Türkiye batakta mı, kurtuluşta mı?
Türkiye batakta mı, kurtuluşta mı?
Seçimlere çok az bir süre kaldı siyaset toz duman. Pislikler, iftiralar, karalamalar, meydan okumalar, ekonomik çöküş, sonu gelmeyen vaadler vesaire vesaire. Seçim neyi, neleri değiştirecek bunu görmek, bunu halka anlatmak gerekir. Buda muhalefetin işi. İktidara karşı net tavır alan partiler dışında acaba koalisyon olur da köşe kapar mıyız düşüncesinde hareket edenlerde var. Unutmayalım bu iktidara payanda olup mahkumu affeden, seçme hakkı veren, cumhurbaşkanlığına taşıyan payandaların olduğunu da unutmayalım. Suç sadece bir yerlere gelende mi, getirenin hiç mi suçu yok? Neyse beyninizi fazla karıştırmadan konumuza dönelim. Beyinler iyice karışık, siyasiler ise yılışık….
Ne dersiniz AKP kurtuluş olabilir mi? Ya CHP, MHP, HDP? AKP’nin oyu % 40 lara düşsün, HDP barajı aşsın ideal tablo bu mu sizce? Bunları bir kenara not edelim. Seçimlerde AKP yeterli çoğunluğu sağlayamazsa o zaman konuşulacak senaryolar bunlar. Koalisyon mu olur, azınlık hükümeti mi?
Seçim meydanlarına bakıyoruz muhalefet tek başına hem devletle, hem AKP ile, hem Cumhurbaşkanı ile oluşmuş tek vücut cepheye karşı hiç adil olmayan ortamda mücadele ediyor. Başarabilirlerse İslami devrimi durdurabilecekler, başaramazlarsa teokratik başkanlık belki de halifelik yüzde yüz ufukta görülüyor. Dikta rejimine batı izin verir mi, tartışmaya değer.
Meydanlarda AKP yok . Yeni Türkiye’yi kuran yeni başkan Erdoğan var. Cami avlusunda konuşan o, açılmış tesisleri tekrar açarak kendisine konuşma fırsatı yaratan o, STK’ larda kaç kişi bulursa onlara konuşan o. Başkanlıkta, başkanlık diyor. Olmazsa halkın gözünü korkutuyor. Yeri geliyor her zaman yaptığı gibi mağduriyetten, gözyaşından dem vuruyor.
Şunu çok iyi anlayalım Erdoğan ‘’Yeni Türkiye’sini kurdu. Kurduğu Yeni Türkiye’nin kurumlarını da oluşturdu. Şimdi kendi direktifleri doğrultusunda içini iyiden iyiye doldurmaya çalışıyor. Seçimler bu duruma devam veya dur diyecek. Türkiye geleceğini oylayacak. Erdoğan’ın kendine göre metamorfoza uğratmadığı hiçbir kurum kalmadı, hepsi değişim geçirdi. Ordu ile başlayan değişim hukuk alanında Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay, Yargıtay, HYSK, medya, polis, bürokrasi, STK’lar, üniversiteler, iş dünyası hepsi Erdoğan devrimine göre dizayn edildi. Birde en önemlisi Yeni Türkiye için nefer yetiştirme adı altıda yaz boz tahtasına dönen eğitim sistemi var.
Kurumlar değişirken, halkta değişti. Düşünce özgürlüğü, hak, hukuk, ekonomik çöküntü hepsi rafa kalktı ve liderine körü körüne biat eden hatırı sayılır bir zümre oluştu. Öl de ölelim, vur de vuralım diyebilen mantıktan yoksun kitlelerin neler yapabileceğini önceden kestirmek çok zor. Bu bağlamda Erdoğan istekleri yerine gelmezse halkı sokağa döker mi? Dökerse ne olur? Salim kafa ile bunları düşünmemiz gerekiyor.
Erdoğan’ın yandaşları ölümü, vurmayı kırmayı dahi göze alabiliyor ve sonucun ne olabileceğini hiç düşünmüyorlar onlara göre Erdoğan Türkiye için kellesini ortaya koyan bir lider. Canla başla çalışıyor o nedenle arkasında durulması gerekir diye düşünülüyor veya camilerin de içinde olduğu propaganda ile bu yönde beyinleri yıkanıyor. Modern devlette olmaması gerektiği halde minareler süngü olarak kullanılıyor.
Şu kesin: Erdoğan bu yola baş koymuş, gözü kara, taviz sözcüğü aklının ucundan bile geçmeyen, kural ve yasaları yok sayan, kefenden de bahsedecek derecede her şeyi ama her şeyi göze almış, hedefe kilitlenmiş bir lider. Hitabeti, yeri ve zamanında gerekli manevraları yapabilen, bugün söylediğini ertesi gün ters söylemle kamufle eden bir hatip, demogog.
Yasama dahil, devletin tüm kurumlarında hakim. Terör estiriyor. Bürokrasi acaba yanlış bir iş yapar mıyım korkusuyla icazetle hareket ediyor. Aksi durum malum. Görevden alma, içeri atma. Ya muhalefet hangi söyleminin suç olup olamayacağını kestiremiyor. Korku ve baskı tam anlamıyla işletiliyor. Yeri geliyor buna şantajlarda ekleniyor. Böylece muhalefet zaafa uğratılıyor. Erdoğan’ın ‘’Yeni Türkiye’’ tablosu bu maalesef.
Diyelim ki AKP azınlık veya koalisyon hükümeti kurdu ne olacak? Erdoğan ne olacağını şimdiden söylüyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak yerimde oturmam, kimse de benim konuşmama mani olamaz ve beni susturamaz’’ diyor. Ters bir durumda sahada olacağını şimdiden ilan ediyor. Yani demek istiyor ki: Ben yıllardır hayalini kurduğum rejimi tırnaklarımla kurdum, büyük mücadeleler verdim bu rejimi kimseye yedirtmem, elimden geleni canım pahasına yaparım diyor. Özetle devrimine devam edecek vazgeçmeyecek, yarım bırakmayacak. Hayalinden asla vazgeçmeyecek. Ancak AKP iktidar olamazsa işte o zaman tablo değişecek. Erdoğan bunları gördüğü için sahada, alanda, salonda her yerde başkanlıkta başkanlık diyor ve gözdağı vermekten de geri kalmıyor. Koalisyon veya azınlık hükümetine hiç de rahat vermeyeceğini ilan ediyor.
Devam edecek........
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.