Üç hilalin altında senin gibilere yer yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, bir de üstüne üstlük Erzurum'da Üç Hilalli bayrağımızın asılmasını önermiş ve gururumuz diyerek övmüştür. Başbakan'ın bugünlerde Üç Hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan sonra; ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse şaşırmamalıdır. Başbakan Erdoğan'a bildirmek isterim ki, Üç Hilal'in altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır" diye konuştu.
Bahçeli, "Milli iradeye saygı mitingleri tertip ederek millet huzuruna çıkan, gönül ve görüş ayrılıklarını iyice derinleştirmeyi hedefleyen Başbakan Erdoğan ve PKK'lı müttefiklerinin birliğimizi yıkmaya solukları yetmeyecektir. Çünkü güvence Milliyetçi Hareket'tir. Allah'a şükürler olsun ki biz de; mangal gibi yürek, çelik gibi bilek ve yenilmeyecek bir irade vardır" dedi.
"KARŞIMIZDA KİMSEYİ DİNLEMEYEN BİRİSİ VARDIR"
Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Bahçeli şunları söyledi; "Kendisi otoriter arzuların yakın markajına girmiş, büyüsüne kapılmıştır. İpini koparmış şamandıra misali nerede duracağı, nerede sakinleşeceği ve nerede akıllanacağı belli değildir. Yolundan gittiği, çizgisini takip ettiği, rehber tayin ettiği diktatörlere benzemek ve onlar gibi olabilmek için yoğun bir çabanın içerisindedir. Karşımızda kimseyi dinlemeyen birisi vardır. Karşımızda kendisini dev aynasında gören birisi görülmektedir. Karşımızda kendisini herkesten üstün tutan, anlaşmaya, konuşmaya ve uzlaşmaya kapalı birisi durmaktadır. Başbakan Erdoğan büyüklük taslamış, benlik davası gütmüş, kendini Kaf Dağı'nın tepesinde görmüştür."
"KENDİSİNİ BENİMSEMEYEN HER KESİME ATEŞ PÜSKÜRMÜŞTÜR"
Bahçeli, "Başbakan sanal medyanın peşine düşmüş, Twitter polisliğine soyunmuş, Facebook'ta iz sürmüş, sanatçıları hedef göstermiş, öğrencileri haşlamış, öğretmenleri azarlamış, çiftçilere sövmüş, gençlerle ters düşmüş, kim itiraz ediyorsa kötülemiştir. Başbakan Erdoğan yandaş olmayan, ama saygınlığı ve tarafsızlığı da hiç kalmayan medyaya, iş ve sermaye çevrelerine, kendisinden olmayan her canlıya, kendisini benimsemeyen her kesime ateş püskürmüştür. İşte büyüklenmenin, kendini beğenmişliğin son aşaması budur. Son günlerdeki olaylar neticesinde; örnek alınan, gıptayla bakılan, hayranlık uyandıran bir ülke haline geldiğimiz söylemlerinin gerçek dışı olduğu gün ışığına çıkmıştır" diye konuştu.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN'A GÖRE HAK ARAYAN HERKES TEHDİTTİR"
"AKP'nin tüm politikaları, tüm vaatleri ve tüm sözleri birer birer buharlaşmıştır" diyen Bahçeli şunları söyledi; "Demokrasiyi içselleştiremeyen, samimi şekilde benimseyemeyen ve siyasetine dahil edemeyen bir partinin artık yapacağı, vereceği ve sağlayacağı bir şey de kalmamış demektir. Özel hayatlara ters bakışı, herkesi bir kalıba sokma ısrarı, saygısızca insanlarımızı ayırma ve cepheleştirme inadı sabır ve sebat bırakmamıştır. Başbakan Erdoğan cambaza bak mealinden hareket ederek, gün gibi meydanda olan beka sorunlarını istismar ve yapay çatışma alanları inşa ederek örtmeye çalışmaktadır. Bundan dolayı milletimizi kutuplaştırmak, küstürmek için sürekli kin ve nefret aşılamaktadır. Gezi Parkı bunun için önemli bir saha olmuştur. Başbakan'ın her sözü germekte, her beyanı kızgınlıkları artırmaktadır. Başbakan Erdoğan'a göre hak arayan herkes tehdittir. Demokrasi talebinde bulunan herkes sakıncalı ve mahsurludur. Sesini duyurmaya, hakkını aramaya, taleplerini sıralamaya kim kalktıysa ya faiz lobisine parasız neferlik yapmakla suçlanmış ya da oynanan oyuna kurban edilmekle itham edilmiştir."
