TÜRKİYE Sigorta Birliği Başkanı Recep Koçak, son yedi yılda trafik sigortasında şirketlerin her dönem zarar açıkladığını ve zararın 3.4 milyar TL’ye çıktığını söyledi. Koçak, zararın nedeninin yapılan bazı düzenlemeler olduğunu belirterek, “Araç sayısındaki artış, kaza tespit tutanağı düzenlemesinde yapılan değişiklikler, sigorta suiistimalleri, hasar sürecinde yaşanan gelişmelerin yanı sıra yargı kararları nedeniyle şirketler, geriye dönük tazminat yüküyle karşı karşıya kaldılar. Ayrıca, trafik kazaları nedeniyle oluşan sağlıkgiderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmesi ve bu çerçevede şirketlerin Anayasa, sigorta hukuku ve tekniği ile bağdaşmayacak şekilde Kuruma prim aktarmaları; şirketlerin mali bünyelerine ilişkin kamu tarafından yapılan düzenlemeler nedeniyle trafik sigortasında bazı aksiyonların alınması gerekti” dedi.

TAZMİNATI FONDAN ÖDÜYORUZ

Recep Koçak, sigorta sisteminin, primlerin bir havuza toplanarak, fon oluşturulması ve ortaya çıkan zararların poliçe şartları kapsamında bu fondan karşılanması üzerine kurulduğunu hatırlatarak, “Şirketler tarifelerini oluştururken; sürücünün yaşı, araç türü ve aracın yaşı, ehliyet yaşı, sürücünün önceki yıllarda kaza yapıp yapmadığı ve ödenen hasar miktarı gibi birçok kriter kullanmaktadır. Bu kriterler ve sigortalılardan tahsil edilen primlerle oluşan fonlardan, zarar görenlerin tazminatları ödenmektedir. Fondan aşırı faydalananlar ile çok az faydalanan, hatta hiç faydalanmamış kişilerin havuza aynı katkıyı yapmaları, gerek sigorta tekniği gerek adalet kavramları ile bağdaşmamaktadır” şeklinde konuştu. Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü:

PRİM, HASARI KARŞILAMIYOR

“Durum böyle olmakla birlikte yüksek hasar frekansına sahip olan kesimler, primlerin aşırı yükseldiği yönünde görüş beyan etmekteler. Ancak havuz mantığı ile çalışan sistemde primlerin oluşan hasarları karşılayamaması durumunda, fondan en fazla hasar ödemesi yapılanlar arasında paylaşılması işin doğası gereğidir.”

Zararı, şirketler mi finanse edecek?

RECEP Koçak, trafik sigortasındaki prim artışlarına yapılan eleştiriler hakkında “Trafik sigortasında yapılan, sadece hasarları tazmin edecek bir havuzu yönetme işidir ki, arada oluşan farkı bu havuzdan yararlananlar finanse etmeyecekse, doğacak zararı sigorta şirketleri mi finanse edecektir? Trafik sigortasında, sigorta şirketlerince talep edilecek prim tutarlarının farklılık arz edebileceği son derece normal karşılanması gerekir” diye konuştu.

Eleştirileri kabul etmiyoruz

RECEP Koçak, trafik sigortasında primlerin sigorta şirketlerince serbestçe belirlendiğini de vurgulayarak, şunları söyledi: “Her bir şirketin primi, kendi değerlendirme kriterleri ile farklı bir şekilde saptanmaktadır. Bu farklılık sadece sigorta sektörüne yönelik değil, serbest piyasa düzeninde çalışan tüm sektörlerde geçerli bir durumdur. Dolayısıyla şirketlerin maliyetlerine bağlı olarak aynı mal veya hizmete ilişkin olarak talep edecekleri fiyatlar, önemli ölçüde farklılık arz edebilmektedir. Trafik sigortasının zorunlu olması da durumu değiştirmemektedir. Zira trafik sigortası araç sahipleri için alınması, sigorta şirketleri için de satılması zorunlu bir üründür. Eğer sigorta sektörü, trafik sigortasından tatmin edici karlar edip, zam yaparsa, o zaman eleştirilmelidir.”

Primin yüzde 250 üzerine çıkabiliriz

RECEP Koçak, trafik sigortasında her sigorta şirketinin temel bir tarife primi belirlediğini belirterek, şunları söyledi: “Şirketler, bu prim üzerinden, sigortalı özelliklerine göre indirim ve artırımları yaparak, primi belirlemektedir. Poliçe düzenlenirken, şirketçe belirlenen temel tarifenin üzerine azami yüzde 250 oranında ilave yapılabilmektedir. Ayrıca eğer sürücü, sigorta suiistimali yapmışsa ve suiistimal yapan işletenlerin takip edildiği Sigorta Suiistimalleri Bilgi Sistemine kaydı yapılmışsa bu oran yüzde 500’e yükselmektedir.”