Neşe DİLEKÇİOĞLU

Neşe DİLEKÇİOĞLU

TRT THM Sanatçısı
Yazarın Tüm Yazıları >

Vurun Abalı'ya

A+A-

İktidarın dili sert, üslubu bağırarak, düşüncelerini haklı göstermek, kitleler üzerinde baskı kurmak, korkutup sindirmek üzerine kurulu...
Bir taraftan da giderek artan kadın cinayetlerindeki artış ve vahşet de kaçınılmaz oluyor.
Yazıma kadın cinayetlerindeki artış diye girecektim.
Sonra halkın dilinde pelesenk olmuş, çocukluğumdan itibaren bildiğim Vurun Abalı' ya olarak değiştirdim.
Bu söz nereden gelmiş tam bilmiyordum, araştırdım.
Haksızlık yapıldığında hemen şap diye yapıştırırdık.
Hımmmm öyle mi?
Öyleyse Vurun Abalı'ya.
Meğerse yerinde kullandığımız bu sözcük, hakkın hukukun hep güçlüden ve  zenginin yanında yer almasından  halkın diline yerleşmiş .
Halkın üzerine giydiği Aba olunca ve her yerde haksız görülerek vurulmaya, dövülmeye, linç edilmeye müstehak gibi görüldüğünden çıkmış bir sözcükmüş.
Biraz kimsesiz ve savunmasız oluşundan, sırtını bir dayı ya dayayamadığından, en önemlisi haklı olduğu bir dava da haksız çıkarıldığından sanırım.
Kimsezliğin, arkasızlığın aşağılanmanın,  mazlumluğun  bir simgesi gibi görülmüş bu giyilen ABA.
Buradan dün şiddete karşı omuz omuza ve hiç bir siyasi kimliği barındırmadan ortak düzenlenen, şiddeti kınama, haklı sesi yükseltmek adına ellerinde pankartlarla yürümek isteyen, kadın cinayetlerini protesto eden kadınlar, biber gazı yiyerek dağıtılmak istendi.
Oysa güvenlik güçleri kadınlardan birinin sesinde şöyle yankılandı; Sizler bizi korumak için varsınız.
Yani diyor ki sizden de şiddet görüyoruz.
Bırakın yürüyelim.
Bırakın sesimizi yükseltelim ,duyuralım.
Sizler de bir annenin evlâdı değil misiniz?
Öyle olmadı, yürüyüşleri engellendi ama enteresandır cinayete kurban gitmeleri bir türlü engellenemiyor.
Oysa ALLAH mazlumların sadece ve sadece mazlumların yüksek sesini severim diyor.
Ancak siyasiler kendilerini seçen halkın karşında ağızlarından köpükler saçarak bağıra bağıra, sanki karşılarında sağır varmış gibi konuşuyorlar.
Seslerini yükselttiklerinde haklı olduklarını düşünüyorlar üstelik mazlumların sesini de duyamıyorlar.
Öyle olsa hak aramak, cinayetlere kurban gitmemek için yürümek isteyen kadınları susturmak isterler mi?
Kadınların sustuğu bir dünya da irtica nin sesleri yükselmez mi?
Kadınlar tutsak edildiğinde en çok kadınlara baskı uygulanan rejimler gelmez mi?
Kadınları sadece doğuran, doyuran, çamaşır yıkayan, çocuklarına kocalarına hizmet için yaratılmış hizmetkârlar  gibi görmek, sosyal hayattan çekmek, eve kapatmak kimin işine gelir?
Kadın her yerdedir.
Kadın herşeydir.
Üreten  çalışan kadınlar evlerinde ocağın tütmesini hem giderek zorlaşan  ekonomik koşulları rahatlatmak hem analık, hemde  karılık yaparak üzerlerine düşeni beklentisiz fedâkarlıkları ile yapmıyorlar mı?
Yapıyorlar elbette.
Kadın cinayetleri en çok ekonomik nedenlerle geçinemeyen, kocaları çalışmayan, eve ekmek getirmeyen kadınların  eşlerinden boşanmak istemeleri nedeniyle mahkeme kapılarında, ya da bir köşede herkesin gözü önünde  işleniyor.
Tepki vermeyelim mi toplum olarak?
Dur demeyelim mi bu şiddete?
Dünkü kadın cinayetleri, kadına şiddeti telin için yürüyen kadınlara baktım.
 Sadece seslerini duyurmak için yürümek istiyorlar.
Bundan kim rahatsız olabilir ki?
Kadınların % 88 i hayatlarına dair karar almak için öldürülmüşler.
Yani karar alamazsın, kendi hayatını kendin yönlendiremezsin diyor cinayet işleyen erkekler.
Türkiye de araştırdığınızda kadın 2002 2009 yılları arasında  kadın cinayetlerinin sayısı yedi yılda yüzde 1400 artmış görünüyor.
2002'de öldürülen kadın sayısı 66
2003'de 83
2004'de 128
2005'de 317
2006'da 603
2007'de 1011
2008'de 806
Giderek artıyor bu rakamlar.
Buradan çıkan sonuç enflasyon dan daha çok artış kadın cinayetlerinde.
Yönetenlerin kutuplaştıran ,ayrıştıran bu dilden vazgeçmeleri  elzemdir.
Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarır sözünü düşünürsek.
Ben de buna bir türküyle destek veririm.
"Tatlı dile güler yüze doyulur mu doyulur mu?"
Ama üzülerek görüyorum ki şiddet dili çok önde.
Toplum şiddete meyilli hale geldi.
Evde, okulda, sahada, sokakta, trafikte hayatın içinde şiddet giderek çoğalıyor.
Hukukun yerini linç kültürü alıyor.
Hele bir de cinayet işleyenlere takım elbise giydiyse, kravat taktıysa, başı aşağıda tek gözle hakime mazlum mazlum baktıysa iyi hal indirimi ekledin mi iş tamamdır.
Kadın susarsa irtica gelir.
Susmayan hak arayanları napalim?
Sonrası mı?
Hak, hukuk hikâye olur o zaman.
Sonrası mı?
Vurun Abalı'ya...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.