Türkiye her geçen gün boğuluyor ?

Siyasi iktidar ve yandaşları kendi doğrularından başka doğru tanımıyorlar. Zannediyorlar ki düşündükleri hep doğru. Hayır ve asla değil. Eleştiri olmayan tek tip düzende geçmişte isabetli kararlar alınmış mı ki şimdi alınsın. Örneği yok, olamazda.

Öncelikle saygın dinciler Türkiye Cumhuriyeti nasıl batırılır, itibarsızlaştırılır, laik düzen ortadan kaldırılır, muhalifler nasıl susturulur? Bu konularda ellerine kimse su dökemez. Birde bunlara halka gerçeği anlatmamak, yani yalan söylemek, kandırmak ilave edildiğinde her halde dünyadaki ender despot, anti hürriyetçi  yönetimlerin başında gelir.

Üniversite yöneticisi ne diyor? Halk cahil olmalı. Bu ne demek? Üzerinde durulmayacak bir konu mu? İşte milleti eğitim sisteminin içine ederek analitik, araştırıcı düşünceden uzaklaştırdılar. Birde bunun üzerine korku imparatorluğu kurdular. Dincilik kaynağını cehaletten alıyor onun arka bahçesini hazırladılar. Türkiye yaşanır bir ülke olmaktan süratle uzaklaşıyor.

Hariciyecisi ile monşer diyerek alay edenler, şimdi onları mumla arıyorlar. Birikimli, bilgili ve geleceği planlayanların yerine dini devlet kurmak amacıyla ezberci eğitimden geçmiş, positivizmden uzaklaşmış, bilgi ve öngörüden yoksun insanları devlet erkinin başına gelmiştir. Duygusal, tek pencereli, evrensellikten uzak siyasetin içine Türkiye itilmiş ve suda boğulan insan gibi çırpınıp durmakta.

İç istihbaratını bile sağlayamayan bir ülke durumuna düşülmüş, yabancı misyonların lütfedip verdikleri üç beş istihbaratla ülkede güvenlik sağlanmaya çalışılıyor. Bakın Kanada büyük elçiliği uyarıyor ‘’ *Suriye sınırına 10 km mesafede kalan yerlerden uzak durun. *Hakkari, Siirt, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Kilis, Tunceli, Batman, Muş, Diyarbakır ve Hatay'da zorunlu olmayan seyahatlerinizi erteleyin.’’

Bunun açılımı nedir? Siyasi iktidar ve yandaşlarınca düşünmeye değmez. İç işlerimiz bulandırıyorlar, paraleliler vesaire gibi dibi açık çömleğe konuşuyorlar. Açıklayalım: Sayılan illerde her an bir bomba patlayabilir. PKK gerilla savaşı yapabilir ve bu bölgeler Diyarbakır Sur ve diğerlerine dönebilir uyarısını veriyor ve devam ediyor. *Ankara'daki Kızılay ve Ulus bölgelerinden terör saldırılarına karşı uzak durun.’’ Türkiye ne yapıyor? Terörist İşid militanlarını yargılayacağı yerde, serbest bırakıyor.

Türkiye’yi eleştiren ülkelere kızıyoruz. Yıllardır uyarıyorlar. Türkiye İşid’e lojistik ve insan gücü desteği veriyor, İşid petrolünü dünyaya satıyor. Radikal İslamcılara sonsuz destek veriyor, hak hukuktan uzaklaşıyor, dikta rejimine gidiyor. Ortaçağ karanlığına saplanıyor. Bunları yazan yazarlarda adaletin pençesinde terör suçlaması ile mukadderatlarını bekliyor. Biz neyle meşgul ediliyoruz başkanlık, çocuk tecavüzleri, sübyan tecavüzleri, kadın katliamları, 9 yaşındaki kız çocuğu ile evlenme  gündemimiz bunlarla dolu. Birde bunlara din işlerinden sorumlu devlet birimi fetvaları ile destek veriyor ki, yemede yanında yat.

Halk nefes alamaz durumda. Ya iktidar. Daha da beter. Dünyada hiçbir destekleyen ülke kalmadı. Araplar bile çark etti. Ürdün kralı ‘’Türkiye radikal İslamcılara destek veriyor’’ diyerek gerçek durumu dünyaya açıklıyor. ABD ise artık BOP projesinin başına geçireceği kişiyi gözden çıkardı. Zarrab’ın itirafları mevcut iktidarı zora sokacak. Ya Rusya hamle üzerine hamle yapıyor. Türkiye iyice köşeye sıkışıyor.

Güvenliği yok olmuş, ekonomik kriz hazır bomba her an patlayacak durumda. Gelelim muhalefete bir şeyler söylüyorlar ama yavuz hırsız misali bağıranlar karşısında sesleri kaybolup gidiyor. Birde milliyetçi bir partimiz var. Partinin kurucusunun çocukları iktidar partisinde, ayrıca bu partiden doğan başka bir partinin eski genel başkanı gene iktidar partisinde etkin görevde. Sonuç olarak muhalefet yapamıyor, kendi sorunları ile boğuşmaktan ve zamanı geldiğinde siyasi iktidara destek olmaktan kendini alamıyor.

Amacımız siyasi erki yerden yere vurmak değil, gerekleri görmeleri için demokrasi, hukuk gibi evrensel kavramlara geri dönerek Türkiye’yi düzlüğe çıkarabilirler mi umuduyla yaşamak.

Tabloya iyi diyorsanız, düşüncenize saygı duyar şapka çıkarırım.