Mekke biz Müslümanlar için kutsal beldedir. Çünkü Kâbe Mekke’de bulunmaktadır. Kutsal bir ibadet olan Hac Mekke’de olur.
Mekke’nin fethi önemli bir olaydır. İki cihan Peygamberi, Mekke’yi fethedip de şehre girince gözyaşlarını tutamamıştır. Mübarek beldeden ve kutsal Mekke’den ayrılmak onu ziyadesiyle üzmüştü.
İslam’da ibadetler, kameri yani ay takvimine göre düzenlenir. Bunun için de Hac ibadeti her yıl bir önceki yıla göre 10 gün önce başlar. Oruç ibadeti de, kandil kutlamaları da böyledir.
Sabit kalması gereken doğum günleri de kameri aya göre her yıl bir önceki yıldan 10 gün önce kutlanır. Peygamberin doğum günü, ana rahmine düştüğü gün olan Mevlit kandilleri hep böyledir.
Nedendir bilinmez sonradan Fetullahçı terör örgütünün ihdas ettiği söylenen “Kutlu doğum haftası” ile “Mekke’nin Fethi günü” sabitleştirilmiştir.
Neden?
Bizim Müslümanlar, astronomi mi bilmiyorlar? Biliyorlarsa neden kameri ay geleneğine uyarak, “Kutlu Doğum Haftası”nı da diğer ibadet ve kutlama günleri gibi bir önceki yıldan 10 gün öncesinde kutlamıyorlar da; her yıl Nisan ayına sabitlediler? Bu yıl nedendir bilinmez kutlamadılar!..
Bir art niyet mi var?
Müslümanlar arasına fitne sokarak, birlik ve beraberliği bozmak mı istemekteler? Eğer doğum günü, Miraca çıkışı, ana rahmine düşüşü, her yıl 10 ar gün erken kutlanarak yaklaşık 36 yılda bir aynı güne denk geliyorsa; neden Kutlu Doğum Haftası ile Mekke’nin Fethi her yıl aynı günde kutlanmaktadır?
Kaldı ki Mekke’nin Fethi’de 1 Ocak değil 11 Ocak’tır. 11 Ocağın birini sinsice, kurnazca, tilkice silerek, yok sayarak: “1 Ocak Mekke’nin Fethi hayırlı olsun” demenin anlamı ne manası ne?
Mekke'nin fethi ne zaman oldu? Mekke'nin fethi tarihi nedir? Sorularının yanıtları merak ediliyor. Ülkemizde son yıllarda Mekke’nin fetih tarihi 10 gün önceye çekilerek Miladi 31 Aralık/ 1 Ocak’ta kutlanmaya başlandı. Bu kutlamalar kimi zaman “alternatif yılbaşı kutlaması” adı altında yapılıyor. Oysa Mekke’nin fethi, tarihi kaynaklara göre; (İbn İshâk, İbn Hişâm, Belâzûrî, Vâkıdî, İbn Esir, İbn Kesir, Taberî) gibi pek çok ARAP tarihçinin ittifakla verdiği tarih: Hicrî takvime göre 20 Ramazan 8’de (Hicretin 8. yılı) gerçekleşmiştir. Bu Hicri tarih, Milâdî takvime uyarlanınca 11 Ocak 630 tarihi elde edilir.
Kafaları karıştırmanın, zihinleri bulandırmanın kime ne faydası var? Neden her yıl Ramazan’ın 8’inde kutlanmıyor?
Bir de bizim Müslümanlar ne akıllarsa Yılbaşı ile NOEL’i de pek karıştırmaktalar. Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde Hz.İsa’nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramıdır. 20. yüzyılın başlarından itibaren Noel, Hristiyan olmayanlar tarafından da kutlanan, dinî motiflerinden arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir bayram olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Bu gerçek ortada iken masumane kutlanmaya çalışılan Yılbaşı ile karıştırmanın bulanık suda balık avlamaya çalışmanın kime ne faydası var?
Yoksa bizim Müslümanlar, tarih de mi bilmiyorlar, dünyadan mı haberleri yok?
Kutlamanın dozu önemlidir. Çam ağacı katliamı yapmak, İçki küpüne dönmek, aşırı lüks ve eğlenceye döndürmek sadece yılbaşına özgü değil her gün ve zamanda da İslam’a uygun da değildir.
Mekke’nin Fethi üzerinden siyaset yapmak, art niyet değilse, gaflet değil mi? Hoşça vakit geçirmenin, eğlenmenin kime zararı var ki? Cuma günleri rakı içenler yok mu? Cumanın suçu-günahı ne? Eğlencede de, kutlamada da aşırı gitmek; sade yılbaşı için değil her zaman istenen şey değildir.
Esen kalınız...