Suriyeliler vatanlarına dönmeli...
Ankara’da yirmi birinci yüzyıl düşünce enstitüsünün öncülük ettiği ve İYİ Parti'nin misafirliğini yaptığı Suriyeliler vatanlarına dönüyor çalıştayı düzenlendi. Önce bilim insanlarından oluşan ekip hazırlık yaptı arkasından dönüş için plan hazırlayıp önerilerini İYİ Parti genel merkezine sunmuşlar. Nazım hikmet kültür sarayında İYİ Parti üst düzey katılımı ile çalıştay düzenlendi. Çalıştay sonunda İYİ Parti Genel Başkanı panel sonu çözüm önerilerini basın ile paylaştı.
Bugün yaşanılan göç olgusunu M.S 5.yüzyılda yaşanan Çin baskısı, açlık, kıtlık nedeniyle Hun Türkleri'nin batıya kitlesel göçü sonrası önüne kattığı diğer kavimleri yerinden yurdun edip sürmesi ile Germen boylarının Roma üzerine akınları sonucu Roma'nın önce bölünmesi sonrası ise batı roma imparatorluğunun yıkılıp Avrupa’nın orta çağa girmesine sebep oluyor. Roma’dan kopan halkalardan bugünün Avrupa devletlerinin doğuşuna öncülük ediyor. Bu tarihi bilgi batının iliklerine kadar işlemiş bir göç istila korkusunun arka planını oluşturuyor. Örneğin İngilizcede migration göç demek, Latince kökeni migreren baş ağrısı demek dolaylı bile olsa göçmen onlar için baş ağrısı ile özdeş.
RAND diye ABD düşünce kuruluşu iklim değişikliği ile Afrika ve Ortadoğu’da kuraklık, çölleşme ile tarım alanlarında azalma temiz içme suyu kaynağı, tatlı su kaynaklarının kuruyacağı, bunun ise gelişmiş batı ülkelerine kitlesel bir göçe sebep vereceğini rapor ediyor. AB buna karşı göçün kendilerine ulaşacağını düşünüyor, bunu engellemeye çalışıyor ve bir set olsun seli durduracak set duvar veya hendek olaraktan Türkiye’yi düşünüyorlar. 2001 Yılında Meral Akşener iklim değişikliği ve göç konulu toplantıya dış işlerinin isteği ile gittiğini ve AB parlamentosunda ülkeyi göçmen kampına dönüştürecek öneriyi önlediklerini anlattı. Esma Esad ile Gül’ün karısı ve Erdoğan’ın eşi ile yemek düzenlenmiş, MHP'den Meral Akşener katılmış, orada Suriye’den göçlerin geçişlerin kolaylaştıran batının da istediği anlaşmayı AKP kabul etmiş diye Meral Akşener anlattı. Ama Davutoğlu zamanında geri dönüş anlaşması ile bu amaçlarına ulaştılar ülkeyi açık göçmen kampına batıya gideceklerin aktarma istasyonuna mülteci kampına dönüştürdüler.
Ortadoğu dönüşüm planlı Arapların Abbasi imparatorluğu sonrası ilk defa petrol ampargosu uygulaması dünya petrol krizine sokması ve Viyatnam ABD çekilmesi ile sonuçlanması üzerine Arapların bir araya gelmesi batıyı korkutmuştur. Bernard Lewis çağrılmış. ondan fikir alınmış. Tarihte Osmanlılar'ın yaptığı gibi aşiret aşiret kabile kabile din mezhep ırk temelli parçalara bölüp hepsi ile ilişki kurarak Arapların ulus millet bilincinin oluşmasını engelleyerek ancak başarılı olacağı söylenir. Oded Yinon eski İsrail genelkurmay başkanı eğer İsrail güvende olmak istiyorsa arap devletlerinin parçalanıp küçültülmesi gerektiğini yazıyor. Aslında Ortadoğu'da Büyük Orta Doğu Projesi veya Genişletilmiş Ortadoğu Projesi olarak söylenen plan bu planın uygulanmaya konulmasından ibaret. Irak’ın üç, Suriye’nin dört parçaya bölünmesi gerektiğini söylemiş.