"TÜRK GENÇLİĞİ SENİ KARA KALEMLE NOT ETMEYİ SÜRDÜRECEKTİR"
Bahçeli, "İstanbul'un doğal ve tarihi güzelliği seninle darbe üstüne darbe almıştır. Yabancılar seninle İstanbul'a konmuş, Arap şeyhleri senin yardım ve ön açmanla boğazı parsellemişlerdir. Şimdi kalkıp da masum vatandaşlarımızı ve gençlerimizi işgalcilerle bir görmen, aynı kategoriye sokman ayıptır, iftiradır. Ayrıca Başbakan Erdoğan'a göre genç kardeşlerim çok kötü oyuna gelmiştir. Birileri gençlerimizi çevre diye aldatmış, yeşil diye aldatmış ve tezgahın içine düşürmüş ve kullanmıştır. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki, masumane ve şiddete varmayan taleplerle kendilerini ifade eden gençlerimizi azarlamak, aldatıldıklarını iddia etmek, küçümsemek kendisine bir şey kazandırmayacaktır. Sayın Başbakan unutma ki, Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz ve kimsenin oyununa da bile bile kapılmaz. Sen aldatmanın manifestosunu yazmaya devam et, Türk gençliği de seni kara kalemle not etmeyi sürdürecektir. İnanıyorum ki, Başbakan'ın böylesine aşağılayıcı ve hafife alıcı sözlerine en kat'i cevabı da bizzat Türk gençliği sandıkta verecek, bu zihniyeti silkeleyip, sallayıp koltuğundan yüz üstü düşürecektir" dedi.
"BAŞBAKAN ULEMA MIDIR, ALLAME MİDİR?"
Başbakan Erdoğan'ın manevi değerleri siyasi malzeme yapmaktan bir an olsun vazgeçmediğini belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Sanki yüce dinimizi kendi tekeline almış gibi hezeyan içinde açıklamalarda bulunmaktadır. Şu sözler Başbakan'ın ağzından Samsun'da yapmış olduğu konuşmasında bir bir dökülmüştür: “Namazda kıyamla direniriz, onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Bunlar ancak düşmana karşı söylenecek sözlerdir. Bunlar ancak milleti bölmeye ve iki farklı uca taşımaya çalışan eski tip siyaset çürümüşlüğünün bir yansımasıdır. Başbakan Erdoğan kendisini ne zannetmektedir?Besmele çekmesini bir tek şahsı mı bilmektedir? Yüce dinimizi yalanlarına, riyakarlıklarına, aslı astarı olmayan ifadelerine payanda yapmaktan dolayı hiç mi yüzü kızarmamaktadır? Bu kafa yapısıyla Türk milleti nereye kadar gidecektir?Başbakan kimin iyi kimin kötü Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir?"
"BU KESİNLİKLE ŞEYTANİ BİR EĞİLİMDİR"
Bahçeli, "Besmele çekerek oyunları bozduklarını söyleyen Başbakan, Amerikan askerlerine dua ettiği, küresel kanlı projelere eşbaşkanlık yaptığı zamanları ne çabuk unutmuştur? İşgalcilere kapılanmak, Müslüman kanını oluk oluk akıtanlara, bölünmemizi ve parçalanmamızı gözleyenlere sarılmak ve dalkavukluk yapmak İslam'ın neresinde yazılıdır?Bununla birlikte merhamet ve hoşgörü abidesi kutlu dinimizi bölücülüğe bahane bulmak amacıyla insafsızca malzeme yapan Başbakan; akıl, zeka ve gönülle arasındaki bağı koparmış atmıştır. Bu ayıptır, bu günahtır ve bu kesinlikle şeytani bir eğilimdir" dedi.
