Acaba gerçekten de haz veriyor mu, haz alınıyor mu?

Hiç sanmıyorum!.. Bu tür hakaret ve karalamalar, o kişileri küçültme yerine aksine yüceltmekte.

Ömründe İnönü ve CHP’ye oy vermeyen pek çok yurttaş, “Bu böyle olmaz, hiç şık olmadı. Ülkenin onca sıkıntısı ve öncelikli problemi olmasına karşın; ülkenin sıkıntısı İnönü imiş gibi davranmak akıl işi değil” demekteler.

Kaldı ki İnönü ve diğerleri kendini savunacak ve cevap verecek durumda da değil. Mensubu olduğumuz İslam: "Ölmüşlerinizi iyilikle anın" demekte.

Erdoğan’ın eline birileri bir bayrak vermiş; o da sallıyor, "CHP’nin geçmişi bu, siz kendinize bakın yahu!" diyerek. Bunun üzerine sosyal medyada fotoğrafın aslı çıktı. 1963-1964 yıllarında Ankara’da yaşanmış bir olay. Bizzat Sn. İlber Ortaylı, "Olaya ben şahidim ABD başkan yardımcısının ziyaretinde yaşanmış bir seramoni idi. İnönü’nün elinde ABD ve Türk bayrağı, ABD’li ziyaretçinin elinde de Türk ve ABD bayrakları vardı" demekte.

Sosyal medyada o kadar eleştiri ve karşı görüş belirtildi ki, bazıları:

“McKinsey olayını unutturmanın gayretidir,”

“Artan faiz ve zamları unutturmanın çabasıdır,”

“Sen önce diplomanı bir salla,”

“Artan işsizliği ve kg mı 15 TL’yi bulan domates fiyatını gizlemenin ezikliğidir.” Gibi.

Sn. Erdoğan ilim adamı değil amma, zeki ve uyanıktır. Neden böyle bir çıkış yaptı anlamakta zorlandım.

Durumu komşuma açtığımda: "Hocam ekonomik olarak ülke tıkanmış vaziyette. Ülkede üreten, iş adamı, esnaf, inşaat, otomobil sektörü başta olmak üzere tüm sektörler darboğazda. Bu durum, Cumhurbaşkanının uykularını kaçırmakta!." İşin özeti: "İflas eden bakkal, veresiye defteri karıştırır” durumu.

Rahmetli Demirel’in bir milletvekili acımasızca İnönü’yü eleştirir. Demirel vekili yanına çağırır ve "Arkasında iki İnönü, bir Lozan zaferi kocaman bir tarih olan kişiyi nasıl eleştirirsin?" diye tepkisini gösterir.

Kendilerinde bir varlık ve yetenek olmayan kimi siyasilerin en bilinen özelliği; CHP ve İnönü’yü eleştirmektir. Bu, sıradan ve ucuz bir politikadır.

Tarihe mal olmuş kişileri eleştirmek, onları küçültmez aksine eleştirenleri zor duruma düşürür.

RENO ve TOFAŞ üretimi durdurmuş diyorlar. Fındık üreticileri, besiciler, fabrikalar ağlamakta. Devlet adamının görevi, neden ve niçin durdurdukları, neden ağlıyorları araştırmak ve çare bulmaktır. Sen devlet olarak elektriğe, doğalgaza, suya onca zammı yap, ama fedakârlığı başkalarından bekle. Kimi kesimlerin sözde yüzde 10-15 indirimini başarı görmek ve öyle sunmak çare değildir.

Biz bırakalım eleştirmeyi de tarih ve tarihi kişilikler, bilim adamlarının işi olsun.

Esen kalınız...