerekiyor. Ayrıca bu ücretler hep artıyor. Yaşlı grup aynı zamanda emekli olan dar gelirli insanlardır. Enflasyon ve iktidarın emekliyi mağdur etmesi nedeniyle internete bağlanmaları ve dijital telefonu almaları ve kullanmaları büyük külfet getiriyor. Bu bağlamda belli yaş üstü yaşlıların dijital ortamı kullandıkları servis sağlayıcılara ve elektronik aletlere daha ucuza erişimleri çözüm olabilir.
Kaynak: TÜİK ve Yaşlılar Derneği