İstanbul'da Beşiktaş'ta CHP yüzde 76.1, MHP yüzde 3. Silivri'de CHP yüzde 48.8, MHP yüzde 4.3, Maltepe'de CHP yüzde 49.3, MHP yüzde 8.2 oy almış, Şile'de ise MHP yüzde 35.9 almıştı. Bu bilgileri Sinan Oğan vermiş ve haklı olarak “Şile’yi niye almadı?” diye sormuş.

Sinan Oğan’ın yanılgısı ise hala olmayacak duaya amin denmesini murad etmesi.

AKP MHP'ye alınmayacak belediyeleri bırakarak, bir taşla iki kuş vuracak. Hem kazanma ihtimali olmayan yerlerde yarışta yenilmiş olmayacak, hem de MHP'ye İstanbul'da 3 ilçe vermiş, ama MHP başarısız olmuş olacak.

Devlet Bahçeli eskiden beri böyledir. Siyasi pazarlık yapmaz ve devamlı taviz verir. Kendisine "Başbakan ol" denildiğinde Fazilet Partisi'ne dinlenmelerini tavsiye etmiş, DSP dağılınca koalisyonun 1. partisi olarak Başbakanlığı talep edeceğine seçime giderek AKP'yi iktidara taşımıştı.

Kendisine "zürriyetsiz", kitlesine "hayvan" imasında bulunan birine karşılıksız destek verip, ülkeyi tek adam rejimine makhȗm eden de kendisidir. Halbuki özür diletme veya özür dileme anlamına gelecek bir gönül alma isteseydi, her şey değişik olurdu.

Biz, siyasi şartların değişebileceğini biliyoruz. Gerekirse ülke menfaati için iktidara destekte verilebilir. Ancak bu destek Bahçeli'nin yöntemi ile olmaz. Olursa hem partisi, hem memleket zarar görür. Böyle de oldu ve oluyor.

DSP ile 3'lü koalisyon protokolü imzalarken protokolde kendi seçim beyannamesinden 3'te 1 bölüm bulunmasına dikkat etmeyen, kendisine ve kendi kitlesine yapılan hakaretler için özür talep etmeyen, buna rağmen AKP hükümetine koşulsuz destek verenden ne partisine, ne devletine, ne ülkesine, ne de milletine bir fayda dokunmaz, dokunmuyor da zaten.

Bazı arkadaşlar ne olursa olsun, MHP'den ve üç hilalden vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Onlara soralım! Diyelim ki MHP kazandı, ülkücülerin hedefleri kazanacak mıdır? Hayır! Çünkü bu 3 harf ve üç hilalin içleri boşalmıştır.

Diyelim ki MHP kazandı.

SADECE ÜÇ HARF KAZANMIŞ OLACAKTIR.

Zararın neresinden dönersek kârdır. Biraz geç oldu, ama biz 2 senedir, kârdayız. Hala ısrar edenlere de tavsiyemiz; "Zararın neresinden dönerseniz kârdır" demektir.

Bu kâr maddi bir kâr değil, siyasi ahlaki bir kârdır.