Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’i kast ederek, “Bize güvenenler bizi anlar, bizim böyle bir dileğimiz olmadığını bilirler. Bu kampanyayı yürüten, içerde ve dışarıda eğer onları biz de açıklamaya başlarsak, ülkemizde yer yerinden oynar” dedi. Erdoğan, yapılan suç duyuruları ile ilgili olarak yargıyı da uyararak, gereğini yapmamaları halinde Anayasa suçu işleyeceklerini iddia etti.
Erdoğan, Tekirdağ’daki mitingin ardından helikopterle Çerkezköy İlçesi'ne geldi. Yanındaki bakanlarla birlikte Çerkezköy Stadına inen Başbakan Erdoğan, Başbakanlığa ait otobüs ile toplu açılış töreninin yapılacağı halk pazarına geçti. Meydanı süsleyen ‘Ak Parti lideri ile yürüyor, Türkiye büyüyor’, ‘Büyük Usta Büyükşehir Tekirdağ’a hoş geldin’, ‘Yolumuzun uzun yükümüz ağır, hedefimiz Tekirdağ Büyükşehir’, ‘İmanı muhkem, karakteri sağlam, ceddinin yolunda yürüyen lider Çerkezköy’e hoş geldin’ pankartları ile karşılanan Başbakan Erdoğan yaklaşık 3 bin kişiye seslendi.
AÇIKLARSAM YER YERİNDEN OYNAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ’dan sonra MGK belgelerinin basına sızması ile ilgili yeni bir değerlendirme yaparak Amerika’da yaşayan Fethullan Gülen’e mesaj yolladı. Başbakan Erdoğan, “Bize güvenenler bizi anlar, bizim böyle bir dileğimiz olmadığını bilirler” dedi.
Başbakan Erdoğan, sızan belgelerle ilgili olarak kampanyanın içerde ve dışarıda yürütüldüğünün altını çizerken sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer onları biz de açıklamaya başlarsak, ülkemizde yer yerinden oynar. Onu da söyleyeyim. Niye bunu söylüyorum. Devletin gizlilik esasına dayalı olan sırları vardır. Bu sırları biz birileri ile paylaşacağız. Böyle bir şey olabilir mi? MGK toplantılarında çalışmaları biz birileri ile mi paylaşacağız. İhanet içinde olanlar, bunu servis edenler. Dışarıda biri, ben köşe yazarı diyorum bunu paylaşıyorsa bunun hesabını yargı sorar. Anayasamızda da, yasalarda da bu var. Başbakanlık olarak suç duyurusunda bulunduk. MGK ve MİT de bulundu. Neymiş, basın özgürlü? Ne basın özgürlü, böyle basın özgürlüğü mü olur? Nasıl sen kalkar da devletin bu noktasını, sırrını ifşa etme kalkarsın. Üzerinde gizlilik damgası, sen bunu ifşa edeceksin sevsinler özgürlüğünü, basın özgürlüğünü. Bizim dönemimizde başladı. Ben şiir okudum diye cezaevine girdim bunu biliyorum. Devletin de mahremi vardır. Ailelerin de mahremi vardır."
YARGI ANAYASAL SUÇ İŞLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili sözlerine şöyle tamamladı:
”Yargı da gereğini yapmak durumundadır. Yargı da gereğini yapmıyorsa, yargı da anayasa suçu işler, bunu açık net olarak söylüyorum. Bu süreçle ilgili elimizden geleni yapacağız. Ülkemizin birliğini, beraberliğini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Buna fırsat vermeyeceğiz, El ele vereceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele budur.”
HİZMET SİYASETİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, istismar siyaseti değil hizmet siyaseti yaptıklarının altını çizerek, “Biz millete hizmetkar olmaya geldik. Hizmetimizle alınacağız. Biz eserlerimizle anılacağız" dedi. Ak Parti'nin 11 yıllık iktidarıNda halka hizmetten başka bir şey getirmediğini söyleyen Erdoğan, şöyle dedi:
"Türkiye genelinde 300 bini aşkın derslik yaptık. Bununla kalmadık gençler bunu yaşamadı, biz onlara bunu yaşatmadık ama biz yaşadık. Biz okula giderken kitaplarımızı bile bulamazdık öyle mi? Bizim jenerasyon bunu bilir. Hatta okumuzda teksir kağıdı, teksir makinalarında hazırlanan notlarla derslerimizi yapardık. Ağabeylerimiz para ile bunları satmazdı, bunları yaşayarak buralardan geldik. Dedik ki biz bunları çocuklarımıza yaşatmayacağız. Onun için okullar açılırken 1. hamur kağıttan ücretsiz kitapları sıralara koyduk mu? Yavrularımız kitaplarını buldular mı peki bu güne kadar gelenler bunu neye yapmadı. Biz kardeşlerim, kırtasiye dükkanına giderdik orada bile kitabı bulamazdık. Sıraya giderdik kitabı bulamazdık. Ama şimdi artık böyle bir dert yok. Kitaplar sıralarından üzerinde okullar açılırken Türkiye’nin dört bir yanında en ücra köşede kitabını buluyor."
