Allah’ın ilk emri “Oku” Yüce kitabımızda Rabbim insanoğluna “Oku” emrini vermiş. Tabi ki buradaki “Oku” emri Kuran-ı Kerim için söylenmiştir. Ancak rabbimiz insanlığa gönderdiği son kutsal kitap bütün insanlığı kapsayan evrensel bir metin olduğuna göre “Oku” emri de evrenseldir.

İlkokulda Türkçeyi öğretilirken kelimelerin akılda kalması için zıttı/karşıtı da birlikte öğretilirdi. Örneğin Kısa/Uzun, Güzel/Çirkin, Kötü/İyi gibi. Bu öğretim metodu yabancı dil eğitiminde de uygulanmaktadır.

Böyle olduğuna göre “Oku” kelimesinin karşıtının  “Yaz” olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.

Bize tarihçilerin bildirdiğine göre arkeolojik bulgular ışığında Sümer yazı sistemi "bilinen" en eski yazı sistemidir. Çoğu tarihçiye göre tarih çağları, yazının bulunması ile başlar. Çünkü insanların yaşadıkları olaylar yazının bulunması ile kayda alınmış ve bununla birlikte günümüze kadar korunmuştur.

Bu durumda Allah’ın ilk emri olan okumak için, yazılmış bir şeylerin olması gerekmektedir. Latincede bir tabir vardır.”Söz gider yazı kalır” Latincesi de “Vox audita perit, littera scripta manet." dir.

Çocukluğumdan beri yazanı, yazarı, kitabı severim. Zaman zaman okuduğumuz şeylerin cinsi, konusu değişmekle beraber okumak güzel şeydir. Bazen hakkımızı korumak için bir kanun metnini, bazen sevdiğimiz bir şairin şiirini, bazen de günlük bir haberi okuruz.

Günümüzde okumak, okunacak şeylere ulaşmak geçmişe göre hem daha kolay hem de ucuzdur. Ancak buna karşılık okuyan insan sayısında bir artış var mıdır o biraz şüpheli! Zaman zaman bu konuda Türkiye ile diğer ülkeler arasında kişi başına okunan kitap sayısı ile ilgili rakamlar açıklanır. Eğer bunlar doğru ise Türkiye’nin hali pek de iç açıcı değildir.

Hepimizin yakından tanıdığı Oktay SİNANOĞLU hoca gece yarısı yayımlanan bir TV programında aynen şöyle söylemişti” …burada söylediklerimi kitaplarımda da yazdım ancak onların satış rakamlarına baktığımda durum çok iç açıcı değil”.Bu da Türk toplumunun okumaktan daha ziyade kolay olanı yani seyretmeyi, dinlemeyi seçtiğini göstermektedir.

Eskiden bir tabir vardı “Okur/Yazar” Günümüzde de hem okur hem de yazar olanlara her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Aksi takdirde bizleri sadece seyirci dinleyici konumuna düşürmek isteyenlerin tuzaklarına, aldatmacalarına düşeriz.

Yazımın içindeki “Söz gider yazı kalır” deyimini mihenk taşı kabul ederek, bilgisi, görgüsü, olan herkesi önce yazmaya sonra da bizleri de okumaya davet ediyorum.

Başta söylediğimiz gibi. Allah’ın ilk emri “Oku” Tabi ki birilerinin de yazması kaydı ile…