Bir toplumun başına gelebilecek büyük dertlerden biri de nedir, biliyor musunuz? Her şeyi bildiğini sanan bir kişinin hükmü altına düşmek. Burada sözünü ettiğim “Toplum” ille de Millet genişliğinde olmayabilir. Hatta tek kişi bile çok bilmişin biriyle uzunca bir yolla çıksa garibin başına gelmedik kalmaz. Öyle ya, “Ben biliyorum, ben… ben… ben…”

Şimdi komşularımız arasında böyleleri bulunabilir. Ama bize ne? Bu o ailenin kendi sorunu. Böyle bir tutumdan zarar görecek olanlar da birkaç kişiyle sınırlı. Ya ülkeyi elinde tutanlar, uzmanlığa bakmadan,  o alanda eğitim görmeden aklına geleni söylerlerse kargaşa çıkar.

Kendi iddialarına göre ülke nüfusunun yüzde ellisini kimi konularda zorla tutuyorlar. Ve öylesine büyük kalabalık var ki, günümüz yöneticilerinde olağanüstü vasıflar görüyorlar. Doğup büyüdükleri şehirleri kutsal ilan etmeye kadar işi azıtanlar var.

Hal böyle olunca bu devlet büyüklerinin ağzından işittiklerini düşünce süzgecinden geçirme gereği görmeden hemen kabul etmeye hazır milyonla var. Diyelim ki, büyüğümüz “İffetli kadın kahkahayla gülmez” dedi. Düşünmeyi, değerlendirmeyi bilen biri “Bunların eşleri hiç mi kahkaha atmıyor?” der, sonra o bayanların ağızları bir karış açık fotoğraflarını görür. Sonra döner “Kadın kahkaha atmasın” diyen kişiye “Hadi lan oradan…” der çıkar.

Biliyorsunuz “LAN” demek kötü laf değil. Türkiye Başbakanı kullanıyor.

Sorun nerede? Bizim insanımızın yüzde şu kadarı düşünmez. Ona ne söyleseniz, olduğu gibi kabul eder. “Bir ağacın içinde boydan boya besmele yazılıymış” deseler hemen inanır. “Bilmem hangi köyde öyle derin bir Hoca varmış ki, Cuma günleri namazını her hafta Mekke’de kılarmış” deseler inanır. “Ayakkabı kutuları içinde dört buçuk milyon dolar” olayının düzmece olduğuna inanır. Epey zaman önce İsmet Paşa’nın asker kaçağı olduğunu söyleyen bir çılgın çıktı. Benim insanım o adama inandı.

Bir büyüğümüz çıktı dedi ki, “İffetli kadın kahkaha ile gülmez.” Ya da “Gülmesin.”

Peki, diyelim ki, kadınlı erkekli bir toplulukta öyle bir laf edildi ki, bütün erkekler gülmekten kırılırken kadınlar ne yapacaklar? Diyelim ki, kadınlar da erkeklere uydular ve kahkahayı bastılar. İffetlerini hemen o anda mı yitirmiş olacaklar? Yoksa bir süresi var mı?

İffetini yitiren kadını ne yapacağız? İffetini yitiren kadından doğan çocuklar nasıl olurlar.

Bakınız, benim akıllı atalarım böyle manyakça yaklaşımları şu özlü söz ile tanımlamış:

“Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz…”