Sayın Bahçeli ve Sayın Destici’nin AKP aşkını pardon ittifakını  koltuk bekasıyla ancak açıklayabiliriz.

Yıllarca Türk milliyetçilerinin tek çatı altında toplanması için verdiğimiz bütün mücadelelere rağmen Sayın Bahçeli camiayı toparlamayı bir yana bırakın dağıtmakla, küçültmekle ve kontrolündeki bir yapı olarak tanzim etmekle uğraştı. Aynı şekilde Sayın Destici de birleşmeye yönelik bir çabaya girmedi.

Peki, ne oldu da yıllarca Türklüğe kan kusturan, Türk devletinin içini boşaltan, vatan sathında Türk izlerini sistematik bir şekilde silen ve dahası Türk milletinin egemenliğini tartışmaya açan bir zatla sözüm ona “cumhur ittifakına” giriyorlar?

Gerçekten ifade ettikleri bir beka sorunu mu var yoksa baraj altında kalma korkuları sonucu bu zatların koltuklarını sağlama almak, partinin hazineden yardım almasını sağlamak gibi koltuk sevdalarından mı kaynaklanıyor?

Eğer bu iki lider, ülkenin beka sorunuyla karşılaşıldığını iddia ediyorlarsa o zaman ülkeye beka sorununu yaşatan ve bugünlere getirenlerin kimler ve hangi uygulamaları olduğunu da açıklamak zorundadırlar.

Sayın Erdoğan’ın başkanlığında 15 senedir ülkeyi yöneten AKP dışında bir güç mü varda bizim haberimiz yok. Eğer onun dışında bir güç yoksa çözüm denilen ihanet sürecini bu ülkeye yaşatan ve 700 şehit vererek düzelttiğimiz ihanet oyununun müsebbibi ülkenin bekasını nasıl kurtaracak?

Sayın Erdoğan’ın cemaat için istedikleri her şeyi yaptık anlamında “ne istediler de vermedik” itirafıyla bu ülkeye 15 Temmuz darbe teşebbüsünü yaşatmıştır. Devleti sokaklardan aziz milletimiz toplamıştır. Bu facianın müsebbibi mi ülkenin beka sorununu çözecek?

Sayın Erdoğan ilkokullardan “andımızı” devlet kurumlarından “TC. ibaresini köy, belde ve ilçelerin Türkçe olan isimlerini değiştirerek mi beka sorunumuzu çözecek yoksa ülke için bir beka sorunu mudur?

Sayın Erdoğan ve AKP politikalarını biliyoruz. Türk milletinin egemenliği, devletin üniter yapısı, cumhuriyetimizin değerleri ve kurucularıyla kavgalı bir anlayışın temsilcisidir.

“Sıfır sorunlu dış politikadan” yola çıkıp vatan topraklarımızı Ortadoğu coğrafyasına dönüştürdüler. Kuzey Iraktan başlayıp Suriye’nin kuzeyine kadar bölücü bir koridorun oluşmasına BOP eş başkanı olarak en büyük desteği verdiler. Ülke içinde demokrasiyi rafa kaldıran, yasama ve yargı erklerini tek kişide toplayan ve hukuk devletini felç eden bir AKP gördük. Bugün Afrin harekatını devletimiz yapmak zorunda kaldıysa müsebbibi AKP’dir.

Eğitimden sağlığa, ekonomiden sosyal güvenliğe kadar devleti işleyemez hale getirdiler.

Ey Bahçeli ve şürekası! Hastalığı yayan virüs ne zamandan beri hastaya deva olmaya başladı?

Ey Bahçeli! Meclise getirilen torba yasayla millet iradesini de hiç ederek mühürsüz oy pusulaları ve zarfları da geçerli hale getirme kervanına bir koltuk için katılıyorsunuz. Millet iradesinin hukuk skandallarıyla gölgelenmesine zemin hazırlıyorsunuz. Sizin geleneklerinizde hukuku arkadan dolanma kültürünü biliyoruz ama koltuk uğruna Türk milliyetçilerini ve ülkücü hareketi bu gaflet tayfasına ciro edemeyeceksiniz!

Sayın Bahçeli, hiçbir zaman Türk milletiyle bütünleşme çabanız olmadı. Hep başka mahfillerde Türk milletinin iradesini birilerine peşkeş çektirdiniz. Ve buna da ülkenin beka sorunu dediniz. 7 Haziran seçiminden hemen sonra AKP ile koalisyona hayır dediniz şimdi AKP’ ile ittifak ediyorsunuz. Sahi, 7 Haziran kararınız mı yoksa bugünkü ittifakınız mı beka sorunu?

Sivilleşemeyen, hukukun üstünlüğüne dayanamayan ve demokrasiyi hayat tarzına dönüştürmeyen anlayış ne milliyetçi olabilir ne de ülkenin beka sorununa yoğunlaşabilir olsa olsa kişisel hesaplar uğruna kutsal değerleri meze olarak kullanabilir.  MHP ve BBP ‘nin yaptığı da budur.