Bir fotoğraf karesi.
İki yiğit, iki kınalı kuzu, yan yana karın altında tıpkı uyuyor gibiler.
Sarıkamış'da 90 bin askerimizin birbirlerine sarılmış bir şekilde ölüm uykusuna yatmaları unutulmuş gibi sanki.
Üstelik çağ atladık denilen, dünyanın kıskandığı, gelişen ekonomisi ile dünyaya meydan okuyan, parmak ısırtan Türkiye'de, üstelik 21 yüzyılda donan iki yiğit askerlerimizin fotoğrafı.
Bakmaya yürek ister.
Ne düşündüler şehit olmadan?
Soğuğun dondurucu nefes kesen ıslığında bu bir vatan görevi, canımız bu vatana feda olsun mu dediler?
Annelerimiz yanımızda olsaydı üstümüze battaniye mi örterdi dediler?
Hayıflandılar mı bu kınalı ana kuzuları?
Öylece yan yana uzandıklarında, ölümü uyku mu sandılar. Gözleri yavaş yavaş kapandığında hayalleri neydi?
Sıcak bir evde yanlarında yavukluları düğün tarihlerini mi kararlaştırdılar,mutlu bir yuva mı hayal ettiler bedenleri donmadan?
Mutlu mu öldüler?
Yoksa bedelini canlarıyla ödedikleri vatanlarına son görevlerinde 'VATAN sana canım feda mı' dediler?
Bedellilerin bedelini mi ödediler, vatana olan bağlılıkları ve ölümüne sevdalarıyla?
Son sözleri ne oldu?
Uyuma, uyursan sıra sana gelecek mi dediler birbirlerine?
Göz kapaklarına çökmüş uykunun aslında ölüm olduğunu bilmediler mi?
İphone'ları yok muydu yanlarında, hani şu birilerine ibret olsun diye ayaklarının altında kırdıkları?
Haber veremediler mi hiç bir şeyden habersiz olanlara?
Teknolojik çağda iletişim kuramadılar mi birlikleriyle?
Herkes uyuyor muydu o saatte, komutanları falan bilmiyorlar mıydı o tepelerde kar olduğunu?
Zenginimiz bedel verir askerimiz fakirdendir desem kim tutacak bu kutsal nöbeti?
Kim terörle başedecek?
Kim yaşayacak, kim ölecek?
Vatan sana canım feda diyenler azalacak mı, gayrı milli safi gelirimiz attığında payımıza düşenle ve ikinci yarıda daha da gelişmiş bir ülke olduğumuzda?
Bu milli şuuru, milli birliği nasıl ayakta tutacağız peki, herkes yaşamının bedelini parasıyla öderken?
Gayri MİLLİ mi olacağız?
O fakir annelerine ne diyeceğiz peki?
Ne mutlu sana, şehit annesi oldun teyze. Oğlun donarak şehit oldu. Herkese nasip olmaz bu makam, hem peygamber efendimize komşu oldular mı diyeceğiz yüreği yaralı analara?
Peygamber efendimize (s.a.v) komşu olanlar hep fakirden mi olacak?
Vatan sevgisi imandan sa bedelini veren zengin nereye gidecek o zaman?
Yüreğim kor gibi yanarken daha fazla söyleyemediklerime, cehennem ateşi ne ki?
Bal gibi yanıyorum işte.
RABBİM içimi biliyorsun hikmetinden sual olmaz.
Şüphesiz ki sen görensin, işitensin, bilensin.
İçimizden geçirdiğimizi de en iyi sen bilirsin.
Kara kış ne ki?
Yüreğim bir kor.
Bir türküde dediği gibi; Biz de bu kader varken ve herşeye fıtrat bu derken,
Yazın yağar kar başıma.