Yeni Anayasa talebinin arkasındaki niyet
“Yeni Anayasa” tartışması gündem değiştirip ekonomik buhranın acı sonuçları olan işsizlik, yoksulluk hatta açlık sıkıntılarının tartışılmasını önlemek maksadıyla çıkarılmış olabilir.
Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar, içinde aş değil, dert kaynayan tencerenin sesini kesemiyorlar. Anketlerde AKP ve destekçisi MHP birer mum gibi eriyorlar.
Ayasofya’nın ibadete açılması, Karadeniz’de doğalgaz bulundu müjdesi, yerli otomobil projesi erimeyi durduramadı. 2 Yıl içinde Ay’a yerli roket gönderme projesi ortaya atıldı. Uzay çalışmalarının maliyeti ve süresi hakkında birazcık bilgisi olanlar kadar, yokluk içinde ay sonunu getiremeyen kitleler de müjdeye ilgi göstermedi.
“Yeni Anayasa” için bütün partilerin mutabakatı ve milletin büyük çoğunluğunun desteği lazım. Bunun için Cumhur İttifakı'nın ne halk desteği ve ne de Meclis’teki milletvekili yeterli değil.
İktidarın, her gün “vatan haini” ilan ettiği, “terörist” olmakla suçladığı muhalefet partileriyle oturup bir Anayasa yapmaya çalışması hem anlamsız ve hem de imkânsız.
Millet gayet farkında. Yeni Anayasa talebi ya tutarsa kabilinden ortaya atılmış bir gündem değiştirme konusu.
Bu anayasayı üç defa değiştiren AKP zaten ne istediyse o maddeleri koydu ve halka onaylattı. Erdoğan’ı Osmanlı padişahlarından daha yetkili hale getirdiler.
Şu anda Cumhurbaşkanının yetkisinin az geldiği, yapmak isteyip de yapamadığı bir şey yok!
Hak ve özgürlükleri artırmak isteseler mâni olan bir anayasa kuralı var mı? Yok!
Ülkenin gelişmesi için yapmak istedikleri eğitimde, sanayide, tarımda, bilimde, sanatta gelişme sağlayacak bir projeleri var da anayasa mı engel oluyor? Hayır!
Zaten işine gelmeyen anayasa kurallarını uygulamıyor, var olan kuralları bazen istedikleri şekilde yorumluyorlar. Kuralların arkasından dolanıyorlar.
O halde ülkenin gelişmesi ve selameti için “Yeni Anayasa” istendiğine inanmamız mümkün değil.
Erdoğan’ın parlamenter sisteme dönmek istemesi söz konusu olamaz.
ABD sistemindeki gibi bir Başkanlık da Erdoğan’ı çok sıkar. Çünkü o sistemde kuvvetler ayrılığı çok sert uygulanır, Başkanın yaptıklarını denetleyen ve gücünü dengeleyen sistemler vardır.
Yeni Anayasa talebinin altındaki ilk sebep gündem değiştirmektir. Ama inanıyorum ki, ikinci temel sebep iktidarının devamı için anayasal engeli aşma arzusudur.
* * *
TAYYİP ERDOĞAN 3. DEFA CB ADAYI OLABİLİR Mİ?
Muhalefet tuzağa düşürülür de “Yeni Anayasa” yapmaya ikna edilirse ilk hedef Erdoğan’ın 3. defa ve hatta ömür boyu seçilmesinin yolunu açacak maddeler koymak olacaktır. Çünkü mevcut Anayasa’ya göre 3. defa aday olamaz.
2007’de yapılan Anayasa Referandumu ile getirilen ve 2017 Referandumunda da aynen muhafaza edilen Anayasa’nın 101. Maddesindeki hükme göre;
“Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ağustos 2014 ve Haziran 2018’de “iki defa” seçildiğine göre, Anayasanın açık ve herhangi bir istisna içermeyen emredici hükmü gereği, süresinde yani Haziran 2023’ de yapılacak seçimlerde aday olamaz.
Seçimlerin yenilenmesi halinde farklı bir durum var. Seçimlerin yenilenmesine Cumhurbaşkanı (CB) veya TBMM karar verebilir.
Anayasa md 116’ya göre, Seçimlerin yenilenmesi kararını Cumhurbaşkanı verirse 3. defa aday olamaz. Bu yüzden CB böyle bir karar almaz.
Ancak “CB’nin ikinci döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, CB bir defa daha aday olabilir.”
TBMM’nin yenileme kararı vermesi için 3/5 çoğunluk yani 360 oy gerekiyor. Cumhur İttifakının sayısı bunun için yeterli değil.
Cumhur İttifakı Meclis’in yenileme kararını muhalefetin desteklemesi için “bak seçimden kaçıyorlar” propagandası yapacaktır.
Bu da tutmazsa “CB Sisteminin kabulünden önce yapılan seçim sayılmaz” diye hukuka aykırı bir YSK Kararı ile bu kuralı aşmaya çalışacaklardır.
Erdoğan açısından her iki ihtimal de riskli. Bu yüzden Tayyip Erdoğan’ın 3. defa aday olma hakkı kazanabilmesi için Yeni Anayasa’ya ihtiyacı olduğu görülüyor.
* * *
KİŞİYE ÖZEL ANAYASA UYGULAMALARI
Kişiye özel Anayasa değişikliği veya yeni anayasa yapım örnekleri dünyada epeyce var:
Mesela Rusya Devlet Başkanı PUTİN 5 yıllık Başbakanlık dönemlerinde ve 17 yıl Devlet Başkanı olduğu dönemlerde tek adam olarak ülkesini yönetti. Geçen sene yapılan referandumla anayasayı değiştirerek 2036’ya kadar Devlet Başkanı olarak kalmasının önündeki engelleri yıktı.
Benzeri durumları maalesef Türk Cumhuriyetlerinde de gördük. Buralarda da başkanlığı ele geçirenler ölmeden veya kendi istemeden gitmediği anayasal kurallar getirdiler.
AFRİKALI LİDERLER de ülkenin anayasasını kolayca askıya alabiliyor, işlerine gelmediğinde fiilen uygulamıyorlar.
“Afrika’da 1960 – 1990 yılları arasında 130 anayasa çöpe atıldı. Buna Anayasaların belli bölümlerinde değişiklik yapılan vakalar dahil değil. 1990 – 2017 arasında 27 yılda da tam 48 yeni anayasa yapıldı.”
“2000 yılından beri 20 devlet başkanı, kendi görev sürelerini ve yetkilerini kısıtlayan anayasaları çöp yaptı.”
* * *
Buna karşılık ABD'de 1788 yılından bu yana 232 yıldır aynı anayasa hala yürürlüktedir.
1791 yılından bu yana 230 senede ABD Anayasasında sadece 17 ek madde ile değişiklik yapılmıştır.
ABD’de Başkanların iki dönem (4+4 yıl) seçilmesi kuralı vardır. Bu kural ilk 150 yılda teamül olarak, 1951’den itibaren Anayasal olarak yürürlüktedir. Bu kuralın bir tek istisnası oldu.
Roosevelt’in İkinci Dünya Savaşı yıllarında (1940- 1944) üçüncü ve dördüncü döneminde aday olup kazandı. Bunun haricinde 2 dönemden fazla başkanlık yapan yok.
En başarılı ABD Başkanlarının bile bir 3. dönem seçilmek için Anayasayı değiştirmek akıllarından bile geçmedi. Süreleri bitince ayrıldılar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.