KULÜP yöneticileri sık sık hatırlatmada bulunurlar, “Değerli basın, bunu da yazın” diye.
Hay hay, yazayım.
Konu şu: Kulüpler nasıl borçlanıyor? Yöneticiler hangi icraatlara imza atıyor?
Yukarıdan başlayayım.
Galatasaray: Emmanuel Eboue... Yatarak para kazanıyor. Yıllık ücreti 2.2 milyon Euro... Tıkır tıkır alıyor. Sezon başında kadro dışı bırakıldığı için A2 takımında idmanlara çıkıyor. Kendisine gelen çeşitli teklifleri “Galatasaray’da rahatım çok iyi... Oynamadan kazanıyorum. Burada aldığım parayı hiçbir yerde alamam” diye geri çevirdi. İstanbul’un tadını çıkartıyor.
Fenerbahçe: Milos Krasiç... Yatarak para kazanıyor. Yıllık ücreti 2.3 milyon Euro... Sezon başında kadro dışı bırakıldığı için A2 takımında idmanlara çıkıyor. Kendisine gelen çeşitli teklifleri “Fenerbahçe’de rahatım çok iyi... Oynamadan kazanıyorum. Burada aldığım parayı hiçbir yerde alamam” diye geri çevirdi. İstanbul’un tadını çıkartıyor.
Beşiktaş: Matteo Ferrari... “Mağdur edildim” diye Beşiktaş aleyhine dava açtı. Kazandı. 8 milyon Euro’yu cebe indirdi. Toplam maliyeti 15 milyon Euro’yu buldu. Beşiktaş’ın yediği en büyük kazıklardan biri olarak tarihe geçti. Yine Beşiktaş sayesinde... Oynamadan büyük bir servetin sahibi oldu.
Trabzonspor: Abdul Majeed Waris... “Gol makinesi” diye alındı. Bonservisine 6 milyon Euro verildi. Kendisi ile yıllık 950 bin Euro’ya sözleşme imzalandı. Süper Lig’de henüz 1 golü var. Sezonun büyük bölümünü yedek kulübesinde geçirdi. “Trabzonspor’da oynamakta zorlanan bir futbolcu için kim ya da kimler toplam 10 milyon Euro verdi” şeklindeki bir tartışmaya sebep oldu.
***
Yukarıda durum böyle... Peki aşağıda nasıl!
Karabükspor: Miranda Kuca... Kurtarıcı diye alındı. Bonservisine 1 milyon 625 bin Euro verildi. Kendisi ile 3.5 yıllık sözleşme imzalandı. Süper Lig’de şu ana kadar sadece 2 maçta toplam 74 dakika forma giyebildi. Son haftalarda ilk 18’e bile giremedi. “Küme düşen Karabükspor’da bile forma giyemeyen bir futbolcu için kim ya da kimler toplam 3 milyon Euro verdi” şeklindeki bir tartışmaya sebep oldu. Kuca ise bu tartışmalardan uzak bir şekilde hayatını sürdürüyor. “Bana bu güzelliği yaşatan herkese teşekkür borçluyum” diyor.
***
Alt liglerden de örnek vereyim mi?
Çankırıspor... Kulüp Başkanı Sevda Karaali... Çok akıllı ve başarılı bir kişi... Bu başarılarından ötürü 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği başkanlığına getirildi.
Diyeceksiniz ki, ne gibi başarıları var!
Anlatayım. Sevda Karaali, yıllar önce başkanlık koltuğuna oturduğunda Çankırıspor 2. Lig’de zirve mücadelesi veriyordu. Geçen sezon... Çankırıspor, 1 maçta sahaya çıkacak takım bulamadı. Sezon sonunda da 3. Lig’e düştü. Bu sezon... Çankırıspor, ligin bitmesine haftalar kala... Yine düştü... Bu kez amatör kümeye düştü. Düşmesinden de öte...
Sevda Karaali daha lig bitmeden “Takımı ligden çekiyorum” dedi. Çekti. Çocuk oyuncağı gibi gördü. Bir de demeç verdi. “Mücadelemizi yeni bir heyecanla sürdüreceğiz. Yeniden yapılanacağız” dedi.
2. ve 3. ligdeki toplam 91 kulübün oluşturduğu çok önemli bir kuruluşta... Başkanların başkanı olan Sevda Karaali... Sahaya takım çıkartamıyor!.. 2 yılda 2 kez düşürüyor. Takımı ligden çekiyor. Sonra da “Yeniden yapılanacağız!” diyor.
***
Bizde bu birbirinden değerli ve işini son derece iyi bilen kulüp yöneticileri olduktan sonra...
Sırtımız asla yere gelmez!