Törene, Akmansoy’un kızları Arzu Akmansoy ile Alev Esen, torunu sanatçı Ozan Orhon, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Fahir Genç, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile sanatçı dostları ve sevenleri katıldı. Ancak koltukların çoğunun boş kalması sanat camiasında 'vefa' kavramını yine akıllara getirdi.

Burada konuşan Akmansoy’un kızı Arzu Akmansoy, sözün bittiği yerde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Herkese çok teşekkür ediyorum. O, hep yaşıyor. Kalplerde, gönüllerde yaşayacak. O benim babam, o benim her şeyim. Ben çok büyük bir enerji topunu kaybettim. Korkunç bir enerjiydi. Ben onu çok genç kaybettim diye düşünüyorum. Çünkü daha yeni Paris’ten oyun getirtmişti. O oyununu oynayacaktı. Maalesef nasip olmadı. Ama o hep yaşayacak bizimle. Benimle yaşayacak, bıraktıklarıyla yaşayacak. Ama dolu dolu yaşadı, ne mutlu ona. 89 senesini çok güzel bir şekilde yaşadı. Ne mutlu bana ki böyle bir babam vardı. İş ortağım vardı, arkadaşım vardı, ağabeyim vardı."

Akmansoy’un torunu Ozan Orhon, dedesinin ışığı, öğretmeni, üstadı olduğunu anlatarak, "Bazı zamanlarda çok ufak sürtüşmelerimiz, arada da küskünlüklerimiz olurdu. ’Dedem neden bana bu kadar kızıyor’ derdim. Ama sonradan bana söylediği her kelime doğru çıktı. Keşke ’Onun izinde olsaydım’ diyorum. ’Keşke o keşkeleri yapmayıp, hep onu dinleseydim’ diyorum. Çok özlüyorum. İnan dedeciğim, bana söylediklerini sonuna kadar göstereceğim. Senin ışığın hiç sönmeyecek çünkü sen bizim hepimizin ışığısın" diye konuştu.

Sanatçı Defne Yalnız, Akmansoy’la 43 yıllık mesleki yakınlıkları olduğunu ifade ederek, "Kendisinden çok feyiz aldım. Kantar ailesinden bir ben kaldım. Mesleki bir büyüğümü kaybettim. Anısının önünde saygıyla eğiliyorum" dedi.