TOGG ile gurur duymak için...
"TOGG’un yaşaması ve dünya çapında bir marka olabilmesi için şunlar lazım" dediğinizde birileri tarafından hemen "hain" veya "ülkesinin başarılarından gurur duyamayan gafillerden" olmakla suçlanabilirsiniz. Yani bu konuda yazmak riskli.
Ama mademki bu tercih yapıldı, "bu alanda ülkemizin başarılı olmasına nasıl katkı sağlayabiliriz?" diye düşünmek ve yazmak lazım.
TOGG henüz seri üretime başlamadı. Açılış töreninde gösterilen araçlar seri üretim bandından çıkmadı. Ama eksiklikler giderilecek ve muhtemelen ilk modeli Mart 2023’te satışa sunulacak.
Bu tarihe kadar toplam yatırımın 1,8 Milyar Euro olacağı, 15 yıl içinde yatırım tutarının 3,5 Milyar Euro’ya çıkacağı söyleniyor. Bu bizim için ciddi bir para.
Türkiye’deki milyonlarca tarım üreticisine sağlanan desteklerin tamamının 29 Milyar TL (yaklaşık 1,5 Milyar Euro) olduğunu düşünürseniz gerçekten önemli bir meblağ.
Böyle bir yatırım başarılı olursa yani kâr eden, katma değer üreten, ülkenin yeni teknolojilere geçişine katkı sağlayacak bir fabrika olursa müthiş olur.
Diğer yandan, Kur Korumalı Mevduata ödenen örtülü faiz 8 Milyar Euro civarında. Böyle bakarsanız TOGG yatırımı için harcanan para çok değil.
Alman markası Volkswagen'in elektrikli araç üretimi ve otonom sürüş teknolojilerine 2024 sonuna kadar ayırdığı kaynak 73 milyar Euro imiş. Diğer ünlü markaların bu alana yapacağı yatırımların boyutu da dudak uçuklatır.
Bu açıdan bakarsanız bu yatırım için ayırabildiğimiz kaynak çok kısıtlı. Rakiplerimizin kaynakları bizimle kıyas kabul etmeyecek kadar büyük.
* * *
KAPASİTE, PİL VE YAZILIM
Netice "bir yerden başlamak lazımdı" deyip, bundan sonra olabileceklere ve olması gerekenlere odaklanmaya çalışmalı.
Önceki yazımda açıkladığım gibi fabrikanın kapasitesinin dünya ölçeğine çıkarılması şart.
Yoksa birim maliyetler yüksek olur, rekabet edemez, şirket zarar eder.
İlk iki yıl devlet desteğiyle satışlar gerçekleşse de sürekli geliştirilen ve maliyetleri düşürülen bir ürün haline gelemezse şirket zarara dayanamaz. Bunun için başlangıçta çok güçlü bir işletme sermayesine ihtiyaç olacak. İnşallah Girişim Grubunun böyle bir mali gücü vardır.
* * *
Bu tür otomobillerin teknolojik açıdan en önemli unsurları pil ve yazılım.
TOGG Fabrikasının bence en pozitif tarafı yanında bir pil fabrikasının kurulacak olması. TOGG dünyanın en büyük lityum-iyon pil üreticilerinden Çin merkezli Farasis ile ortaklığa gitti. Bu sayede elektrikli araçlarında kullanacağı pili Türkiye’de üretmeyi planlıyor. Togg ve Farasis’in, yüzde 50’şer payla ortak olarak kurdukları Siro Energy şirketi, yıllık ortalama 250-300 bin elektrikli otomobile yetecek pil üretebilen bir tesis kuracak.
Tesla bile pil açısından Panasonic firmasına bağımlı. Çünkü pilin teknolojisi çok önemli.
TOGG ortaklığıyla üretilecek pillerin az elektrikle çok yol kat edecek kalitede ve uzun ömürlü olması gerekiyor. Hem kaliteli ve hem de rekabetçi üretim yapan bir marka olmasını diliyorum.
* * *
Gelelim en önemli konu olan yazılıma. Bu tür elektrikli araçlar tam bir bilgisayar gibi. Yüzlerce program bir arada senkronize çalışmalı. Her geçen gün yeni güncellemelerle araçlara yepyeni özellikler katabilen güçlü bir yazılımcı ekip oluşturmak kolay değil.
Apple firmasının ürettiği ve 40 bin TL’ye satılan Iphone telefonların diğer markaların ürettiği ve 5 bin TL’ye satılan telefonlardan donanım olarak çok üstünlüğü yok. Ama Apple ürünlerini rakipsiz kılan yazılımı. Her güncellemesinde kullanıcının hayatını kolaylaştıran, kullandığı ürünü sevdiren, kalitesini en üst seviyeye çıkaran yazılım.
Elektrikli otomobillerde de fiyatları ve rekabeti belirleyecek olan asıl özellik yazılımları olacak.
Acaba TOGG işletim sistemi ve yardımcı programları yerli ve milli olacak mı? Yani işletim sistemi “Türk Malı” mı olacak yoksa dışarıdan mı satın alacağız?
Hazır yazılım çok pahalı, güncelleme başkasının keyfine bağlı. Bu seviyede yazılım uzmanlarının sayısı fazla değil ve çok yüksek maaş ve primlerle çalışıyorlar.
TOGG yerli ve yabancı uzmanlardan böyle bir ekip oluşturabilirse ve genç ekipler yetiştirebilirse, gerçekten otomobilden fazlasını yapmış olur.
* * *
KAPASİTENİN MALİYETE ETKİSİ
Kapasitenin maliyete etkisini “yazılım” üzerinden anlatmaya çalışalım. İşletim sistemi ve diğer programlar için harcayacağınız para miktarı, 10 bin araç da üretseniz, milyon araç da üretseniz aynıdır.
Diyelim ki yılda 10 bin adet üreten bir fabrikada araç başına yazılım maliyeti 100 birim ise, milyon üreten fabrikada araç başına yazılım maliyeti 1 birim olur. Bir başka deyişle yılda 10 bin adet üreten fabrikada aracın toplam maliyetinin mesela yüzde 50’si yazılımdan kaynaklanan maliyet olurken, milyon kapasiteli fabrikada yazılım maliyetinin, toplam araç maliyeti içindeki payı yüzde 5’de kalabilir.
Sırf bu yüzden, yüksek kapasiteli fabrika çok kâr ederken, düşük kapasiteli fabrika ya çok az kâr eder veya zarar eder.
İşte bu sebeplerle TOGG yatırımı için "iktisadi değildir", "yabancıların eline geçmesi muhtemel bir projedir" yorumları yapılıyor.
Bu tespitleri yapanlar "hain" falan değil. Bu yatırımın başarısız olmasını da istemiyorlar. Ama yapılacak yatırımın sadece "bizim de bir otomobil markamız olsun hevesi" ile başarılamayacak zor bir iş olduğuna dikkati çekiyorlar.
TOGG henüz yolun başında. Önünde çok çetin ve çetrefilli bir yol var. Yola çıkanların ve destek veren devletimizin hedefinin yılda 30-40 bin kapasiteli bir fabrika olmaması gerekiyor. Öncelikle ihracat hedefimiz olmalı. Bunun için dünya çapında distribütör, servis ve bayi ağına ihtiyaç var.
Dilerim zamanla hepsi olur.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.