Ülkemizde her geçen gün biraz daha şiddetini arttırarak devam eden bir terör var, ekran terörü,önüne geçilmediği takdirde zaten zayıflayan toplumsal ahlakımızı hepten dibe vuracak, öyle ki sosyal medyanında artık hayatımızın bir parçası olması bu erozyonun çok daha aktifleşmesine sebep oluyor,

Ekranlardaki diziler tam bir rezillik abidesi, ahlaksızlık kuralsızlık ve saygısızlığın dizi filmlerin ana teması halini alması, buna bir de mafyamatik şiddet sahnelerinin bol keseden yer aldığı filmler eklenince hepten kaybediyoruz.

Baştan sona şiddet içeren filmlerin ekranlarda yer almasından sonra her köşe başı omzu düşük gençler ile doldu, hatta kediyi pitbulun ağzına atan çocuğa, kedi ne ki seni vursam üzülmem dediği için kızdık/üzüldük değil mi?üzülmeyin, üzülmeyin çünkü buna hakkınız yok,tepkisiz kalmakla buna siz yol verdiniz...

Bazı şeylerin sanat adına dayatılması, sanki olağan normal bir hareketmiş gibi ortaya serilmesi toplum nezdinde ne derece kabul görüyor bilmiyorum ancak yeni neslin ifadesi ile "bizim gibi geri kafalılar"ca kabul görmesi asla beklenemez,

Adamlar ülkemizde yayın yapan tv kanalında hemde dizi filmde karakterleri erkek erkeğe yatağa sokuyor ve bunun adını sanat koyuyorlar, hadi oradan edepsizler, bunun hiçbir şekilde izahı yok, eskiden amerikan dizilerini filmlerini izlerdik. Kolay kolay yatak sahnesi bulamazdınız. Alkol muhabbeti ise kırk yılın başı, meyhane sahnesi varsa...

Gelgelelim bizim dizilerimizde alkolün olmadığı bir dizi, aklı fikri yatak muhabbetinde karakterlerin kol gezdiği, kadın ve erkeğin çok rahat geceyi birbirlerinin evinde geçirebildiği sahneler gırla, adı da özgürlük ve çağdaşlıkmış, yok kardeşim en azından kendi payıma ben o kadar modern (!) bir kafada değilim/değiliz,

Gayrimeşru ilişkiler o kadar olağanmış gibi anlatılıp özendiriliyor ki, sanki mübarek ezelinden beri toplum olarak hep bu kafada yaşıyorduk, işin acı tarafı izleyici tarafından da kabul görüyor, sonrasında toplumda yaşanan acı gerçeklere de ağır tepkiler veriyoruz,

Yok öyle üç kuruşa beş köfte, hem bu yaşananları ağzı açık izleyeceksiniz hem de gerçek hayatta yaşanan acı örneklere tepki vereceksiniz sahi buna hakkınız var mı? Neticede yol vermeniz, hoşgörü ile bakmanız neticesinde özenti bunlara sebebiyet veriyor,

Dizi filmler yetmezmiş gibi birde sözde sanatçıların yaşantılarını evimizin içerisine kadar sokan yayınlara ne demeli,kardeşim bana ne kim kiminle kırıştırmış, kim geceyi kimin koynunda geçirmiş, kim marka giyinmiş, kim bilmem kaç milyarlık arabaya binmiş, hangi ünlü köpeğine milyon liralık malikane yaptırmış.

Dizilerde öyle yaşamlar sunuluyor'ki sorsanız asgari ücret 40 bin tl, evler arabalar, giysiler, okullar aman Allah'ım aman, millette oturup izliyor, sonra genç kuşak dönüyor anne ve babaya bizde neden yok? Hadi anlat anlatabilirsen, haydi anlat oğlum biz asgari ücret ile ancak ev kirasını ödüyoruz, ay sonunu aç bilaç getiriyoruz...

Tabii anlatamıyorsunuz çocuğunuza oğlum/kızım bizim bir taraflarımızın açıkta kalması dert değil, idare edenlere zul gelmesin diyemiyorsunuz, haydi bir deyin, hatta diyebiliyor musunuz oğlum/kızım biz dümenini tutanların hesabına çalışıyoruz, onlar var olsun yeter gerisi mühim değil,diyebiliyor musunuz? Hani bizimle tartışırken kraldan çok kralcısınız ya...

Şimdi gelelim madalyonun diğer yüzüne yahu kardeşim,bu ülkede yazılı ve görsel medyada, dizileri, filmleri yayınlanmadan önce inceleyen onay veren bir kurum var mı? Var, peki görevini yapıyor mu? Görüntüde yapıyor, peki yazılı ve görsel medyada, dizilerde filmlerde bu kadar kepazelikler yaşanırken onay alabiliyorsa.

Türk milletinin örf ve ananelerini,geleneklerini, ahlaki değerlerini ayaklar altına alan bu yapımlara kim neden, niçin yol veriyor? Bu açmazlara kim dur diyecek? Lafa gelince ahlak timsali kesilip din iman diyenler yoksa bu yaşananları normal mi kabul ediyor?

Şayet bunlar bir nevi terörse sizin teröristiniz kim?                                                                                           

Hakikaten sizce de normal mi?