Virüs gerçeklerle yüzleştirdi...
AK Parti 18 yıldır tek başına devleti yönetiyor. Bu süreçte iktidar yavaş yavaş devletin bütün kurumlarına hakim oldu.
Sivil toplum örgütlerini denetim yapamaz hale getirdi. Medyanın büyük bölümünü kontrol altına aldı. Kurdurduğu sarı sendikalar ile emek mücadelesi yapanların mücadele gücünü kırdı. Özellikle sahip olduğu muhteşem medya gücünü kullanarak rakipleri ile ilgili kara propaganda teknikleri kullanıldı. Bu yolla "bizden olanlar iyi, bizden olmayanlar kötü" algısı topluma yerleştirilmeye çalışıldı. Yine medya gücü kullanılarak, zenginleştiğimiz, dünyanın bize imrenerek baktığı, kıskandığı propagandası da topluma pompalandı.
*
Bu teknik, uzun bir süre işe yaradı. Taktik hep aynıydı, 18 yıl boyunca hiç değişmedi; bir düşman yarat, kavga ediyormuş gibi yap. Bütün kötülükleri ona yükle, iyi olanlara da sahip çık. Ordu vesayeti, ergenekon, dış güçler, CHP zihniyeti diye diye bu güne kadar idare ettiler.
*
Yerli uçak göklerde dediler, inandırdılar.
Yerli araba yollarda dediler, inandırdılar.
Elektrikle çalışan traktör dediler inandırdılar.
Uçuyoruz dediler, inandırdılar.
İnandırdıkça devletin elindeki kurumları özelleştirdiler.
İnandırdıkça devletin elindeki kurumları birer ikişer sattılar.
Elde ettikleri paraları da üretim için değil betona gömdüler.
*
Bu durum böylece devam ederken, üç beş müteahhitle günü kurtarırken, bir virüs çıkıverdi ortaya. Covit-19 adı verilen virüs her şeyi altüst etmeye yetti.
AK Parti iktidarı virüs ile mücadelede ilk fiyaskoyu maske dağıtımında yaşadı. Biz dağıtacağız dediler, parayla satılmasını yasakladılar ama dağıtımını beceremediler. Geri adım atıp parayla satılmasına izin verdiler.
Açıkladıkları ekonomik paketler milleti memnun etmedi. Çünkü kışı düşünmeyen ağustos böcekleri gibiydiler. Yeterince kaynak yoktu. Bizi kıskanıyorlar dedikleri ülkeler, birer birer destek paketleri açıklarken, bizimkiler sadece CHP'yi konuşmak zorunda kaldı.
Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Nisan Mart'tan daha iyi olacak" diye diye daha kötüye gittik.
Döviz aldı başını gitti. Gıda maddelerindeki enflasyon oranı tahmin edilenin çok çok üzerine çıktı.
Tüik'in açıkladığı tüfe ve tefe rakamları gerçeği yansıtmaktan çok uzak kaldı. Millet kurumların verdiği rakamlara güvenini iyice kaybetti,
İktidar faizi düşürmüyor diye görevden aldığı Merkez Bankası başkanını yerine atadığı başkanı da görevden alıp, yerine atadığı yeni başkanla faizleri tekrar yükseltmek zorunda kaldı.
Bunun ardından Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifası geldi. Bu istifa kartların yeniden dağıtılmasına yol açacak gibi görünüyor.
Ardından sayın Cumhurbaşkanı demokrasi ve hukuk alanında reform yapacaklarını ifade etti.Bekleyip göreceğiz,,,
*
Sağlık Bakanlığı, Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları üzerine geri adım atarak, günlük vaka sayılarını gizlediklerini açıklamak zorunda kaldı. Vaka sayısı altı binlerden, otuz binlere çıktı. Birdenbire günlük vaka sayısında Avrupa birincisi oluverdik. Demek ki bu konuda da doğruyu söylememişler. Başarılıyız algısı yaratmak için asıl sayıları gizlemişler. Millet ölüm sayılarına da güvenmiyor artık.
*
Başarılı gibi gösterilen sağlık bakanlığı maskeden sonra, grip aşısında da millete fiyasko yaşattı. Astım, kalp ve tansiyon hastası 80 yaşındaki anneme bile, riskli gurupta değilsiniz diyerek aşı yapmadı.
Birçok ülke, Covit-19 aşısı için nüfusunun iki katı sipariş verirken, bizimkiler elli milyon aşı siparişiyle idare etmek zorunda kaldı.
*
Hükümet bu hafta sonundan itibaren yeniden sokağa çıkma yasağı getirdi. Birçok iş yeri yeniden kapatıldı. Ancak yeni ekonomik destek paketi gelmedi. Millet zaten zordaydı. Bundan sonrası, kışın da etkisiyle daha da zor geçecek. İnsanlar baharın geleceği umudunu da sayelerinde yitirdi.
*
İşte virüsün ortaya çıkışıyla beraber, şapka düştü kel göründü.
On sekiz yılda bizi getirdiği nokta.
Bir virüs gerçek yüzlerini millete göstermeye yetti de arttı bile.
Abbas yolcu...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.