1. YAZARLAR

  2. Niyazi BEKTAŞ

  3. Siyasetçilerin dili...
Niyazi BEKTAŞ

Niyazi BEKTAŞ

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Siyasetçilerin dili...

A+A-

Her zamandan daha çok birlik ve beraberliğimize ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz.

 

Ülkemizin dört tarafı ateş çemberi. Dış düşmanlar, emperyalist ülkeler, Orta Doğu’da hesap yapan güç ve güç od akları kısa ve uzun vadeli planlarını hazırladılar. Bu planların hedefine ulaşması için bölgemizde en büyük engel olarak gördükleri Türkiye üzerinde oyunlar oynuyorlar.

 

Kardeş gözü ile baktığımız İSLAM DÜNYASI’nın yöneticileri gizli toplantılarla Türkiye’nin bu bölgede etkisizleştirilmesi için Türk düşmanı gibi davranıyorlar. Üstelik Müslüman dünyası halkları her zor duruma düştüklerinde yanlarında Müslüman Türk Millet’inden başka destekçileri olmamıştır..

 

Müttefikimiz olan değişik uluslar arası kuruluşlarda birlikte olduğumuz, iş birliği yaptığımız,sırtımızı dayadığımız NATO gibi bir çok kuruluşun üyeleri de söz konusu Türkiye ve Türk Milleti olunca düşmandan bir farkları yoktur.

 

Siyasi İktidarın yanlış ekonomik kararları nedeniyle de ülkemiz tam bir ekonomik kriz altında. Milletimizin neredeyse yarısı açlık ve sefalet içinde yaşıyor.

 

Köylümüz, çiftçimiz, sanayimiz, hayvancımız, esnafımız ekonomik kriz nedeniyle şaşırmış durumda.Bir kaç yıl önce, kendi kendine yeten bir tarım ülkesi iken, bu gün marketlerde, pazarda, çarşıda neredeyse her şeyi dışarıdan ithal eder durumdayız.

 

Ülkemizde işsizlik oranı çok yüksek. Üniversite mezunu yüz binlerce genç işsiz ve geleceğe umutsuz bakıyor.

 

Yaklaşık on bir milyon emeklinin durumu içler acısı.Her nedense ülkemizi yönetenlerin özel harcamalarından sıkıntı yok ama sıra emekli ve çalışanların ekonomik isteklerine sıra gelince adeta dilenci gibi yalvarır durumları var.

 

En çok güvendikleri inşaat sektörü çökme aşamasında. Bir çok inşaat şirketi iflas bayrağını çekmiş durumda..

 

Özelleştirme adı altında cumhuriyet dönemi boyunca yapılan ne varsa satıldı ve ya birilerine peşkeş çekildi.

Zamların arkası kesilmiyor.

 

Pazarlarda sebze ve meyve fiyatları el yakıyor..

 

Temel gıda maddelerinin yanına yaklaşılmıyor.

 

Hem üretici hem de tüketici mutlu değil.

 

Ülkemizde huzur ve güven o kadar endişeli bir hal aldı ki aile bireyleri dahi birbirlerine güvenmiyorlar.

Ekonomik sıkıntı bütün ahlak-i değerlerimizi yok etti.

 

Adaletin sadece adı kaldı.

 

Hak hukuk aramak hayal oldu.

 

Gelir -gider dengesizliği arasındaki makas felaket büyüdü.

 

Bütün bu olumsuzlukların yanında bir de siyaset yapan şahısların özellikle üst düzey yöneticilerinin kullandıkları ayrıştırıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı, kamplaştırıcı bir nevi bölücü ve ayrımcı dil endişe verici bir seviyeye ulaştı.

 

Torunum var on bir yaşında ..bazen benimle Salı günü sallamaları dinlemek zorunda kalıyor... Gözlerine bakıyorum. Liderlerin konuşmalarından çocuk ürperiyor. Ürpermemek mümkün mü?

 

İnsan olarak siyasetçileri bir çağrım var..

 

Milletimizin ruh sağlığını bozan sizlersiniz.

 

Bu büyük millete yapacağınız en büyük iyilik adam gibi konuşmanız olacaktır. Şayet huyunuzdan vaz geçmek istemiyorsanız, çekilin evinize, emeklilik hayatınızı yaşayın. Göreceksiniz ki siz olmadan Türkiye’de her şey düzelecek, ülkemize barış, huzur, güven, sevgi, dostluk ve kardeşlik hakim olacaktır..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.