Halk ozanı Yunus Emre ’nin 10. sınıf ‘Türk Edebiyatı Ders Kitabı’nda yer verilen ilahisindeki “Cennet cennet dedikleri/Birkaç köşkle birkaç huri/İsteyene ver onları/Bana seni gerek seni” dörtlüğünün, kitabın yayınevi olan Fırat Yayıncılık tarafından ‘sansürlendiği’, kitabı inceleyen Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun da sansürlenmiş hali “Şiirden beklenen kazanımları sağladığı” görüşüyle onayladığı öğrenildi.
Evrensel gazetesinin pazar günü manşetten duyurduğu haberde, Türk Edebiyatı dersinin lise 2’nci sınıflarda okutulan kitabında Yunus Emre’nin ilahi türündeki şiirine yer verildiği, ancak Yunus’un söz konusu şiirinin 8 kıtadan oluşmasına karşın 7 kıta olarak kitaba yansıdığı bilgisi yer almıştı. Cemil Geçmen ve Yeliz Bursalıoğlu tarafından hazırlanan ve Fırat Yayıncılık tarafından basılan ders kitabında şiirin, “Cennet cennet dedikleri/Birkaç köşkle birkaç huri/İsteyene ver onları/Bana seni gerek seni” mısralarının bulunduğu kıtası sansürlenmişti. Konuyla ilgili soruları yanıtlayan, Fırat Yayıncılık şirketinin sorumlusu Mukadder Güvener ise ‘kitabın, Talim Terbiye Kurulu’ndan onaylı olduğunu’ söyleyerek yayınevini savunmuştu.
Edinilen bilgilere göre Yunus’un şiirinin kitapta eksik yer almasının sebebi yayınevi. Kitabı hazırlayan Fırat Yayıncılık, söz konusu şiirin 1 kıtasını kitaba koymazken, Milli Eğitim Bakanlığı’nda kitapların incelendiği birim olan Talim ve Terbiye Kurulu da kitabı bu haliyle onayladı.
MEB ‘kazanımlara’ bakmış
Bakanlık, onaylama gerekçesini, “Şiirden beklenen kazanımların, söz konusu eksik haliyle de sağlanması” olarak gösterdi. Yunus’un ilahi türündeki şiirinin ‘Oğuz Türkçesinin Anadolu ’daki İlk Ürünleri’ konusunda örnek metin parçası olarak kitapta yer aldığını ifade eden bakanlık yetkilileri, “Tamamı 8 kıta olan şiirin, yazar 7 kıtasını almış, alınan kıtaları da şiirin aslına uygun olarak ve kazanımları gerçekleştirecek şekilde verilmiştir. Bu bağlamda şiirden ne kadar alıntı yapılacağı ders kitabı yazarının tasarrufundadır” derken, söz konusu kıtaların ‘kasıtlı olarak çıkarıldığı’ görüşünün sübjektif bir değerlendirme olduğu savunuldu.
‘Düz mantıkla bakan anlamaz’
Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç: Çıkarılan dizeler, seneler önce Rabiatül Adeviyye isimli kadın sufinin de söylediği, ‘Allah’a âşık olarak ibadet etme anlayışı’nın devamıdır. Dinde düz mantıkçı, Aristo kategorileriyle hareket edenler -ki bunlar daha çok ulemanın irfansız kanadı idi- bu tür beyitlerdeki sembolizmi anlayamadıkları için eskiden de fetva sormuşlardır. Bağlamı anlayan ulema itirazda bulunmazken, bağlamı anlamayanlar düz mantıkla baktıkları için anlamazlar.
‘Yunus Emre’yi yargılamaktır’
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tatcı: Bu metni almak durumundaysanız, bütünlüğünü bozmadan almak zorundasınız. Yoksa meramı yarım kalır hazretin. Bir yazı yazılırken, örnek için bir bölümü alınabilir; ama bu bir metin ve lise kitabına girmiş. Bir bütün örnekleme yapılırken, metnin bütünlüğü bozulamaz. Bu Yunus Emre’yi yargılamak anlamına gelir. Birilerinin kafasını karıştırmamak, birilerine şirin görünmek çabasıdır. Allah dostlarının metinlerine kimse dokunamaz.
‘Altında buzağı aranması normal’
Talim ve Terbiye Kurulu’nun kitap inceleme biriminde uzun yıllar görev yapan, Eğitim-Sen yöneticisi Tuğrul Culfa, incelemenin belli kriterlere göre yapıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Mesela Fuzuli’nin bir beyti alınıp incelenebilir; ama Yunus Emre’nin şiirinde yapılan yanlıştır. Talim ve Terbiye’nin inceleme esaslarına göre, bir şiir ders kitabına alınıyorsa bütünselliğinin korunması esastır. 7 dörtlük alınıp 3’ü alınmazsa orada öküzün altında buzağı aranır.
‘Teknik olarak bir yanlışlık yok’
Talim ve Terbiye Kurulu’nda yönetici düzeyde çalışmış iki eğitmen konuya iki farklı açıdan baktı. Uygulamayı ‘hatalı’ bulduğunu belirten eski yönetici “Şiir bütünsel olarak alınmışsa kıta çıkarılamaz. Şiirin tamamı alınmadığı için kitap geri dönmeliydi” görüşünde. Kurulda başkanlık düzeyine çıkmış bir başka isim ise uygulamada ‘teknik olarak’ yanlışlık olmadığı görüşünde: “Hedefe yönelik olarak bir dörtlükten, hatta 10 dörtlük varsa 8’inden faydalanılabilir.”
İşte şiirin tümü
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni