YENİDEN AYDINLANMA VE KALKINMA…
Sanayileşme bir ilim ve teknoloji işidir..
Türk devletinin ve Türk Milleti’nin çağdaş toplumlar seviyesine çıkartılabilmesi en modern ve en yeni teknolojinin sanayiye uygulanmasıyla mümkündür.
Kalkınmış ülkelerle aramızdaki korkunç farkı ancak bu yol ve yöntemle kısa sürede kapatabiliriz. Bu projenin dışında ne yapılırsa yapılsın Milli Kalkınmamızı sağlamak asla mümkün değildir.
Türkiye’yi yönetmeye talip olanların sizce bu tür bir söylemleri var mı? El cevap””YOKTUR..”
BUNUN DA tek şartı devlet kadrolarına nemelazımcı, bilgisiz, dünyayı tanımayan ,yer kürenin geleceğini ön göremeyen insanları yönetimde tutmamaktır..
Bilime ve bilimsel gelişmelere büyük önem verilerek ,ülkemizin ihtiyacı olan bilim adamı ve teknokrat kadrosu kurularak ,mevcut başı bozuk sistem yerine hedefe yönelik bir eğitim sistemiyle hareket edildiğinde çok kısa sürede Türkiye’mizin çağlar ötesine taşınması mümkündür. Burada ülkeyi yönetenlerin ya da yönetmeye aday olanların samimi olmaları şarttır..
Türk Toplumu yeniden aydınlanmalıdır.. Dünyada aydınlanma dönemleri olmuştur.. Bu dönemlerin önemini kavrayan ve anlayan toplumlar çok kısa zaman içinde her alanda insanlarının refah düzeylerini yükselmişlerdir…
Aydınlanma dönemlerinin önemi anlamayanların durumu vahim olmuştur.. Bu ülkeler her alanda gelişmeleri çok geriden takip etmişlerdir.. Yıllarca söylenir.. Matbaa yaklaşık üç sene sonra Osmanlı İmparatorluğu tarafından kabul edilişi sonucunda ,gelişen bilimsel ve teknoloji hayatında geri kalışımızın bir sonucudur..
Eğitim sisteminin teknoloji ve sanayinin gelişiminde etkisi tartışma konusu dahi yapılamaz. Matbaanın kullanılmasının ertelenmesi neticesi eğitime çok büyük yara açmıştır…Hiçbir gerekçe matbaanın geciktirilmesine haklılık payı getiremez…
Aynen OSMANLI DEVLETİ’Nİ yönetenlerin “”devletin bekasını öne sürerek en yakınındakilerin infazında olduğu gibi ..Bilimin önüne set çekmek ,ya da bilimsel gelişmeleri uzaktan izlemek ,aynı zamanda aydınlanmayı da sekteye uğratmıştır..
Şöyle bir sorulabilir..” Yeniden aydınlanma nasıl olmalıdır? Yeniden aydınlanmak için kullanılacak yol ve yöntemler nelerdir? Bu sorulara cevap vermeden önce sizleri düşünmeye davet ediyorum. Lütfen düşünün. Düşünürken de ülkemizin bu günkü durumunu gözünüzün önüne alın. Bu güne kadar Üniversitelerimizde, siyasi partilerin ARGE’lerinde böyle bir çalışma var mı?
Bu sorumun cevabını duyar gibi oluyorum. Hep bir ağızdan “YOKTUR” ”diye haykırıyorsunuz.. Vallahi haklısınız..
Biraz önce sorduğum soruların kısa cevapları kendine göre veriyorum…Yeniden aydınlanmak için ,
Eğitim Sistemimiz yeniden düzenlenmelidir. Bu düzenleme hemen yapılmalıdır…Bu günkü Eğitim Sistemiyle Türk Toplumunun yeniden aydınlanması asla mümkün değildir. Eğitim sistemimiz (affedersiniz) vahşi hayvanların ehlîleştirilmesi için kullanılan yöntemin aynısıdır. Bu kadar açık söylüyorum ki birileri anlayabilsin..
Bu gün uygulanan Eğitim Sistemiyle üretici, ARAŞTIRMACI, uzman beyinler asla yetiştirilemez..
Bir başka işimiz ise Yılları kapsayacak kalkınma planlarının yapılmasıdır. Yapılan Kalkınma planları eğitim sistemine paralel olarak yürütülmelidir.. Bu planları kişilere göre ya da siyasi partilere göre kesinlikle değiştirmemeliyiz....Bilimsel gelişmelere göre değişiklik yapıla bilinir..
Bir başka önemli konu ise “”BEYİN GÖÇÜNÜN”” önü kesilmelidir. Beyin sömürü, ihracı son bulmalıdır..
Özel eğitim ile yetiştirilecek vatan sever, milliyetçi; idealist araştırmacı; bilimsel düşünene “MİLLÎ ELİT”” yani yeniden aydınlanma kadrosu kalkınmamızın temel harcı olmalıdır..
Türkiye’mizde YENİDEN AYDINLANMA ,kalkınma ve gelişme ayrıca varlığımızın sürdürülebilmesi bu projenin dışında mümkün değildir..
Yeniden Aydınlanmanın bana göre bir başka önemli tavrı ise şudur: Düşünce ve sosyal hayatta taklitçiliği aşmalıyız. Türk Milleti’nin milli ve manevi özelliğine göre büyük ve yaratıcı hamleler atmalıyız..
Yeniden Aydınlanmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır…Düşünen, okuyan, araştıran bir nesil en kıza zaman içinde yetiştirmeliyiz..
Bu ülkenin aydınları geri kalış nedenleri hakkında doğru bilgi ve değerlendirmelere sahip olmadıkça ,ülkemizin geleceğini inşa edemeyiz. Bu aydınlara sahip olabilmenin tek yolu milli ve yerli bir eğitim sistemidir. Bu Eğitim sistemi tüketimi öteleyen ,üretimi önceleyen bir sistem olmalıdır..
Yeniden Aydınlanmamızın tek hedefi mazimize layık bir istikbal yaratma olmalıdır..
Yeniden aydınlanmamız bizlerin can ve mal ehemmiyeti için de çok önemlidir. Aydınlanmanın inşa edilmesi elbette özgür toplumlarda olur. Özgürlüğümüzün mayasının DEMOKRASİ olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Çünkü Yeniden aydınlanma peşinde koşan milletlerin yönetim şekilleri demokrasidir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda aydınlanmayı sağlamak söz konusu değildir. Çünkü aydınlanma ;özgür düşünceye dayanır…Özgür olmayan toplumlarda aydınlanma düşünülemez..