Yeniden Aydınlanma Derneği (YAD) Başkanı Halil Konuşkan imzalı, basın açıklaması şöyle:

"Yeniden Aydınlanma Derneği olarak, İstanbul Kanalı hakkında kamuoyunda sürmekte olan tartışmaları takip etmekteyiz. Konu hakkındaki düşüncelerimizi ifade etmeden önce İstanbul Kanalı projesine dair alanlarında uzman akademisyenlerin, devleti ve şehri yönetenlerin ifadelerine kulak vermek istedik. Günlerdir yapılan tartışmaları takip ettikten sonra konu ile ilgili olarak görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya karar verdik.

* Öncelikle kanala harcanacak proje maliyeti zaten kötü olan ekonomimize büyük bir yük getirilecektir. 

* İstanbul’un su kaynakları kalıcı zarar görecek, küresel ısınmayla her yıl daha azalan yağışların da etkisiyle şehir kuraklık sorunuyla karşı karşıya kalacaktır. Hafriyat sürecinde İstanbul trafiği içinden çıkılmaz hale gelecek, hafriyattan çıkacak toprak büyük sorun oluşturacak, toprağın denizin doldurulması yönünde kullanılması halinde denizlerimizin ekolojik dengesi tahrip edilecektir.

* Çok öncelerden yerleşime açık olan İstanbul havalisinde tarihi varlıklar geri döndürülemez şekilde tahribata uğrayacaktır. 

* Bu yatırımdan beklenen gelirin elde edilebilme garantiside yoktur. Çünkü boğaz trafiği boru hatları dolayısı ile azalmıştır. Ayrıca iyi bir düzenlemeyle daha da rahatlayabilir.  Karadeniz'de bizden başka sadece beş ülkenin kıyısı vardır. Deniz ticareti örneğin Panama ve Suveyş kanalları kadar yoğun değildir. Geçiş yapacak gemilerin kanalın dar olması sebebiyle ve para vermemek için boğazı kullanmalarını engellemek de mümkün görünmemektedir. 

* Bölgedeki arazilerin el değiştirmesi şimdiden kuşku verici boyutlarda dile getirilmekte, Arap sermayesinin kanal ve çevresini ele geçirmesinden bahsedilmektedir. 

* Bütün bu faktörlerden önemlisi milli güvenliğimiz ile ilgilidir. Trakya bölgemiz küçük bir bölgedir ve bir savaş halinde savunulması stratejik açıdan zor bir vatan toprağıdır. Böyle bir kanal açılırsa Trakya'da kanalın batısındaki alan daha da küçülecek ve savunma stratejileri zayıflayabilecek, bölge saldırılara hassas hale gelecektir. Möntrö'nun delinmesinin ülkemizin ve halkımızın lehine olmadığını düşünüyoruz. Çünkü Möntrö'ye göre Karadeniz'de kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri bu denizde ancak 21 gün kalabilmektedir. Bu şart ortadan kalkarsa herhangi batılı emperyalist bir devlet Karadeniz'de kıyısı olan ülkeler ve bizim için tehdit oluşturabilecektir. İstanbul'a bir kanal açılması hem Möntrö'yü devre dışı bırakmaya yetmeyecek, bir ticari kazanca imkan vermeyecektir. Çünkü birde Çanakkale boğazı var. Bu durum vatansever, sağduyulu ve ileri görüşlü hiçbir Türk'ün kabul edebileceği bir durum değildir. 

Tüm bu veri ve yorumlar ışığında Yeniden Aydınlanma Derneği olarak İstanbul Kanalı projesinde bir kamu yararı olmadığına inanıyoruz. Harcanacak maliyetin ülkemizin daha hayati ihtiyaçlarına ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, ÇED (Çevre Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna kurumsal olarak itiraz dilekçesi vereceğimizi kamuoyuyla paylaşırız. Saygılarımızla.

YAD
Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Halil KONUŞKAN