Yerel seçimler ve Meral Akşener
Türkiye yeni bir siyaset tarzına ve yeni bir siyaset yapma biçimine doğru gidiyor. Yerel seçimler onun içindir ki çok kritik ve sürprizlerle dolu bir sonuca da gebe gözüküyor. Türk siyaseti dizayn edilmiş biçimlendirilmiş haliyle 17 senedir değişmeyen bir sonuçla karsı karşıyaydı.
En son genel seçimde ise kendisinin ve partisinin koyduğu çıtayı yakalayamamasına rağmen henüz yedi aylık bir parti, teşkilatlanma sürecini henüz tamamlayamamış, her türlü basın medya ve kurumsal engellemeler ve her şeyden daha önemlisi devlet ödeneği dahi olmayan parasız pulsuz bir parti yüzde10 oy alıyor. Bu sonuç imkânsızlıklar içinde bir siyasi parti için Türk seçmeni tarafından ciddi bir başarı olarak görülüyor. Öyle ki CHP'nin Cumhur adayının asla seçilemeyecek olmasına rağmen hükümet kanadından daha fazla seçimleri asılması ise Bir tarafta CHP ve sol oyları kendi partisine CHP ye tekrar konsolide ederken, sağ oyların ise Sayın Erdoğan dan başka bir sağ adaya da gitmesinin önüne geçmiş engellemiş oldular. İşte tüm bu ve bunun gibi sebepler, imkansızlıklar içinde gidilen baskın secim İyi parti ve Meral Akşener için ciddi bir başarıdır.
Şimdi yerel seçimler için geçtiğimiz seçimlerden ders çıkarmış bir İyi parti olduğu görülüyor. Son olarak 81 ilde yapılan yeniden yapılanma ve revizyon çalışmalarıyla da hemen her kesimi kucaklayacak kendini yenilemiş bir teşkilat yapısına kavuşan İYİ Parti, önümüzde ki yerel seçimlerin belirleyicisi olacağı kesin olarak gözüküyor.
Sayın Meral Akşener’in son üç grup konuşmasını dikkatle ve altını çizerek dinlediğimde ise enerjisi, performansı, hitabeti, konulara hakimiyeti ve kararlılığı ile genel seçimlere göre çok daha başarılı ve etkileyici olduğu görülmektedir.
Şunu etrafında olan herkes biliyor ki üç yıllık bir mücadele, MHP kongre süreci, referandum, referandum sonrası parti kurulma süreci en çok Sayın Meral Akşener’i yormuş ve bu yorgun sürece rağmen Genel seçimlere girmişti. Yorgunluğunun ana sebebi ise MHP kongre sürecinde henüz kurumsal bir yapısı olmadığı için ilçe başkanları , delegeler, eski dost ve arkadaşları, hemen hemen tanıyan herkes hanımefendiye doğrudan ulaşma imkanı buluyordu. Bu tür doğrudan iletişim ve ikili diyaloglar aradaki sevgiyi geliştirirken, her aradığında ulaşabilen yada geri dönülen kişiler için bireysel beklentileri yükseltti ve kırılganlığı artırdı. Yine Meral hanım için ise sürekli sevdikleri dostları arasında birini diğerine tercih etmede zorluklar ve sevdikleri için arada kalmayı beraberinde getirdi. En kötü tarafı ise bir tarafta devlerle boğuşan, her türlü engellemelerle savaşan ve artık birinci ligde mücadele eden cumhurbaşkanı adayı Meral hanım fazla ulaşılabilirlikten adeta sürmenaj olmaya, dinlenmeye ailesine torununa dahi vakit bulamamaya başladı.
Sonrasında parti kurunca ise artık oluşan kurumsal kimlik ve görev dağılımları ve yetki aşımları olmaması adına, Meral hanım daha az ulaşılabilir oldu. Bu da fazla samimiyetten beklenti içine giren çok insanın kendisinde dışlandığı hissiyatını yada taca çıktığı düşüncesini hakim kıldı.
Son revizyon ve yeniden yapılanma kapsamında istisnalar elbette olacaktır fakat genel itibariyle toplumun genel kesimlerini kucaklayacak yönetimler yapılmaktadır.
