Usanç getirdi
Hayat pahalılığı, yoksulluk, yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk, adam kayırma, liyakatsizlik, çocuk istismarları kadın cinayetleri, siyasi cinayetler, mafyalaşma ve onlarca sorun halkı canından bezdirdi. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de "Seçim kararını Parlamentoya mı bırakalım yoksa tek adam imzasına mı?" gibi gelgitlerle seçimlere gidiyoruz. Her ne kadar seçim yapılacağı ilan edilse de henüz tarihte bir tereddüt var. Erken yapılırsa, ekonomik tedbirlerin rahatlatıcı etkisi görünmez, geç yapılırsa seçim kaybedilir. Kıvamı bulmak zor. Seçimi kazanma riskli ise: Nasıl olsa parlamento feshedilecek, ondan sonra ortam uygun olmadığı için seçim fi tarihine ötelenecek denirse yakışır. Buna halk ne der? Meşru, gayrimeşru kuvvetlerle ses çıkaran soluğu kapalı ceza evinde alır, veya canından olur. İnşallah aklıselim bir seçim geçirir, kazasız, belasız sonuç alınır. Millet kazanır, demokrasi kazanır.
Seninle de Konuşulmaz ki
Hoca Nasreddin bir gün eşine:
Hanım şu bizim komşu çarıkçı Mehmet Ağa’nın adı neydi?
-Mehmet Ağa dedin ya
Hoca canım ne yapar diyecektim.
Kadın şöyle yan yan bakmış,
Çarıkçı dedin ya!
Hay Allah nerede oturduğunu soracaktım?
Kadın dayanamamış Hocayı terslemiş.
Efendi senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu?
Komşu dedin ya!
Hoca bozulmuş ve öfkelenmiş.
Aman be hatun seninle de konuşulmaz ki!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.