LİNÇ MEKANİZMASI UYGULANDI
Başbakan Erdoğan bir dönem linç kampanyası uygulandığını ileri sürerek, “Yavrularımızın arasında ayrım yaptılar. Sen meslek lisesi sana katsayı. O da imtihana giriyor ona meslek liseliye katsayı uygulanıyor. Yıllarca ayrımcılığa tabi tutuldu. Sen başörtülüsün gidemezsin dediler, sokmadılar okullara öyle mi? Ne olurdu yani gitseydiler. Onbinlerce, yüzbinlerce yavrularımızı okumadan mahrum ettiler. Bu haksızlık zulüm değil miydi. Sabrettik, sabrettik sabrettik. Katsayılar kalktı mı kalktı. Şimdi yarış başladı." diye konuştu.
Başörtü sorununun kalmadığını kaydeden Erdoğan, "İsteyen kız istediği okula gidiyor mu? Ne oldu parçalardık mı, bölündük mü? Türkiye normalleşti. Benim başörtülü kızım da, açık kızım da el ele omuz omuza okullarına gidiyor, devlet dairelerinde beraber çalışıyorlar. Millet olma şuuru anlayışı budur. Millete sevgi, asıl milliyetçilik budur biz bunu yaptık. Onun için tek millet dedik" dedi.
VATAN ÜZERİNDE OPERASYONA İZİN YOK
Ülkede, Türkü. Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Romanı, Boşnakı, Arnavutu, Abazası da olmak üzere 36 etnik unsur olduğu görüşünü savunan Başbakan Erdoğan, “Bu millet kavramının içinde hep beraber Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Tamam bu çatı altında toplandık ve biz insanı tek millet dedik. Ardından bir şey daha söyledik. Tek bayrak, bayrağımız tek, rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin sembolü. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Ne dedik, tek vatan dedik. Vatanımızın üzerinde kimseye operasyon imkanı vermeyiz" diye konuştu.
AÇILIŞ YAPTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının ardından yanındaki bakanlarla birlikte yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılışını yaptı. Ardından da, çocuklara satranç takımı dağıttı. Bu sırada büyükler de hediyeleri almak isteyince izdiham yaşandı. Başbakan Erdoğan ardından helikopterle Çorlu'ya geçti.
TAKSİM MEYDANINI BULAMADILAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin paradan altı sıfırın atılacağını açıkladığında bazı köşe yazarlarının kendilerine bindirdiğini, enflasyonun patlayacağını ileri sürdüklerini söyleyerek, "Çok ilginçtir bunların içerisinde çok ağır bir şekilde, 'Bu halledilsin, Taksim Meydanı'nda anırırım' diyenler oldu. Ama meydanı bulamadılar, herhalde" dedi. Başbakan Erdoğan, "Bu milletin ruhunda artık korkaklık yok, pısırıklık yok. Korkuların üzerine gittiğimiz, sorunların üzerine cesaretle yürüdüğümüz, çözülmez gibi görünen meselelere el atığımız için Türkiye her alanda 3 kat, 4 kat büyüme kaydetti" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çorlu’da bir otelde Tekirdağ Valiliği’nin onuruna verdiği akşam yemeğinde iş adamları ve sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine konuştu. Tekirdağ’ın üç ilçesinde toplu açılış törenlerine katılan ve miting düzenleyen Başbakan Erdoğan günün son konuşmasında bölgeye yapılan yatırımları anlattı. Cumhuriyetin kurulmasından sonra bugünlere ulaşmasının da büyük fikirler sayesinde olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Engin vizyonun, kadim tarih ve medeniyetin inşa ettiği büyük tasavvurun neticesi ve eseridir. Tarihte büyük düşünmeyenleri, ülkesini, milletini korkulara sürükleyenleri küçük hedeflerle oyalayanları bugün kimse hatırlamıyor. Bizler bu büyük tarihin ve ecdadın mirasçıları olarak büyük düşünmek, büyük hedefler belirlemek ve bunun yanında büyük adımlar atmak zorundayız. İşte 11 yıldır yeniden büyük Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi inşa etmek, bu büyük rüyayı gerçekleştirmek için her alanda dev adımlar atıyoruz. Bugün artık ülkemizin herkesimin de, milletimizin tümünde gencinde, yaşlısında büyük bir özgüven var" dedi.
Dünyayı fellik fellik dolaşmak için yola çıktıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Türk işadamlarının destekleri ile dünyanın dört bir yanında başarı olduğunu dikkat çekti. Balkanlarda yıllarca tarifi mümkün olmayan acıların yaşandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, bugün bölgede iş adamlarımızın olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazi Mustafa Kemal'in babasının doğduğu, büyüdüğü ev yok olmuştu, biz ayağa kaldırdık. Onlarca eseri biz ihya ettik. Onlar şimdi bir çekim alanı oluşturuyor. Selanik'te yine aynı şekilde Gazi Mustafa Kemal'in şu anda müze olarak kullanılan yeri biz ihya ettik, bunlar çekim alanı oluşturuyor. Bugüne kadar gelenler buraya gitmediler, uğramadılar."