İYİ Partinin 4. olağanüstü kurultayı hafta sonu yapıldı. Kurultaya Genel başkan Meral Akşener'in GİK seçimi için, çarşaf listenin uygulanmasını istemesi damgasını vurdu. Genel başkanın anahtar liste oluşturmayacağını ve oluşturulacak listelerden hiçbirini desteklemeyeceğini ifade etmesi de demokrasimiz adına büyük bir kazanç oldu.
Hiçbir kurultay katılanların ve partililerin tamamının memnuniyetiyle sonuçlanmaz. Sevinenler olur, üzülenler olur. Nitekim bu kurultayda da sevinenler, üzülenler, yetmez ama eh diyenler ve itiraz edenler oldu.
Ben bu yazımda, 'Yetmez ama eh!' diyenlerin gerekçelerini mercek altına alacağım. Çünkü, bende onlardan biriyim.
Neden yetmez? Delegenin özgür iradesinin sandığa tamamen yansıdığı kanaati bende oluşmadı.
Çarşaf listeye baktığımda ilk önce bayanların sonrasında erkeklerin olduğu, belli sıralar arasında grupların olduğunu gördüm. Oysa, kadın kotası var, bana göre liste başvuru sırasına göre ya da soy adına göre alfabetik olarak düzenlenseydi daha demokratik olurdu. İkinci itirazım ortaya çıkarılmış olan iki anahtar listeye; Yahu kardeşim, Genel başkan bile anahtar liste çıkarmamış; siz ne hakla anahtar liste çıkarıyorsunuz. Bu listeleri çıkarmamış olsaydınız da, listenizdeki bir çok isim GİK'e zaten girecekti. Sizin bu tutumunuz yüzünden kongremiz lekelendi. Yazık ettiniz.
Üçüncü itirazım delegenin bir kısmının oy verme şekline; konuştuğum bazı delegeler 'zaten çok sıcaktı, bir an önce oy verip memleketime yola çıkmayı düşündüm ve verilen numaralar arasını işaretledim ve çektim gittim' gibi ifadeler kullandı. Beyler size verilen anahtar listeyi işaretlediniz tamam da bir zahmet listeyi bir inceleme zahmetinde bulunsaydınız. Listede partiye büyük hizmeti olacak ne cevherler vardı, görmediniz. Memleketiniz kaçmazdı; yanlış yaptınız. Partiye zarar verdiniz. Sizin görevinizi layıkıyla yapmaması yüzünden, elimize geçmiş olan tarihi fırsat heba oldu. Bu sözlerimden görevlerini titizlikle yerine getiren delegeleri muaf tutuyorum. Hepsine demokratik tavırlarından dolayı teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız...
Gelelim neden 'eh!' diyoruz.
Sayın Meral Akşener'in çarşaf listeyi önermesi, anahtar iste oluşturmaması ve kontenjan kullanmayacağını açıklaması; demokrasimiz açısından büyük bir kazanç olmuştur. Partimizin Demokratik Milliyetçilik iddiasının temeli bu kongreyle sağlam bir şekilde atılmıştır. Delegeler henüz bu uygulamayı içlerine sindirememiş olsa da, bundan sonraki kongrelerin daha demokratik geçeceği ümidimiz artmıştır.
Bundan sonra neler yapılmalıdır? İYİ Parti'nin Demokratik Milliyetçi bir parti olduğu sık sık dile getirilmeli ve hafızalara kazınmalıdır. İlçe ve il kongrelerinde de, demokrasinin güzel örneklerinin sergilenmesi için tedbirler hızla alınmalıdır. Genel merkezin ya da il başkanının adamı olduğu için değil; genelde parti üyelerinin ve yöre insanının takdirini kazanmış, partiden nemalanan değil partiye değer katacak insanların ilçe ve il yönetimlerine aday olabilmelerinin önü açılmalıdır. Çeşitli nedenlerle küsmüş, kenara çekilmiş ya da istifa etmiş partililerimizin geri kazanılması için girişimlerde bulunulmalıdır. Parsellenmiş ve el konulmuş teşkilatların hızlı bir inceleme ile tespiti ve sorumluların hiçbirinin gözünün yaşına bakmadan, hızla parti teşkilatlarından ayıklanmaları gerekmektedir.
Samimi kanaatim budur...
Kurultayımız sonucunun partimiz ve ülkemize hayırlı olmasını diler, GİK ve MDK üyeliğine seçilmiş olan değerli arkadaşlarımıza başarılar dilerim.