Gözbebeğimiz, geleceğimizin güvencesi, “en büyük eser”in bekçileri,
sevgili Türk gençleri,
 
Bugün özgür ve “egemen” yaşadığımız bu topraklarda Atatürk’ün yarattığı Türkiye Cumhuriyeti’nde yarınlara olan umudumuz eksilmeden sürmektedir.

Cumhuriyeti Atatürk kurdu, onu bizler yaşatacağız ve yükselteceğiz. Cumhuriyet sahip çıkmak, bir vatandaş olarak hepimizin görevidir. Her vatandaş bu görevi yerine getirmekle sorumludur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kasteden bir tehlike ortaya çıktığında, ulusun aydınlık düşünceli evlatları olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak için bir yumruk gibi olacaksınız.

Hiç aklınızdan çıkmasın, böyle bir tehlike doğduğunda Türk ulusunu kurtuluşa götürecek tek yol “Atatürkçü düşünce” çatısı altında birleşmek ve kenetlenmektir.

Atatürk, vatanı işgalden kurtarmak, ulusunu özgürlüğe kavuşturmak için, 38 yaşında yola çıkmış, 42 yaşında en büyük ülküsü olan Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçekleştirmiş, 57 yaşında ise ebediyete varmıştır.

Burada aramızda 38 yaşın altında çok sayıda genç var. Şimdi bugün, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün içinizden biri veya bizden sonra gelecek bir başkası, O’nun bıraktığı yerden, belki bıraktığı yerden bile değil, başladığı yerden yola çıkacak. Türk ulusu, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlemeye devam edecek, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek varlığını sürdürecektir.                                                                            

Son söz olarak cumhuriyetin evlatları olarak Türk Cumhuriyeti’nin dostlarına ve düşmanlarına sesleniyoruz:

“Yaratan hey Yaratan
Yüz yıl değil bin yıl geçse aradan
Sensin ateş diye kanımızdaki
Sensin ışık diye önümüzdeki
Ey yanımızdaki…

O ışık saçların, o alev sözlerinle
O gök gözlerinle sen,
Ey ıssız geceler içinden,
Bize eşsiz sabahı getiren;
Ey asırlardır al bayrağın eşi
Ey gece yarılarımızın güneşi,
Ey en büyük,
Ey Atatürk!

Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy,
Dağlansın ateşinle bu soy.
Bakışlarımız kılıç uçları,
Biz varken zapt edilmez hisarın burçları,
Bekliyoruz devrimini biz,
Çökmeyeceğiz diz…

İsterse hayat zehrolsun
İsterse dünya kahrolsun”