Yıllarca beni düşündüren bu sorudur.

Bu ülkede yaşayıp da Türk Milletine düşman olmanın geçmiş ile bir bağlantısı var mı?

Olmaz mı? Hem de nasıl bağlantılı. Ünlü bir sosyolog diyor ki “Bir kişinin soyu bozuk ise, farklı ise, o bozuk olan soyun düzgün soy haline dönüşümü 7 soy sonra ancak olur. Kısaca kan bozukluğu ve soy bozukluğu genetiktir."

Öncelikle diyorum ki “ASLA IRKÇI VE KAFATASCI DEĞİLİM.” Bu düşüncemi özellikle belirtiyorum. Hiç bir insanın kimliği, kişiliği, cinsiyeti, etnik yapısı, mensubiyeti ve inancı beni ilgilendirmez. İnsanlara Yüce yaradanın bir emaneti olarak bakarım.

Gençlik yıllarımda farklı düşündüğümü de söylemeliyim. Önce ülkemin insanını, sonra da dünya milletlerinin ve bunların milli ve manevi değerlerini tanıdıkça önceleri hatalı ve yanlış düşündüğümü gördüm. Bir çoklarının yapmadığını ve yapamadığını yaptım. Kendimi sorguladım. Niyet okumaktan vazgeçtim. Empati yaptım. Aynaya baktım. Kendimin yanında yan yana olduğum ve benim gibi düşünmeyen, yazmayan, konuşmayan, inanmayan insanların var olduğunu gördüm. Titredim ve kendime döndüm.

Şöyle düşündüm.

Hepimizi yaradan Allah.

Farklı yaratan da o.

Farklı boylara ayıran da o..

Farklı dillerle konuşturarak anlaştıran da o.

Farklı coğrafyalarda doğurtan da o.

Büyüten, yaşatan, besleyen ve geliştiren de o..

Kısaca bizi, yaratan o.

Şayet isteseydi; Tek Millet, tek dil, tek din, tek ülke, tek kitap olarak insanlığı şekillendirirdi. Demek ki farklılıklar Yüce yaradanın arzusu. O halde bana düşen O’nun emrettiği gibi yaşamak ve dünyadaki tüm farklılıklara saygı duymaktır.

Bundan dolayı kendi soyum dahil, hiçbir millete düşmanlık beslemiyorum. Tüm milletleri, özellikleriyle birlikte kabul ediyorum. Bana ne ad verirseniz verin, düşüncelerim asla değişmez.

Etnik yapısı farklı olanlara da saygım sonsuz. İnançların tamamına aynı pencereden bakıyorum. Çocukluğumda bizlere bazı inanç gruplarıyla anlatılan hikayelerin gerçek olmadıklarını anlayınca, kendimden utanç duydum. Hikayeleri gerçekmiş gibi anlatanlardan da nefret ettim. Hala aynı duyguları taşıyorum.

Ancak karşımdakilerin de benim değerlerime saygı göstermelerini, hoş görülü olmalarını, kesinlikle hakaret etmemelerini, aşağılayıcı sözlerle saldırmamalarını, düşmanca ifadelerle kötülememelerini istemek en doğal hakkımdır.

Son yıllarda nedenini biraz önce kısaca yazmaya çalıştığım Müslüman Türk düşmanı olanların sesleri sıkça duyuluyor. Bunlar televizyon ekranlarında aleni Türk düşmanlığı yapıyorlar. Bunların büyük bir bölümü ne yazık ki kendilerini "İslamcı" olarak tanıtıyorlar. İslam kardeşliğinden sıkça söz ediyorlar. Araplar'a söz söyletmiyorlar. Söyleyen olursa onları "ırkçılıkla" suçluyorlar.

İslamcıların; Müslüman Türk düşmanı olmalarının 18. asırdan günümüze kadar devam eden İngilizler'in planı olduğunu hiç birisi bilmezler.

Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflatılması ve nihayet yıkılmasına neden olan plan, İngilizler'in Araplar üzerinde inşa ettikleri Türk Düşmanlığıdır. Araplar'ın Türk düşmanlığı hala devam ediyor. İslamcılar da bu kaynaktan beslendikleri için aynen Araplar'ın bazıları gibi Müslüman Türk düşmanıdırlar. Türk düşmanlığı kalıcı bir hastalıktır.

Türk düşmanlığı son günlerde siyasi destek görerek gün yüzüne çıkmıştır. Bu aşamada bizlere düşen vazifeler var.

1- Asla sessiz kalmamalıyız.

2- Düşmanlık hisleriyle hareket edenler kim olursa olsun teşhir etmeliyiz.

3- Yaşımız, işimiz, makamımız ne olursa olsun tarihimizi çok iyi öğrenmeliyiz.

4- Türk düşmanlığı yapanlar beslendikleri kaynakların neler olduğunu sürekli paylaşmalıyız.

5- Türk düşmanlığını yayan yazılı ve görsel medya kanallarıyla etkin bir şekilde mücadele etmeliyiz.

6- Özellikle Milli Eğitim politikamızı Milli ve Manevi değerlerimizle donatmalıyız...

7- Türk Düşmanlığı yapanların atalarıyla ilgili bilgi ve belgeleri kamu oyuna açıklamalıyız.

8- “Bana ne”, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın..” düşüncesinden derhal uzaklaşmalıyız.

9- Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız..

10- Son yıllarda yaygınlaşan sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmalıyız.

11- Son olarak diyorum ki Türk düşmanlığı yapanlarla en etkin bir seviyede mücadele etmeliyiz.

Atatürk’ün tanımladığı gibi “Türkiye Cumhuriyetini kuran halka TÜRK MİLLETİ denir.” söyleminden hareketle; NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE...

Saygılarımla...