Batı bize bu selleri akını durduracak hendek set gözü ile bakıyor. AB fonları 6 milyar Avro kaynağı sivil toplum kuruluşlarına proje karşılığı veriyor, eğitim, sağlık, sosyal destek adı altında onların adapte olmasını, kalıcı olmasını sağlayan projelere destek veriyor. Vatanlarına ülkelerine geri dönüşü planlayan hiçbir projeye kuruş destek verilmiyor. Bu zamana kadar resmi 40 milyar dolar harcandığını söylediler. Eski sağlık bakanının "Kişi başına 300 dolar harcandı" sözü üzerine yapılan hesapta 58 milyar dolar harcandığı çıkıyor. Avrupa Birliği'nden gelen 6 milyar euro çıkınca ülkemizin 51 milyar dolar harcadığı ortaya çıkıyor.
AREA araştırma şirketi Kilis ve Gaziantep saha çalışmasını açıkladı. Halkın yüzde 80 Suriyeliler ülkelerine çözüm bulunarak dönsün istiyor. Suriye’de eskiden işi gücü arazisi evi kalan geçici koruma altındaki sığınmacılar geri dönmek isterken işi gücü olmayan fakir olanlar geri dönmek istemiyor. Suriye'de arazisi bulunan Halep ve civarından gelenler Hatay, Antep, Urfa sınır bölgelerinde kalırken genç maceracı İstanbul hayali kuran İstanbul’a doğru göçmüşler. Göçün sebebi mezhep, ırk, din değil çoğunluğu ekonomik sebebi söylüyor ve bunları Suriye’de aylık geliri 150 doların altında olan fakir, tutunamamış işsiz insanların çoğunlukta olduğu bulunuyor. Çözüm olarak da halk, Rusya ve Esad ile konuşularak bu sorunun çözülebileceğine inanıyor. Halkın çoğunluğu "geri dönsünler" diyor.
Hukuken Türkiye sadece Avrupa’dan gelenlere mülteci olarak tanımlıyor, Avrupa dışından gelenleri coğrafi çekince şartı koyarak mülteci sığınmacı kabul etmiyor. Avrupa bize bu coğrafi çekince şartını kaldırmamız için baskı yapıyor. Suriye’den gelenler bizde mülteci sığınmacı veya göçmen statüsünde değil, uluslar arası koruma altında değil. Geçici koruma altındaki sığınmacı olarak tanımlanıyor. Türk vatandaşlığı yasal olarak sadece Türk soyundan gelenlere verilebilir Suriye için imkansız. Bizde her zaman olduğu gibi hukuki açığı delme, istisnai hakkın genel gibi kullanılması yoluna gidiliyor. Etiyopyalı atlet gibi dünyaca ünlü başarılı sporcu Türk bayrağını olimpiyatlarda dalgalandırsın diye başarılı sporculara tanınan istisnai Türk vatandaşlığı Suriyeliler'e seçip veriliyor. 110 Bin Suriyeli Türk vatandaşlığı almış ortada madalya yok. Kanla kazanılmış toprak ancak kanla verilir diyen ecdat tavrı terk edilmiştir.
Panel özellikle demografik mühendislik göç mühendisliği kullanılarak ülkemizin demografik yapısının ileriki yıllarda değişeceği, bunun bize çok ağır faturalara ödeteceği düşünülüp önlem alınması ve çözüm yolları anlatıldı. Afganistan savaşı sonrası Pakistan’ın düştüğü durum anlatılarak aynı hatalara düşmememiz için aynı akıbeti paylaşmamız için Suriyeliler geri dönmeli diye öneride bulunuldu.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.