Başlığı görünce kafanız karıştı değil mi? Derdim cep telefonlarındaki mesajlarla ilgili…

Başından anlatayım. Bundan yirmi yıl öncesine kadar cep telefonu ile pek tanışıklığımız, haşır neşirliğimiz yoktu. Sonra zaman içinde hayatımıza bir girdi… pir girdi... Alıştık… Vazgeçilmezimiz oldu… Çoluğumuzun çocuğumuzun eline verdik. Konuşmaz, sohbet etmez olduk. Bir araya geldiğimizde bile elimizde hep ona bakar olduk…

Bu arada kazanç dünyası da boş durmadı elbet. Bu çok sevdiğimiz alışkanlığımızdan nasıl kazanç elde edebiliriz diye birileri harıl harıl çalışmaya başladı. Bunlar arasında iyi niyet ile malını pazarlamaya çalışanların yanında art niyetli soyguncular da vardı…

Cep telefonu aracılığı ile hipnoz yapıp soygun yapanlar mı ararsınız (ki bunda çok ünlü bir beslenme uzmanı hocamız da soyulanlar listesine eklenmişti…) Bulgar gelinler mi istersiniz. Onlar rast gele bir numarayı çevirip hemen telefonu kapatıyorlar. Bunu gören kişi eğer bu konuda bilgisiz ise “Kim aradı da duymadım.” diye hayıflanıp hemen geri arıyor. Oysa bu numaralar geri arandığında normal aramaların kat kat üstünde bir ücret alıyordu ve telefon şirketi bu kârı kişi ile paylaşılıyordu.  

Karşıdaki bayan yarım yamalak Türkçesi ile ne kadar zorda olduğunu ve yardıma muhtaç olduğunu uzuuun uzun anlatıyor; Sizden yardım istiyor; Özellikle lafı uzatıyor da uzatıyor. Çünkü ne kadar uzun konuşma... o kadar kabarık fatura... size zarar, ona kazanç olarak dönüyor. İşin farkına varmayıp samimiyeti daha da ilerletirseniz  sizden Türkiye’ye kaçıp yaşadığı zulümden kurtulabilmesi için para  istiyorlar. Yufka yürekli pek çok vatandaşımız geldi bu oyuna… Hâlâ daha sürdürüyorlar bu kandırmaca düzeni...

Şimdi telefonum bir kez çaldı da kapandı mı şüphelenip asla geri aramıyorum, bakmıyorum. Ama bu arada kurunun yanında yaş da yanıyor elbet. Çünkü beni ilgilendiren önemli bir telefon bile olsa, numara bende kayıtlı değilse korkudan geri arayamıyorum…

Kimileri ise aramak-konuşmak yerine bunu mesajla hallediyorlar. Bir soygun mesajında bakın şöyle yazıyor:

“Hangisi kabakla yapılan bir yemektir? Mücver diyorsan A, revani diyorsan B yaz bu mesajı cevapla ve anında şu kadar kontör, bu kadar mesaj, bilmem ne marka araba kazan… “  Boş yok diye de ekliyorlar… Karşısındakini açık açık salak yerine koyan bir düzen ama gene de inanıp binlerce kişi yanıtlasa al işte sana kılını kıpırdatmadan para kazanmanın yolu… Ama haram para!..

Kimileri ise kulüpler, gruplar kurmuş ha bire kişileri bir şekilde ekleyip faydalı bilgi yanında reklamını da yapıyor. Buna bir örnek de başımıza geldi. Eşim bir gün mutfak tüpü alıyormuş. Tüpçü “Abi şu kulübe seni abone edeyim mi? Şu kadar lira indirimle alacaksın tüpü.” demiş. Eşim de kabul etmiş. Meğer bu “Akıllı kadınlar kulübü” imiş. Şimdi her gün yemek tarifleri… temizlik nasıl yapılır?.. Kocanın siniri nasıl yatıştırılır? Kaynana ile nasıl baş edilir?” böyle mesajlar geliyor telefonuna. Benimki deliriyor ama çözüm bulamıyor…

Bir başka mesajda ise:


“Sayın müşterimiz düzenli fatura ödemelerinizden ötürü adınıza son model cep telefonu tanımladık. Aktifleştirmek için şu numarayı arayın…” diyor. Pıışşşşkkk… daha çok beklersin… Düzenli ödeme yaptığım faturaları sen nereden biliyorsun? Hangi faturayı kast ediyorsun?..

Yalnız soygun konusu değil değinmek istediğim. Benim derdim reklam mesajları… Artık telefonuma gelen mesajların pek çoğu reklam mesajı. Dolayısı ile de artık “bipbip” mesaj geldi sesini duysam da “Gene reklamdır nasıl olsa” diye bakmıyorum bile. Ama ya önemli bir mesaj geldiyse!..   

Kanımı donduran ve beni kokutan ise son günlerde sık sık gelen cinsel içerikli mesajlar. Bu konu ile ilgili hapların reklamını yapıp ne işe yaradığını anlatıyor ve mesaj sonunda sipariş için şu numarayı arayın…” diyor...

İşte bana göre en tehlikelisi de bu!.. Bir çocuğun telefonuna gelen bu mesaj karşısında ne düşüneceğini, ne yapacağını düşünmek bile istemiyorum. Para gidince de dert ama bu daha korkutucu. Çocuğun psikolojisini altüst edebilir. Travmalar yaşatabilir. Merak edip almak isteyebilir. Bir de ürünün geldiğini düşünün ve kullandığını… Dehşete düşüyorum!..

Bunun yok mu bir denetimi? İnternette Aile-çocuk koruma programları vs. oluyor hani… neden cep telefonlarında yok? Neden çocukların elinde olduğu halde bu durum ele alınmıyor?.. Sonra ben reklamlardan bıktım. Bildiğim kadarı ile gelişmiş ülkelerde eğer onayın yoksa sana reklam mesajı gönderemiyorlarmış. Kabul edersen de bunun karşılığında ya hat konuşma ücreti ödemiyorsun ya da başka bir şekilde seni ödüllendiriyorlarmış. Niye birileri kazanç sağlarken eziyetini ben çekeyim?.. Reklam istiyorsam bedava konuşayım ben de arkadaşım!..

Yetkililer bu konuya bir el atsalar diyorum artık. Çocuklarımızın başı yanmadan, onarılmaz yaralar açılmadan!..

Hülya Sezgin / [email protected]