"BAŞBAKAN CAMİLERDEN İÇKİ İÇENLER KİMDİR?"
Bahçeli, " Başbakan için İmralı canisiyle masaya oturmak, PKK'nın taleplerini aşama aşama cevaplamak ve PKK'nın sözde asayiş birlikleri oluşturmasını sessizce izlemek yerinde olup insani ve itikatlarımıza da uygundur. İşte bu şirkin ta kendisidir. İşte bu günahın karesidir. Başbakan Erdoğan; papaz cübbeleri giydiğini, Papa heykelleri altında imzalar attığını, kiliseleri onardığını, misyonerlere ortam açtığını Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır?Bu aralar sıklıkla dile getirdiği camilerde içki içildiği, ayakkabıyla girildiği ve baş örtülü kızlarımıza saldırıldığı iddiaları da geçiştirilecek türden değildir. Sayın Başbakan camilerden içki içenler kimdir?" dedi.
"TÜRK BAYRAĞINI ÖVMESİ VE EVLERE ASILMASINI HARARETLE TAVSİYE ETMESİ İKİ YÜZLÜLÜKTÜR"
"Bayrağı provokasyon aracı olarak gören kişi de hepimizin malumu olup Başbakan'dan başkası değildir" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Biz Türk bayrağına hükümet kaynaklı hakaretleri, tacizleri ve bölücü alçaklarca yapılan küstah müdahaleleri reddettiğimiz için 20 Nisan 2013 günü İzmir'de bayrak temalı açık hava toplantısı yapmıştık. Ve bağımsızlığımızın, şerefimizin sembolü olan bayrağımızı bağrımıza basmış, hak ettiği yükseklerde, hak ettiği zirvelerde ne pahasına olursa olsun dalgalanacağını dosta da, düşmana da göstermiştik. Şimdilerde Başbakan Erdoğan sanki rüyasında görmüş gibi, sanki aklı başına yeni gelmiş gibi bayrağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Sayın Başbakan, İmralı canisiyle pazarlık yapan, PKK paçavralarının meydanlarda sallanmasına onay veren birisinin Türk bayrağını övmesi ve evlere asılmasını hararetle tavsiye etmesi iki yüzlülüktür."
"KUZEY KÜRDİSTAN BEYANLARINA SESSİZ KALACAKSIN, HEM DE BAYRAK DİYECEKSİN"
Bahçeli, "Sen 'oyun bozuyorum, tarih yazıyorum' derken en büyük oyunun sayfalarını bölücü teröristlerle, küresel destekçilerinle kanlı mürekkep eşliğinde yazdığını görmeli ve kabullenmelisin. Hem süreç ihaneti kapsamında sözde Kuzey Kürdistan beyanlarına sessiz kalacaksın, hem de bayrak diyeceksin. Hem İmralı canisiyle Türk milletini müzakere edecek, ev hapsi için fırsat kollayacak, Türkiye'yi bölmek için PKK'ya kucak açacaksın; hem de Türk bayrağına sahip çıkacaksın. Hem milliyetçiliği ayaklar altına alacak, Türklüğü silmeye kalkışacak, kimliğimizi sabote etmeye yelteneceksin; hem de bayrak asın diyerek yaygara koparacaksın. Sen git de İmralı canisinin posterlerini, PKK'nın kanlı paçavralarını sokaklara, meydanlara ve evlere asanlara huşu ve hayranlık içinde bak. Sana bundan başkası yakışmaz, sana bundan başkası şık düşmez" diye konuştu.
"ÜÇ HİLAL'İN ALTINDA KENDİSİNE VE EMELLERİNE ASLA YER YOKTUR"
Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, bir de üstüne üstlük Erzurum'da Üç Hilalli bayrağımızın asılmasını önermiş ve gururumuz diyerek övmüştür. Başbakan'ın bugünlerde Üç Hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan sonra; ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse şaşırmamalıdır. Başbakan Erdoğan'a bildirmek isterim ki, Üç Hilal'in altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır"
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.