Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu yıllarda gıda üretiminde kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerdendi. Bu üretimden gelen gücümüz ile birçok tarım ve sanayi atılımları yapılmıştı.

Günümüze geldiğimizde ise maalesef ülke olarak tarımda üretimimiz azalmış ve en temel ihtiyaçlarımızı olan buğday, ay çekirdeği, patates ve soğan gibi ürünleri dahi yurtdışından ithal eder duruma geriledik.

Elbistanlı merhum Mahsuni Şerif’in güzel bir dörtlüğü var;

"Milletin sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?"

Mahsuni Şerif’in kaleme almış olduğu yukarıdaki dörtlük ülke durumunun adeta kısa ve öz bir özeti olmuştur.

İnsanlar artık pazarda ve markette en temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde alış veriş yapamıyorlar. İnsanlarımız Pazar ve market alışverişinde soğan ve patatesi bile sayı ile alabilmektedir.

Yaşamakta olduğumuz üretim sorunlarına ve yüksek enflasyon rakamlarına çözüm ortaya konacaksa öncelikle teşhisin doğru konması gerekir.

AK Parti iktidarı ülke yönetimine geldiği ilk günden itibaren tarımda ve üretimde çok yanlış politikalar uyguladı.

Nasıl mı diyeceksiniz?

Nasıl oldu da tarımda kendi kendine yeten bir ülke iken, saman ve buğday ithal eder hale gelmek sıradan bir sonuç değildir. Bu durum bile görmezden gelinmiştir. Bir taraftan dışarıda daha ucuz, o halde ithal etmeliyim gibi günü kurtarmaya dönük popülist politikalar uygulanmış; diğer taraftan ithalatlarla bir takım kesimler zenginleştirilmiştir. Kimler tarım ürünlerini ithal ediyor, bu dahi araştırıldığı zaman uygulanan yanlış politikalar daha iyi anlaşılacaktır.

Hükümetin tarımda uyguladığı bazı politikaları hatırlayalım.

Tarım ve orman arazileri yapılaşmaya açılmadı mı?

Tarım arazisini ekmeyene para vermediler mi?

Fındıklığını sökene para dağıtılmadı mı?

Tarım arazilerinde maden ve altın aramaları için izinler verilmedi mi?

Tarım ve Orman Bakanlığı güya balık stokunu korumak için "balıkçılığı bırakana para ödeme" kararı almadı mı?

Bu yanlış uygulamaları ne ile izah edeceksiniz?

Tarımda yıllardan beri gariban çiftçimiz "eksek de mi zarar etsek ekmesek de mi zarar etsek" demedi mi?

Tarım yapanlar adeta cezalandırılmadılar mı?

Dolayısıyla bugün yaşananları, anlamak ve anlatabilmek için dün yapılanlara baktığımızda izah edebiliriz.

Çözüm; temel tarım ürünlerinin üreticilerinin, tarım kooperatifleri yöneticilerinin, ziraat meslek odaları yöneticilerinin, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin bir araya gelerek tam bir görüş birliği ile yapılacaklara karar vererek, kamuoyu ile paylaşması ve bir an önce yürürlüğe koyması ile olabilecektir. Tarım ve gıda sıkıntılarından kurtulabilmek ancak ve ancak köklü bir ulusal tarım politikalarının uygulanması ile olacaktır...