Türkiye nasıl dönüştürülecek?

 Türkiye’nin dönüştürülmesi için çok değişik senaryolar üretiliyor. Yurt dışı ‘’think thank’’ kulüpleri bazı belgelere dayanarak (Wikileaks gibi) Türk halkına uyan artık, uyanmazsan başına gelecekler için ben uyarayım ikazını yapıyor. Türkiye’de ki ‘’think-thank’’lar ise her türlü baskı ve sindirme uygulamaları nedeniyle sesini çıkaramıyor.

Gelin birlikte öngörülere göz atalım.

Mevcut siyasi parti gelecek genel seçimlerde çoğunluğu sağladığında Türkiye dini esaslara dayalı bir yönetime geçecek. Nitekim siyasilerde bunun için çırpınıp duruyor. Yarı başkanlık, başkanlık sistemi feryadı niye? Başkanlık sisteminin alt yapısını oluşturamadığı ve hukuku buna engel gördüğü için paralele yapı adı altında dindaş, yandaş kafalı hukukçularla bu işi çözmeye çalışıyor. Yaraşır değil mi? Hem de çook…

ABD ve AB için amaç  kullanabileceği, yönetebileceği sadık bir siyasi parti gelsin de Türkiye ne olursa olsun. Hiç önemi yok. Kendi lideri için, Amerikalılara Ne dedi bakanlardan biri ‘’Kullan at’’. Kullanıldığın müddetçe iktidarsın arkadaş. Şimdilik mevcutlar en uygun biçilmiş kaftan. Siz bakmayın ABD ve AB’nin demokrasi havarisi görünümlerine. Tek amaçları Türkiye’yi sömürmek, kullanmak, kanını emmek. Olmadı bölmek. Gaz vermek, sen BOP başkanısın, aslansın, kaplansın demek ve Apo’ya özgürlük sağlamak. Özgürlük sağlansın ki Türkiye parçalansın kola yutulur lokma olsun. Gözünü aç vatandaş, bu oyunlara gelme. Bildiğin bilmedik ve çaldığında düdük değil. Memleketin birliği ve beraberliği.

Yol haritasına nereden başlanacak. Tabi ki Anayasa’dan. Siyasetçi ?  Anayasa değişikliği için o kadar çok uğraştı ki, bu döneme yetiştiremedi. Baktı ki olmuyor, kurumları kafasına ve görüşüne göre değiştirerek tahrip etme, yok etme yolunu seçti. Bir yerde bunu yapmak zorunda idi yoksa kafasındaki dini devletin bu hukuk sistemi ve kurumları ile gerçekleşmesi imkansızdı. Hep ağlayan, mağdur olan edebiyatı ile haksız durumdan haklı duruma geçme başarısı ve becerisi olan bu siyasiye halk hep inandı ve vize verdi. Halada uyanmadı, vermeye de devam ediyor. Rastgele….. Ne zaman çukura düşüldü işte o zaman ne kadar yara alınmış belli olacak.

Anayasa’dan bahsettik. Türkiye’nin din devletine dönüşmesi bu anayasa ile olmuyor, olmaz da. En iyisi çoğunluk iktidarını sağlayıp, örtülü olarak başkanlık koltuğuna oturmak ve kendisine önerilen Anayasayı biat eden mebus efendilerin oy birliği ile TBMM’den geçirmek. Yok olmadı hemen gözyaşı, mağdur edebiyatı, suçu birilerine yıkarak ‘’Ey halkım ben mağdurum şu anayasa referandumuna evet deyin, sizi milletin efendisi yapacağım, beyazlar değil siyahların iktidarı olacağız hep birlikte’’ deyip halkın huzuruna çıkılacak. Eğer halka hala uyanmamışsa dine dayalı yönetim biçimi Türkiye’de uygulamaya konacak. Hayırlara vesile olsun ama olmuyor….Her tarafı şer dolu.

Peki bu Anayasa’da neler olacak, neler olmalı? Tabi bunlar öngörü, olacak veya olmayacak diye bir kural yok. Olabilirde, olmayabilir de ‘’Her şey Türkiye ve başkanlık için gerisi teferruattır’’ diyelim ve devam edelim.

1.      Cumhuriyetin değiştirilemez olan temel ilkeleri yeni anayasada olmayacak. Nitekim Anayasa çalışmaları sırasında bu ve aşağıdaki maddeler gündeme geldi, yer yer basında da tartışıldı.

2.      Laiklik anayasada yer almayacak. Ne dediler ‘’Hem laik hem Müslüman olunmaz’’ demediler mi? Laikliğin anayasadan kalkmasına hiç şaşırmayalım.