1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. Yüzüncü yılında Türkiye Cumhuriyeti
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Yüzüncü yılında Türkiye Cumhuriyeti

A+A-

Araştırmayan, okumayan sadece ezbere dayalı, basma kalıp sözcüklerin esiri olan bir toplum yaratıldı. Yazılı kaynaklardan bilgi edinmek yerine temeli olmayan medyatik görüşler topluma hakim oldu. TV dizilerine, programlarına bir bakın. Hangisi toplumu eğitici ve geleceği planlayıcı yönde? Tam anlamıyla siyasi ve kültürel çöküşün temelleri atılmış oldu. Bu handikaptan Türkiye nasıl kurtulacak veya kurtulamayacak?

Halkımızı derinden etkileyen 50 bine yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem konusu, deprem oluncaya kadar gündeme getirilmedi. Çünkü malum kafalara göre "deprem kaderdir". Yönetenlerin hiç mi suçu yok? "Kaderdir" diyerek kendilerini kurtaramazlar. Eleştirileri önleyemezler. Ezberci insan mantık, felsefe, psikoloji, sosyoloji bilmez. Kendisine ne ezberletilmiş ise papağan gibi hep aynı şeyi söyler. Ufku yoktur, basiretsizdir, basit hesapların insanlarıdır. Kişisel çıkarlarının peşinde koşmaktan başka ne yapabilir? İşte Türkiye'nin elindeki malzeme bu maalesef.

Büyük bir deprem felaketi geçirdik, binlerce ölü ve milyonlarca kişinin mağdur olduğu, devlet hizmetlerinin geciktiğini, aksadığını bizzat en yetkili ağız ifade etti. Özetle gelecek planı değil, rant planı olan insanların ülkesi olduk. Doğadaki canlılara yaşam hakkı vermedik. Kadınlarımızı öldürdük, çocuklarımıza cinsel tacizde bulunduk. Utanmadık. Ders aldık mı?

HAYIR!

En yetkili, tek adam bakın ne diyor?

"İlim adamı, ilim namusundan, fikir namusundan, bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen insandır. Ben bir siyasetçiyim? Eğer biz bile kalkıp bilime ters bir şey istiyorsak, ilim adamının şunu söylemesi en önemli görevidir. Öyle değil, böyledir demesi lazım. Elpençe divan durup 'ferman buyurdunuz efendim' dememesi gerekir. Şu anda biz Türkiye’de bunu yaşıyoruz. Bunların aşılması gerekir".

Başta eğitim, çağdaş eğitim olmalıdır. Orta çağ eğitim sistemiyle bir yere varamayız. Ve söylenenler, hamasi nutuklar hepsi havada kalır. Vatandaş olarak soruyoruz ne söylenmiş, ne yapılmış? Hiç gözden geçirdiniz mi?

Türkiye’nin sorunlarının tartışılmasını siyasilere, çözüm üretecek makamlara bırakalım ve temel konumuz olan "Dünya ve Türkiye nereye?" sorusuna bir nebzede olsa yanıt bulmaya çalışalım. Seçime kadar olan süreçte, ağır sözler, iftiralar, karalamalar, argo sözcükler hatta küfür fazlasıyla gündemde olacak. Ezberci ile mantıkçı fikirler çarpışacak. Siyasete fazla bulaşmadan evrensel konuları burada gündeme getireceğiz.

Nedir bu konular?

Küresel ısınma, toprak kaybı (erozyon), toprak satışı, bilinçsiz yapılaşma v.s. Enerji sorunu, nüfus artışı, göçler, eğitim ve donanımlı insan yetiştirme, su sorunu, çevre ve doğanın tahribatı, betonun yeşil alanları istilası ve diğerleri...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.