Türk Diasporası Oluşuyor
Türkiye’nin her geçen gün ağırlaşan havası insanımızda tedirginlik ve karamsarlık yaratıyor. İşin ilginç tarafı aynı duygular mevcut siyasi iktidarı destekleyenlerce de dile getiriliyor. Klasik soruyu sormadan da edemiyorlar: ‘’Ne olacak bu memleketin hali’’ diyorlar. Ne yazık ki hala memleketin ne olacağını göremiyorlar. Belki yeri değil ama affedin bir örnek vereyim. Pavlov adlı bilgin her gün aynı saatte köpeklere yem vererek onlara belli saatlerde yallarını yiyeceğini öğretiyor. O saatin dışında köpeklerde tık yok. Denemek için ‘’yal ‘’ saatini geciktiriyor ve köpeklerin ağzından salya aktığını gözlemliyor.
Günümüzde ise dış güçlerin, Türkiye üzerine emelleri olanların salyalarının aktığını görmemeye imkan yok. Tavşana kaç, tazıya tut diyerek durumu idare ederek Türkiye’nin zayıflamasını, yok olmasını dört gözle bekliyorlar. Tabi Türkiye’de bunlara imkan hazırlıyor. Özelleştirme ile ne var ne yok yabancı sermayeye kucak açılırsa, adına isterseniz faiz lobisi deyin, ister kara para kaynağı deyin ekonomik enstrümanları harekete geçirerek Türkiye’de at koşturabiliyorlar. İşin birde siyasi yönü var. Biat kültürü insanların hür düşüncesine gem vurmuş durumda. Neden millet karamsar işte nedenleri bu. Yarın ne olacağı kabus gibi Türkiye’nin üzerine çökmüş durumda.
Sadece dış güçler mi? Etken iç güçler ne güne duruyor? Sırf günü kurtarma uğruna cambazlık yapanlara ne demeli. Siyasi iktidarın eylemi, söylemi belli. Ayrıştırıcı, itici, aşağılayıcı ve maalesef tahrik edici. Olayların tek müsebbihi tepkili olan halk mı? Yok mu burada tekme, yumruk atanların, aşağılayanların, maden kazasını kadere bağlayanların, kendinden olmayanları eşek yerine koyanların ve defol git diyenlerin hiç mi suçu yok. Bunlar zemzem suyuyla mı yıkanmışlar.? Allah’ın yarattığı kulunu aşağılama hakkını bunlara kim veriyor?
Türkiye’de ki karanlık tablo ve gelecek kaygısı, Türk insanını Türkiye’den kaçışa zorluyor. Dünyanın değişik yerlerinde hayatlarını kazanmaya çalışıyorlar. Bazı memleketlerde tek kişi bazılarında birkaç milyon kişi vatanından uzakta yaşıyorlar. Vatanlarından uzakta olsalar da vatanlarına karşı yabancı değiller. Türkiye’de olan bitenleri dikkatle izliyor ve tepkilerini ortaya koyuyorlar. Türkiye’nin gittiği yolun yol olmadığını haykırıyorlar, isyan ediyorlar, kendi vatanları için kenetleniyor diaspora oluşturuyorlar. Kendilerini yalnız ve ötelenmiş hissediyorlar. Nasıl hissetmesinler ki: Kendini bilmez, densizin biri ‘’Ya eşek gibi yaşarsın ya da defolup gidersin’’ diyebiliyorsa artık kardeşlik, birlik, barış gibi kavramların çok uzağına düşmüş olmuyor muyuz.
Son gelişen olaylar, bardağı taşıran son damlalar oldu ve yurt dışında yaşayan Türkler Amerika’da, Almanya’da, İngiltere’de, Fransa’da , dünyanın değişik yerlerinde demokratik eylem yapıyorlar. Türkiye’nin girdiği karanlık tüneli dünyaya duyuruyorlar. Diğer taraftan bindirme kıtalar ve sadece on binler mertebesinde olan diaspora karşıtları da siyasi iktidarı destekliyorlar ve siyasi iktidar tarafından destek, himaye görüyorlar. Hatta yandaşlıklarını, taraf olduklarını belirtmezlerse tehdit ediliyorlar.
Yeter söz milletin! Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin. Cumhurbaşkanlığı hayali kuran başbakan ne diyor ? ‘’Sen fikrini kendine sakla, benim ihtiyacım yok’’.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.