Kanser Savaş Haftası nedeniyle Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesinde düzenlenen toplantıda, kök hücre nakli yapılan hastalarla vericileri bir araya geldi.

“Kök hücre gelecektir, kök hücre umuttur” konulu toplantıda konuşan hastanenin Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, kök hücre çalışmalarının kemik iliği, lenf bezi ve kan kanserli hastalarda çok başarılı sonuçlar verdiğini söyledi.

Türkiye'de bu konuda büyük bir aşama kaydedildiğini, 8-10 yıl önce bugünlerin hayal bile edilemediğini anlatan Altuntaş, “Ülkemizde 60'ın üzerinde merkezde yılda 2 bin 600'ün üzerinde nakil yapılıyor. Avrupa'da nakil sayısı bakımından 4'üncü sıradayız” dedi.

Doç. Dr. Altuntaş, ailesinde ve akrabalarında vericisi olanlar için artık sorun kalmadığını, yakınları arasında verici bulunamayanlar için TÜRKKÖK Projesi'nin umut olacağını ifade etti.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman İlhan ise kök hücre nakillerinin bu alandaki gelişmeler sayesinde yüksek standartlarda yapıldığını bildirdi.

Türkiye'de kanser aşısının geliştirilmesi çalışmalarıyla ilgili bilgi de veren İlhan, oluşturulan bilim kurulunun çalışmaları sonucu kansere yol açan kök hücrenin, dolayısıyla kansere karşı aşının geliştirilmesinin mümkün olabileceğini bildirdi.
 

UYUMSUZ NAKİLLE HAYAT BULDU

Toplantıda kök hücre nakliyle hayata bağlanan hastalar duygularını paylaştı.
Annesi Filiz Taşdemir'den alınan yarı uyumlu ilikle lösemiyi yenen Umut Taşdemir (23), hastalıkla mücadele ederken bir taraftan da Van depreminin acılarını yaşadığını ama artık dünyaya daha umutla baktığını söyledi.

Üç yıl önce üniversiteye hazırlanırken hastalık teşhisi konulduğunu, bu nedenle çok istediği tıp fakültesini kazanamadığını kaydeden Taşdemir, “Yeniden üniversiteye hazırlanmaya başladım. Doktorlarımın yaşadığı zorlukları görünce doktorluktan vazgeçtim. Yeni hayalim mimar olmak” dedi.

Filiz Taşdemir, herkese kemik iliği vericisi olmaları için çağrıda bulunarak, “Kemik iliğim bir başka hasta için de tuttu ama aradan 2 yıl geçmesi gerektiği için bağış yapamadım. Eğer fırsatım olursa tekrar bir başka hasta için bağış yaparım” dedi.

Kardeşinden yapılan nakille hastalığı yenen Cemre Tehnova (18) da yeniden yaşama döndüğü için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Hastalığı atlattıktan sonra Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünü kazandığını ifade eden Tehnova, hayata üniversite öğrencisi olarak umutla baktığını dile getirdi.

Cemre Tehnova'nın annesi Sabahat Tehnova da hastalıkla mücadele ederken büyük zorluklar yaşadıklarını söyledi. Kızının iyileşmesinden büyük mutluluk duyduğunu anlatan Tehnova, diğer çocuğundan alınan iliğin tutmasının kendileri için büyük şans olduğunu belirtti.

"UYUMSUZ NAKİL DE ARTIK BİR SEÇENEK"

Doç. Dr. Altuntaş, toplantının ardından gazetecilere uyumsuz nakillerle ilgili bilgi verdi.
Tedavide kemik iliği naklinden başka şansı kalmayan hastalardan, ailesinde ve yakınlarında vericisi olmayan, kemik iliği bankalarından da verici bulunamayanlara uyumsuz nakil yaptıklarını bildiren Altuntaş, şu bilgileri verdi:
“Ailesi ve yakınlarında uygun vericisi olmayan, verici bankalarından da ilik bulunamayan hastalar için uyumsuz nakil artık bir seçenek. Çünkü bunlar kaybedilme olasılığı çok yüksek hastalar. İlik naklinden başka seçenek kalmadığı için yüzde 50 ve üzerinde uyumlu vericiden kök hücre nakli yapıyoruz. Ama bu nakillerin seçilmiş ve deneyimli merkezlerde yapılması gerekir.”

Türkiye'de bugüne kadar 100 kadar hastaya uyumsuz nakil yapıldığını, dünyadaki başarı şansının yüzde 25 olduğunu anlatan Altuntaş, “Bizdeki oranlar da dünyadakine benzer” dedi.