Vekil transferlerine sıcak olmayan biri olarak bu olaya şöyle bakmaktayım; bir siyasi parti kuruluyor, kısa zamanda milletle ittifak yapıyor ve birilerinin uykularını kaçırıyor, huzurunu bozuyorsa.

İYİ Parti, bu ifadenin merkezinde:

Halkın sevgisini kazanmış bir bayan, önüne çıkarılan her zorluğu dişiyle, tırnağıyla kazıya kazıya Türk siyasi tarihinde üst noktaları zorluyor. İnatla ve ısrarla, “Ben vekil adayı değilim. Ben yüz bin imza ile cumhurbaşkanı adayıyım.” Demekte ve birilerine meydan okumaktaysa!

Mevcut sistemi kuranlar ve yürütenler, bu gelişmeden huzursuzlar. Ne edip eyleyip, İYİ Parti’yi kurumsal olarak seçime sokmamanın hesabındalar. Bütün çalışmaları ve ince ayarları, İYİ Parti’nin seçimlere sokulmaması üzerine!

Bahane hazır. Kayserili Elkatmış sonun da: “Yeni kurulmuş bir parti. Gelecek seçimlere hazır olsun” diyerek baklayı ağzından çıkardı.

Muhalefetin iddialarına göre, AKP ve Sn. Erdoğan’ın güdümünde olduğu söylenen YSK, İyi Parti’nin seçimlere katılıp katılmaması gündemiyle toplanıyor. Toplantı 11 üyenin 10’un katılımıyla oluyor ve 5’e, 5 kalınıyor. Beş üye katılsın, beş üye katılmasın şeklinde irade belirtiyor. 11 üye ile toplanmak üzere toplantı sonlandırılıyor.

Kanaat,  İYİ Parti’nin bu seçimlere katılmaması yönünde karar alınması. Bunu haber alan CHP, umulmadık bir taktiği devreye sokuyor. 15 CHP’li vekil jet hızıyla CHP’den ayrılarak İYİ Parti'ye geçiyor.  İYİ Parti yasa gereği gurup kurduğu için seçimler katılma hakkını alıyor. YSK’da acilen toplanarak, yapılacak bir şey olmadığından; İYİ Parti’nin seçimlere katılması kararını iç huzuruyla(!) alıyor.

Böylece oynanacak oyun ve kurulan kumpas iflas ediyor. Oyun kurucular, sorunun beklenmedik yerden gelmesi üzerine bocalıyorlar ve küplere biniyorlar. Sn. Erdoğan, “O gün karar alınsaydı 15'ler olayı yaşanmayacaktı” diyerek YSK’ya gönderme yapıyor.

CHP, daha öncede demokrasi adına bu tür taktikler yapmıştır. Sn. Erdoğan’ın seçilmesinin önünü de CHP açmıştı, unutulmasın.

Bu hareket iyi midir kötü müdür sorusuna:

İYİ Parti'ye geçen bu vekillere, bir çıkar, ikbal ya da bakanlık verilmiş midir? Elbette hayır!

Eğer yapılacak oyun ve kumpas, karşı taktikle bozuluyorsa; buna da kumpasçılar çıldırıyorsa; oyun güzel oynanmıştır.

Bunun en güzel ölçütü, yaptığınız hamlenin muhataplarınız üzerinde bıraktığı etki ile doğru orantılıdır. Muhataplar ne diyor, “Bu etik midir, bu ahlaki midir, bu yapılanlar demokratik midir” yaygarasındalar ve o kadar şaşırmış vaziyetteler ki, CHP’ye “Yumuşak ve tezek” sıfatını yakıştıracak kadar çaresizler.

Bu pencereden bakınca, yapılan transferin ve hamlenin, karşı tarafın oyununu bozmuşsa, kötü niyetini yok etmişse; oyun, mükemmeldir denmez mi?

Gezip, gördüğüm yerlerde ki havaya bakılırsa; Meral Hanım Cumhurbaşkanı partisi de iktidar olacak gibi.

Bekleyip göreceğiz. Bakalım daha ne oyunlar dönecek. Sakın ola bu hamle üzerine seçimler iptal edilmesin?

Kazanan demokrasimiz ve parlamenter sistemimiz olsun. Ava giderken avlanmayın

Esen kalınız.