Eğer belediye başkan adaylarını da belirlerken her ili ve ilçeyi çok iyi tahlil ederek kimlerle kazanılacaksa o adayla seçime gitmek İYİ Parti'yi bir çok il ve ilçede ya seçim aldıracak, ya da oyunu yukarıya taşıyacaktır. AKP artık dışarıdan gelen çok başarılı insanları bile aday etmekte zorlanabiliyor çünkü artık AKP yeni kurulduğu senelerdeki gibi değil, artık siyasi baronlar, siyasi kastlar orada da oluştu, yani her dönem sıra bende diyen bir çok kişi var.
MHP ise kendi duvarlarını aşamadığı görülmektedir genel seçimden daha çok oy kaybına uğrayacağı kesindir. CHP ise köklü bir siyasi gelenek olduğu için AKP'deki sorunun sol versiyonu orada olacaktır.
İyi parti başarılı gördüğü yada seçimde favori olabilecek her adayı rahatlıkla aday gösterebilir. Diğer bir şansı ise İç Anadolu’da, hem AKP'den kaçan, hem CHP, hem MHP'den ya da bu partilerin adaylarını beğenmeyen seçmen kendisine en yakın siyasi adres olarak İYİ Parti'yi görmektedir. Yine Ege ve sahil kesimlerde CHP seçmeninin adayını beğenmediğinde kendisini çok rahat konumlayacağı, kendisini en rahat ifade edebileceği parti İYİ Parti olarak görülmektedir.
MHP ve ülkücülerin ise adeta en yakın adresidir..
Tüm bunlarda elbette Meral hanımın nevi şahsına münhasır yıllardır siyasetteki söylemlerinin ve duruşunun çok önemli bir etkisi vardır.
Çünkü Meral hanım muhafazakâr daha doğrusu mukaddesatçı bir kadındır, annedir... AKP ve MHP seçmeni için kendisini fikren ve siyaseten çok rahat ifade edeceği bir adrestir.
Meral hanım, hem kendisi, hem eşi çok iyi bir Atatürkçü ve Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir ailedir. Kendisi bilinçli bir Cumhuriyet tarihçisidir. Hem CHP'li, hem MHP'li hem de cumhuriyetçi demokratlar için kendi değerlerini bulacağı bir lider profili olarak görülmektedir.
Meral hanım demokrattır, merkez sağın demokrasi kültürünü iyi bilir, aynı zamanda ailesinde ve çevresinde de demokrat bir karaktere sahiptir. Meral hanım Merkez sağda siyaset yaptı bundan dolayı Doğruyol ve ANAP’tan boşalan ve dağılan merkez sağ seçmeni sahillerde CHP ve MHP ye, iç bölgelerde ise AKP'ye kaymış yönelmiş bir seçmendi, şimdi kendilerini AKP'den daha iyi ifade edebilecekleri siyasi bir adresleri mevcuttur.
Meral hanım bilinçli, kültürlü bir Türk milliyetçisi, Türkçü ve Ülkücüdür, abisinden, genç kızlığı dönemi, hatta bakanlık yaptığı dönemde bile bakanlar kurulundaki ülkücü bakanlardan birisi olarak bilinirdi. Daha sonra 2002'den 2016'ya kadar MHP milletvekilliği ve meclis başkan vekilliği ile Türk milliyetçilerininse çok sevdiği güvendiği bir isim… sonuç olarak İYİ Parti öncelikle liderinin şahsında her kesimden çok rahat tercih edilecek bir siyasi konumdadır.
Bunun yanında 12 Ağustos'da yapılan son kongrede partinin kimliği de tarifini bulmuştur.
Meral hanımın kongredeki ifadesiyle; Dini ve manevi değerlere bağlı ve saygılı mukaddesatçı (bana göre mukaddesatçı daha doğru bir kavram), Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine bağlı; Cumhuriyetçi bir partidir.
İYİ Parti demokrasiyi ve hukuku benimsemiş demokrat bir partidir.
İYİ Parti kültür ve proje temelli; Türk milliyetçiliğini benimsemiş ve içselleştirmiş Türk milliyetçisi bir partidir. Yani kısaca milliyetçi, muhafazakar, cumhuriyetçi ve demokrat bir partidir.
Yani CHP, MHP ve AKP seçmeni için çok rahat ikinci bir adrestir.
Kısacası İYİ Parti; Doğru bir strateji, doğru bir yöntem, doğru adaylar ve güçlü söylemlerle yerel seçimlerde Türk siyasetinin seyrini değiştirebilir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.