Hükümet ve Sn. Recep Tayyip Erdoğan sonunda yargıda; Bir nebze de olsa yargı reformuna 'evet' dediler.

Yargı ülkelerin dışa açılan pencereleridir. Yargınız bağımsız, güdümsüz ve siyasallaşmamışsa uluslararası notunuz güzeldir, güvenilirdir. Ülkenize yatırım da yapılır, dış sermaye akışı da olur.

Türkiye son on yılda yargı bağımsızlığında sicili epey bozulan ülkeler listesinde.

Türkiye’de yargıya güven olabildiğince azaldı. Güvenin; yüzde 35’lere düştüğü ifade ediliyor. Bu, Türk yargısı adına utanılacak bir durum. İnsan adalete güven duymaz ise ne yapar? Dağ kanunu devreye girmez mi, bireyler kendi hukuklarını kendileri korumak isterlerse, kaos ve anarşi hortlamaz mı?

Dünya Ekonomik Forumu-Welt Economic Forum (WEF) 2018 yılında 140 ülkenin YARGI BAĞIMSIZLIĞI raporunu açıkladı. Siz kabadayılık yaparak: “Bizi bağlamaz yok hükmünde” diyebilirsiniz. Ama dünya öyle demiyor bunu da biliniz.

WEF’un 2018 yargı bağımsızlığı sıralaması, önemine göre atlayarak sıraladım.

1.Finlandiya, 10.Japonya, 13. İngiltere, 15. ABD, 25. Almanya,  44. GANA, 45. Çin, 74. TANZANYA, 81. Burkina, FASO,  91. UGANDA yer alırken, 111. sırada TÜRKİYE ancak yer bulabilmiş.

Gana, Uganda, Tanzanya, Burkina Faso ve insan haklarının çokça ihlal edildiği Çin bile bizden çok çok iyiler.

Başımızı elimizin arasına koyup düşünmeyelim mi? Tecrübesiz kişileri hâkim, savcı yapmak adaletin güven kaybına neden olduğu gibi, siyasal atamalar da tuzu biberi olmaktadır.

Türkiye bu ayıptan süratle uzaklaşmalı ve YARGI'yı hak ettiği yere taşımalıdır.

Bu gerçek ortada iken yapacağınız her türlü yargı reformu, ekonomiyi canlandırmak için yaptığınız ama bir türlü canlanmayan ekonomik paket açıklamalarına benzeyecektir.

Bunun yolu Hukuk Fakültelerimizin çağdaşlaşmasından geçmektedir. Yıllarca Tarım Bakanlığına hukukçu, doktor atadınız Tarımın hali ortada. Milli Eğitim'e avukat, doktor, mühendis atadınız eğitimin içler acısı hali ortada değil mi?

Türkiye’de 77 Hukuk Fakültesi var. Bunların dekanlarından tam 19 tanesi hukuk eğitimi almamış, hukuk fakültesi mezunu olmamış kişiler. İnsan bu kadar lakayt olur mu, hani nerede liyakat ve kariyer?

19 Hukuk Fakültemizin dekanları şöyle: 4 İlahiyatçı, 3 maliyeci, 3 tıp doktoru, 1 ziraatçı, 1 iktisatçı, 1 veteriner, 1 siyaset bilimci, 1 işletmeci, 1 çalışma ekonomisti, 1 kamu yöneticisi, 1 Fransız Dil Bilimcisi, 1 kimyager.

Oldu mu ya, yakıştı mı ya!? 

Böyle bir fakülteden nasıl bir çağdaş ve insan hak ve hukukunu bilen hukukçu bekliyorsunuz?

Elbette hukuk uluslararası normlara uygun olmalı. Eğer yargı bağımsız olsa idi; Sn. Süleyman Demirel’e hakaretten 158,  Sn. A. Necdet Sezer’e hakaretten 163, Sn. Abdullah Gül’e hakaretten 840 dava açılırken Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten 17 bin 406 dava açılır mı idi?

Esen kalınız.   

NOT: Görevini hakkıyla yapan yargı mensuplarımızı tenzih ederim. Hepsine saygılar.