Yolsuzlukların büyüklüğünü algılayamıyoruz
Son zamanlarda yolsuzluklar ve çetelerin üzerine gidildiği, yapılan operasyonlarla çok sayıda suç çetesinin çökertildiği haberlerini okuyoruz. Fakat bu çökertilen çetelerin yasadışı yollardan kazandığı paranın toplamı hakkında bir bilgimiz yok.
Usta Gazeteci Orhan Uğuroğlu 20 Ocak 2024’te yazdığı köşe yazısında "İzmir'in Çeşme ilçesinde, yol
Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda dolar, Euro ve Danimarka Kronu olarak bulunan nakit döviz tutarının TL karşılığı 35 milyar 121 milyon 700 bin lira imiş. Bir de değeri gizlenen çok sayıda ziynet eşyası ele geçirilmiş.
Halkımızın çoğu, kafasında TL’den 6 sıfır atılmadan önceki milyar TL gibi bir değer tasavvuru olduğundan, haber konusu rakamın dehşetini algılayamıyor.
* * *
Sadece bir ilçede, 4’ü Gümrük memuru olan 6 kişinin karıştığı rüşvet ve yolsuzluklardan kazandıkları (o da nakit ele geçirilebilen kısmı) 35 Milyar TL’den fazla.
Orhan Uğuroğlu bu paranın büyüklüğünü gösterebilmek için iki resmi rakamı kıyaslamış:
Tarım ve Orman Bakanının açıkladığı tarımsal desteklemeye ödenen toplam para 2023 yılında 63,4 milyar lira olmuş.
Ticaret Bakanlığı’nın 2024 bütçesi: 54 milyar 137 milyon 952 bin lira.
Bir de bütün Türkiye’de ele geçirilen kaçak eşya ile kıyaslayalım:
Ticaret Bakanının açıklamasına göre, 2023’ün ilk 10 ayında (27 Ekim itibarıyla), 19 milyar 100 milyon lira değerinde kaçak eşya ele geçirildi. Bunun 3,6 milyar lirası, yaklaşık 8,8 tonunu uyuşturucu oluşturmakta
Yani bir yılda ele geçirilen uyuşturucu dahil kaçak eşya tutarından fazlası Çeşme ilçesindeki 6 kişinin adreslerinde yakalanmış.
* * *
Ben de çok tartışılan iki rakamla kıyaslamaya çalışayım:
Tank Palet Fabrikası’na Katarlılar'ı sadece 50 milyon dolar yani (bugünkü kurla 1,5 milyar TL) için ortak etmiştik.
Uzaya gönderilen astronotumuz için ilgili firmaya ödenen para ise 55 milyon dolar yani bugünkü kurla 1 milyar 657 milyon 700 bin lira.
Yani (4’ü gümrük memuru) 6 kişiden ele geçirilen haksız kazanç ile 21 astronotu daha uzaya gönderebiliriz.
* * *
SADECE ÇEŞME’DEN İBARET DEĞİLSE…
Yapılan resmî açıklamaya göre, Çeşme’deki operasyonda yakalanan sanıkların işlediği suçlar şöyle sıralandı:
Suç Gelirlerinin Aklanması, Görevi Kötüye Kullanma, Resmî Belgede Sahtecilik, Rüşvet, Bilişim Sistemlerine Girme…
Bu haberi okuyunca "bu suçlar sadece Çeşme ilçesinde işlenmiyordur herhalde" diye düşündüm. Gümrüklerin daha büyüklerinin olduğu il ve ilçelerde de böyle suç çeteleri varsa "vay halimize" demekten kendimi alamadım.
Sadece bir ilçede 6 kişinin karıştığı suçlardan kazandıkları yasadışı/ haram paranın (ele geçirilebilen) miktarı buysa ülkemizdeki yasadışı gelirlerin boyutunu tasavvur dahi edemiyorum.
Seçimlerden önce (suç örgütleriyle ilintili olduğu iddia edilen) bazı kişiler sosyal medya üzerinden iddia ve ifşaatlarda bulundu. Bunların açıkladığı kaçakçılık, yolsuzluk ve rüşvet örneklerindeki rakamlar o kadar büyüktü ki inanmakta zorluk çektik. Normal bir ülkede olsa iktidarları allak bulak edecek iddialar umursanmadı.
Fakat Çeşme’de yapılan operasyonda ele geçirilenlerle ilgili açıklanan rakamlar o iddiaların doğru olabileceğini göstermekte.
* * *
HAVUZ PROBLEMİ
Ta ortaokulda öğrendiğimiz havuz problemlerini hatırlayalım.
Bütçe dediğimiz havuzu doldurmak için, dolaylı dolaysız vergilerin kaynağından bağlanan su boruları var. Bir de devletin giderleri dediğimiz dipten suyu boşaltan borular. Devletler gelen ve giden suyu ayarlayarak havuzun suyunu belli bir seviyede tutmaya çalışır.
Fakat görünen o ki, bizim havuzda normal devlet giderlerinin haricinde yasadışı/ kayıtdışı boşaltma boruları bağlanmış.
Havuzun suyunu boşaltan dibinde bu kadar çok boru varken havuzun bir türlü doldurulamaması normal değil mi?
Havuzda su kalmayınca da, haliyle çalışanlara, emeklilere enflasyonun çok altında oranlarda, asgari ücretin ve açlık sınırının altında maaş verilebiliyor...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.